Dolar 32,5890
Euro 34,8231
Altın 2.416,59
BİST 9.645,02
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 24°C
Hafif Yağmurlu
İstanbul
24°C
Hafif Yağmurlu
Çar 22°C
Per 20°C
Cum 19°C
Cts 17°C

MHP’LI VURAL: USTA’NIN HIKAYESI’NIN ADI YANLIŞ

MHP’LI VURAL: USTA’NIN HIKAYESI’NIN ADI YANLIŞ
05/09/2013 16:04
A+
A-

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural İzmir’de basın toplantısı düzenledi. Usta’nın Hikayesi belgesilini eleştiren Vural, ‘Kimse bu numaraları yutmuyor. Bu belgeselin adını yanlış koymuş olabilirler’ dedi.
İşte Vural’ın konuşmasından satırbaşları:

“FİLM ÇEVİRİYORLAR”

“Türkiye’nin çok önemli konuları var ama müsaade ederseniz Türkiye’nin en fazla gündeminde yer alan Usta hikâyesinden başlamak lazım. Savaş kapıdayken, millet ekonomik sıkıntılar içinde inim inim inlerken koca koca adamlar ustalarına karşı artistiklerini sergilemek peşindeler. Körler sağırlar birbirini ağırlar olmuş. Kendisini anlatıyor, kendisi dinliyor. Film çeviriyorlar.

Kimse artık usta ve yamaklarının numaraları yutmuyor. Bu belgesinin adını yanlış koymuş olabilirler. Tavacı Recep Usta koysalar daha iyi olurdu. PKK terör örgütüydü Usta ile birlikte aktivist oldu. Usta ile birlikte Türk kavramı anayasadan çıkarılmak istendi. Usta ile birlikte Türk bayrağı geçerken ayağa kalkmaya savcılara sahip oldu. Irak, İran Suriye komşumuzdu, Usta ile birlikte düşmanımız oldu. Sınavlar önceden şifresizdi, Usta ile birlikte şaibeli oldu. Usta ile birlikte Kıbrıs milli davamız olmaktan çıktı. Usta ile birlikte medya yandaşlar candaşlar diye paylaşılır oldu.

“ALLAH BİZİ ERDOĞAN’IN USTALIĞINDAN KORUSUN”

Allah bizi Recep Tayyip Erdoğan’ın ustalığından korusun. Bu coğrafya çok önemli olaylar oluyor. Bölgemizde Osmanlı döneminde ameliyat masası kuranlar, yine aynı aktörler yine bir ameliyat masası kurmuşlar. O gün de İngiltere, Fransa yapıyordu bugün de Amerika liderliğinde İngiltere ve Fransa tarafından aynı senaryo yazılıyor.

Hangi dinamiklerle hangilerinin iktidara taşınmak istediği, bugünkü tabloyla kimin hangi görevi yaptığı çok açıktır. PKK açılımın gayesi, bir işbirliği devleti kurmak olmuştur. Bu senaryonun nihai amacı bir Kürdistan inşa etmektir. Bugün PKK açılımın gayesi terörü bitirmek değil bu kılıfa Milli mücadele ile yıktığımız Sevr’i ihya etmekte öte bir anlam taşımamaktadır. Yine bir masa kurulmuş, bu masada topraklarımız paylaşılmak istenmektedir.

Bugün içerde yaşadığımız gelişmeler ve dışarıda yaşadığımız gelişmeler bundan 100 yıl önce önümüze konulan senaryoların önümüze getirilmesidir. Bugün hem Türkiye’deki iç ve dış politikadaki gelişmeleri bundan arındırmak mümkün değildir. Hedefte biz varız.

“IRAK’A DEMOKRASİ GETİRECEĞİZ DEDİLER…”

Irak’ta kitle imha silahlarında ayıracağız demokrasiyi getireceğiz dediler, Irak yıkıldı Kürdistan kuruldu. Türkiye’nin dostu Barzani kalmıştır. Mısır’da Mursi’ye sahip çıkamadı Türkiye Mısır’da da yoktur. Türkiye bu bölgeleri yıkıyor yıkıldıktan sonraki ülkelerde Türkiye yok. Davutoğlu cebinde parayla Libya’ya gitmişti, bugün Türkiye Libya’dan alacaklarını alamaz duruma gelmiştir.

Suriye’de de aynı şeyler yaşanmaktadır. “PKK, PYD için 1 yılda müdahale ederiz” diyenler bugün PKK, PYD’yi meşrulaştırdı. Esad uçağımızı düşürdü gıkları çıkmadı, Reyhanlı’da 53 vatandaşımız öldürüldü gıkları çıkmadı. Türkiye maalesef Ortadoğu’da kan ve gözyaşının tarafı haline gelmiştir. Silah kan ve ayrıştırma politikaları Türkiye’nin çıkarına değildir. Böyle bir yapılanma uzun dönemli istikrarsızlığı bölgemize yerleştirmiştir. Suriye’de rejim sorunu bir etnik sorun haline dönüşmüş bölgesel savaş denklemi içine sokulmuştur. Hükümet milli menfaatlere göre hareket etmemektedir. Dış merkezlere göre hareket etmektedir. Kardeş Esad’tan düşman Esed’e dönüş dış odaklıdır.

“TÜRKİYE BUNUN VEBALİNİ NASIL ÖDEYECEK”

ABD Dış ilişkiler komitesi Başkan’ı sınırlı ve süreli yetki veren tasarının senatoda oylanmasına izin vermiştir. Bu kararı ABD alırken, bölgede lider olduğunu ve ABD’nin güvenliği dikkate aldığını belirtmiştir. Bu ABD’nin bölgedeki menfaatlerine yönelik bir girişimdir.
Birincisi İsrail’i tehdit eden kimyasal silah konusunda caydırıcılık oluşturmak ve 2. İran’ı uyarmaktır.

Suriye’ye yapılan bu müdahale ile İran tehdit edilmektedir. Bu kararın önemli riskleri bünyesinde barındırdığını müşade ediyoruz, Bu müdahale siyasi bir sonuç elde edilmeyecekse Suriye’de iç çatışmayı arttıracaktır. Buna onay veren Türkiye bunun vebalini nasıl ödeyecektir.

KONAK MEYDANINDA MÜLTECİLER YATIYOR

Diğer bölge aktörlerin devreye girmesini sağlayacaktır. Mülteci akımını arttıracaktır. Zaten 500 bin mülteci var. İzmir’de Konak meydanında yatak yorgan Suriyeli mülteciler yatıyor. Bunlar nasıl geliyor buralara.

Piyasalarımıza yeni riskler getirecektir. Dolar 2 lirayı aşmıştır. Bu müdahale bir menfaatimizi gerektiriyor mu. Türkiye’nin bu müdahaleden menfaati nedir. Başbakan G20 zirvesinde bu müdahalenin getireceği riskleri gündeme getirmelidir. G20 toplantısını bir fırsat olarak değerlendirmelidir.

“IRAK’TA YALAN ÇIKTI”

Suriye’de kimyasal silahı kimin kullandığına ilişkin BM’nin bir raporu henüz ortada yok. Bugün Erdoğan savaş ve terör baronlarıyla birliktedir. AKP bu baronlara hizmet ediyor. ‘Irak’ta kimyasal silah var’ dediler ne oldu yalan olduğu ortaya çıktı. Eyy Erdoğan sana soruyorum o yalana dayanarak ABD askerine kapı açtın. Bugün Suriye’de aynısı olursa ne olacak. Kamuoyunda bu konuda somut bir delil yoktur.

“TÜRKİYE AKILLA HAREKET ETMELİ”

Bütün bunların ekseninde şu soruyu sormamız gerekiyor. Başbakan’ın müdahaleye çok gönüllü olması, somut delilleri beklemeden hareket etmeyi istemesi acaba muhalif grupların kimyasal silah kullandığının ortaya çıkmasını engellemek için midir?

Türkiye çok akılla hareket etmeli, milli menfaatlerimizi dikkate almalıdır. Bugüne kadar yanlış yaptın bugünden sonra yanlış yapma. Bugün Erdoğan çökmüş olan ekonomik ve siyasi politikasının üstün örtmek için Esad’a karşı müdahaleyi kullanmak istemektedir.

Bu süreç demokrasileri test etme sürecidir. Bir takım güçlere kızabilirim. ABD, İngiltere’ye kızabilirim. Bu ülkeler kendi çıkarları için toplumu ikna etmeye çalışıyor bunun için de demokrasiyi de çalıştırıyorlarsa.

“ZANNEDERSİNİZ KRALLIK”

ABD kararı Dış İlişkiler Komisyonu’na soruyorsa, İngiltere kendi parlamentosunda müdahale konusunu milletinin temsilcilerine soruyorsa Fransa bunu meclisine getiriyorsa Türkiye Cumhuriyeti ne yapıyor. Zannedersiniz ki krallık. Bilgi vermek yok kamuoyuna, muhalefete.

“KİM VERDİ SANA YETKİYİ”

Demokrasi yönetilen bir rejimdir. Bugün geldiğimiz noktada AKP meşruiyeti olmayan adımlar atıyor. Başbakan kim verdi sana yetkiyi?

Ben yaptım diyen hükümet demokrasiyi hazmedememiş bir hükümettir. Yetkisi olmadan Başbakan “Her koalisyona varız” diyor. Kapılar kapılar arkasında söz verilmez. Türkiye’de demokrasi işletilmeli.

“BEDELİNİ HEPİMİZ ÖDEYECEĞİZ”

Başbakanlığı asma kesme yeri olarak gören bir Başbakan, bugün ABD füzesiyle bu coğrafyaya şekil vermek istiyor. Türkiye’nin Suriye konusunda geldiği bu sıkıntılı durumun bedelini hepimizi ödeyeceğiz.

Hedefte biz varız, hedefte cumhuriyet, hedefte kimliğimiz var. Bu oyunun AKP’ye oy veren insanları desteğini çekmesiyle bozabileceğimizi umuyorum. Eğitim konusunda önemli sorunlarla karşı karşıyayız. Her bakan kendisinin ne matah bakan olduğunu göstermek için reform yapıyor.

Sayın Başbakan Urla’da kamp yaptı. Halıcıkoyu’ydu. Daha önce Başbakan tatilini yaptığı bu yörede DHM tesisini görüyor, tadilat yapılıyor. Şimdi burası kime verilmek isteniyor. Henüz tahsis yapılmadı ama adres belli. Bir soru önergesi vererek cevabı kendilerinden alırız. Başbakan yeşile hastayım demişti ama dolar 2 lirayı geçti. Yeşil biraz dolar yeşiline benziyor.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Grup Başkanvekili ve MHP İzmir Milletvekili Oktay Vural, yerel seçimler için İzmir’den iddialı adaylarla yola çıktıklarını, kendisinin adaylık düşünmediğini söyledi.

MHP İzmir il Başkanlığı’nda Türkiye gündemine dair açıklamalarda bulunan Oktay Vural, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve ilçelerle ilgili aday tespit çalışmaların sürdüğünü, aday adaylarının son başvuru tarihinin 9 Eylül olduğunu belirterek, İzmirlilerin karşısına güçlü adaylarla çıkacaklarını kaydetti.

MHP’NİN İZMİR’DEKİ ADAY ADAYLIĞI BAŞVURULARI İÇİN SON TARİH 9 EYLÜL

Vural, aday adaylığı süreci hakkında şu bilgileri verdi: “İzmirle ilgili ilçelerde aday tespitlerimizi sürüyor. MHP bu seçimlerde ilçelerden büyükşehire giden süreci izleyecek. MHP olarak bu süreçte, il ve ilçe teşkilatlarımızdan aday olmak isteyenlerin ayın 9’una kadar müracaatları sözkonusu. MHP’nin bir karar alma süzgeci var. İl ve ilçelerdeki nihai süreç 9 Eylül’de devam ediyor, teşkilat yöneticilerinin. Sonra aday olanlar ve potansiyel adaylara bakılacak. Çok aday varsa hangisini tercih etmemiz gerektiğiyle ilgili anketler yapılıyor. Sonra bu aday tespitinde teşkilatın bir değerlendirmesi ve daha sonra merkezde karar süreci oluşturulacak. Beş kişilik bir komisyon kuruldu genel merkezde. Adaylıkla ilgili niyetim sözkonusu değil. Güçlü adaylarla Türk milletinin karşısına çıkacağız. Çok geniş siyasi kadrosu olan bir hareketiz. Yeni dahil olmak isteyenler de var. Sağlıklı bir aday belirleme süreci olduktan sonra sizlerle paylaşacağız. Siyasi parti olarak MHP çok öneli bir tercihtir, kişilerin ötesinde. Bu iki zihniyete artık İzmirliler tahammül edemiyor, edecek halimiz de yok. Büyük bir heyecan var. Bu potansiyeli değerlendireceğiz. Bu iki fili bu alandan çekmemiz lazım. MHP İzmir’de yüksek seviyeye taşıyacak bir fırsat var. AKP ve CHP’nin adayları da daha yok piyasada. Aday bulamıyorlar.”

FUAR AÇILIŞINI BİLE BİR REZALETE DÖNÜŞTÜRDÜLER

İzmir Enternasyonal Fuarı’nın (İEF) açılış töreninde yaşanan ve CHP-AK Parti taraftarlarının karşılıklı sloganlarıyla yaşanan kriz hakkında da değerlendirme yapan MHP İzmir Milletvekili Oktay Vural, “İzmir’de fuar açılışını bile bir rezalete dönüştürdüler. Siyasetçilerin arenası haline getirdiler. AKP ve CHP’ye yazıkla olsun. Koskoca fuarı slogan yarışına dönüştürdünüz. Böyle bir şey olabilir mi? Siyasetçilerin ve toplumun he kesimini bulunduğu yerleri siyasi propaganda arenasına dönüştürülmesi kabul edilemez. İki çarpık siyasetin İzmirlilere vereceği birşey yok” eleştirisinde bulunu.