MHP’LI YALÇIN: AKP PKK’NIN KUKLASI HALINE GELMIŞTIR

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın,”Dengesini yitiren Sayın Başbakan, terörü ülkemizden süpürüp atmak yerine, süpürülüp atılma endişesi taşıdığı için küresel projelere taşeronluk yapmaktadır. Teröriste haddini bildirmek yerine başka hesaplara yönelirken PKK’nın kendisine haddini bildirdiğini görememektedir.”dedi.

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın,”Dengesini yitiren Sayın Başbakan, terörü ülkemizden süpürüp atmak yerine, süpürülüp atılma endişesi taşıdığı için küresel projelere taşeronluk yapmaktadır. Teröriste haddini bildirmek yerine başka hesaplara yönelirken PKK’nın kendisine haddini bildirdiğini görememektedir.”dedi.

Yalçın’ın açıklaması şu şekide:

MHP’nin mitinglerinde beklenenin üzerinde kalabalığın toplanıp İmralı Bölünme Sürecine sesini yükseltmesi; halkın sahte barışa, yalancı baharlara artık kanmadığını ortaya koymuştur. Bunun içindir ki Başbakan çok sinirlidir, hiddetlidir. Bunun içindir ki Başbakan MHP’ye ve onun liderine akıl almaz yakıştırmalarla saldırmaktadır. MHP’yi hedef alan sözlerinde sık sık denizcilik jargonunu kullanması, Başbakan Erdoğan’ın Kandil gemisinin lostromosu olmayı kabullendiğini ispat etmektedir. Hükümetin başının lostromoluğa soyunması, AKP-PKK işbirliği ile Türkiye’yi rotasından çıkarma çabasından ötürüdür.

Sayın Başbakan’ın son günlerdeki ifadeleri öylesine ölçüsüz ve akıl sağlamlığından öylesine yoksundur ki, gerçekten sıyırmış olmalıdır. Çünkü durup durup MHP’yi İşçi Partisi ile aynı kefeye koymaktadır. Kendi böğrüne saplanan Kandil iğnesini gizlemeye çalışarak başkasına çuvaldız batırmaya çalışan AKP Liderinin düştüğü vaziyet, içler acısıdır. Bir başka deyişle, Tayyip Erdoğan’ın durumu, kendisi uygunsuz mahalde yakalanan birinin, içine yuvarlandığı utanç verici hâli gizlemek için başkasına aynı isnatta bulunmasına benzemektedir.

AKP Lideri MHP’ye saldıracağına; önce bir aynaya bakmalıdır. Kimlerle iş tuttuğunu, barış süreci altında kimlerle kader ortaklığı ettiğini, memleketi nereye sürüklediğini düşünüp ibret almalıdır.

Başbakan Erdoğan’a kamuoyu önünde hatırlatıyoruz:

Sözde Kürt açılımının fikir babası İşçi Partisi Lideridir. Askerî çözüm başarısız deyip siyasi çözüm isteyen de odur. Hükümetin PKK ile görüşmesini barışçı çözüm adı altında ilk öneren de aynı kişidir. Kürtçe TV’yi de aynı şahıs gündeme getirmiştir. Dicle Üniversitesi’nde Kürdoloji Enstitüsü kurulmalı diyerek Kürtçe eğitimi gündeme getiren de aynı kişidir.

Başbakan Erdoğan dış mihrakların güdümündeki bu şahsın projelerine derhal sarılmış ve uygulamaya geçmiştir. Erdoğan zaman içinde belki aynı çevrelerin şimdiki provokatif girişimlerine de sahip çıkacak, MHP’ye başka yaftalar yapıştıracaktır.

MHP Lideri Sayın Bahçeli’ye “Artık fotoşop teknikleri çok gelişti istersen İP Genel Başkanı’nın Bekaa Vadisi’ndeki fotoğrafına kendini ekleyebilirsin.” diyen Başbakan Erdoğan, esef verici bir siyasi sıyırmanın anatomisini vermektedir. Başbakan Erdoğan, vakit kaybetmeden Perinçek’e başvurarak siyasi tarihe geçecek bir adım atmalı; ondan yüz, beyin ve vicdan nakli talebinde bulunmalıdır.

Başbakan ve avenesi iyi bilsin ki Türk milliyetçilerinin en önemli özelliği antiemperyalist ve bağımsızlık düşkünü olmalarıdır. Bu nedenle hiçbir mahfilin bostan korkuluğu olmamışlardır. AKP ise Kandil’in kuklası haline gelmiştir. Başbakanın gözünü PKK bürümüş, açılım süreci iktidar partisini İmralı’daki ayrık otunun saksısı, Kandil sürüngeninin yuvası hâline getirmiştir.

Dengesini yitiren Sayın Başbakan, terörü ülkemizden süpürüp atmak yerine, süpürülüp atılma endişesi taşıdığı için küresel projelere taşeronluk yapmaktadır. Teröriste haddini bildirmek yerine başka hesaplara yönelirken PKK’nın kendisine haddini bildirdiğini görememektedir.

Başbakan Yüce Türk milletinin yanında olmak yerine, Kandil sürüngeninin ve İmralı canisini tercih etmektedir. Kendi hükümetinin İmralı canisi Apo tarafından sorgulandığını, Kandil sürüngeni Karayılan tarafından hizaya çekildiğini görmemektedir.

MHP’yi siyasi rakipten çok, düşman olarak gören Sayın Başbakan, Türkiye’yi terk edecek teröristlerin arkalarından su dökecek, nerdeyse önlerine geçip selam duracak psikolojidedir. Açılım sürecini başlattığından beri “barış olacak terör bitecek” diyerek bir yandan PKK’dan nemalanmakta, diğer yandan da MHP’nin projelerini çalmaktadır. Başbakan, “2023’te Lider Ülke Türkiye” den sonra Sayın Devlet Bahçeli’nin 10. Olağan kurultayda hedef olarak ortaya koyduğu “2053’te Süper Güç Türkiye” projesine de sahip çıkmıştır.

Sabahtan akşama MHP ile yatıp kalkan, MHP halüsinasyonları görmekten beti benzi solan Başbakan, çırpındıkça batmaktadır. Saldırdıkça, yırtındıkça bir başka ayıbı, bir başka hatası ortaya çıkmaktadır. Sözde barış teraneleriyle Türkiye’yi soktuğu çıkmazı acı ve yeisle gören Başbakan, hedef saptırmaktan da geri durmamaktadır.

Tayyip Erdoğan, MHP’yi başka siyasi teşekküllerin payandası veya ortağı gibi göstermeye çalışarak her açık hava toplantısının ardından kartopu gibi büyüyen millî uyanışın önünü kesebileceğini düşünmektedir. Fakat günü geldiğinde yanıldığını görecek, hesap vermekten de kurtulamayacaktır