Dolar 32,3578
Euro 35,0024
Altın 2.326,06
BİST 9.124,80
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 23°C
Az Bulutlu
İstanbul
23°C
Az Bulutlu
Cts 22°C
Paz 22°C
Pts 24°C
Sal 18°C

MHP’li Yalçın : Bu Müslümanlığa sığıyor mu Sayın Taşgetiren?

A+
A-

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, Bugün Gazetesi Yazarı Ahmet Taşgetiren’e açık mektup yazdı. Yalçın “Bu hakkaniyete, Müslümanlığa sığıyor mu Sayın Taşgetiren?” dedi.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, Bugün Gazetesi Yazarı Ahmet Taşgetiren’in 11 Nisan 2013 tarihinde köşesinde yazdığı “Sayın Bahçeli’ye” başlıklı yazısı üzerine açık mektup yazdı. Yalçın “Bu hakkaniyete, Müslümanlığa sığıyor mu Sayın Taşgetiren?” dedi.

Yalçın’ın mektubu şu şekilde:

Sayın Ahmet Taşgetiren,

Bugün MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’ye hitaben yazdığınız yazı, romantik, duygusal ve bir o kadar da hamaset yüklü…

Kendi pencerenizden MHP Liderinin duruşunu eleştirdiğiniz yazınızda, tarafsız ve millet adına kalem oynatma endişesini ve özenini bulamadık.

Bilakis açık bir şekilde tarafı ve “âkıl”ı olduğunuz iktidarın projelerini aklamaya, MHP’nin haklı tutumunu gölgelemeye çalışmışsınız.

Sayın Bahçeli’ye “Neye karşısınız?” diye soruyorsunuz. Çok açık değil mi?

Devlet Bahçeli, Türkiye’nin federasyonlara bölünmesine karşı…

Bölücü başının taleplerinin karşılanmasına ve bölücü örgütün meşrulaştırılmasına karşı…

Öyle bir üslup takınıyorsunuz ki okuyan insanlar MHP Liderinin ve MHP’lilerin kardeşlik istemediğini sanır.

O Devlet Bahçeli değil mi “Bin yıllık kardeşliğimiz”den bahseden?

O Devlet Bahçeli değil mi “Türk” adının ırk anlamına gelmediğini ve vatandaşlarımızın ortak şemsiyesi olan, birleştirici kimlik olduğunu vurgulayan?

O Devlet Bahçeli değil mi MHP’lilerin Türk’ü Kürt’ten, Kürt’ü Türk’ten ayırmadığını söyleyen?

Ayrımı dayatan MHP midir Sayın Taşgetiren?

Biliniz ki MHP Lideri ve camiası sizden daha çok istemektedir kardeş kanı akmamasını…

1984’ten beri Ülkücüler kardeş kanı mı akıtıyor?

Binlerce vatandaşımızın katilleri kimler?

PKK ne istemektedir?

Kardeşlik mi?

Türk topraklarında kardeşçe bir arada yaşamak mı?

Türk milletini meydana getiren unsurlar bir arada kardeşçe yaşarken, Anadolu insanı Türk, Kürt, Gürcü, Laz diye birbirini ayırmazken birden bire Kürt kimliğinin tanınması talepleri nereden çıkmıştır?

Ne uğruna sayısız eyleme başvurmuştur PKK?

Siz, PKK’nın Kürt halkını temsil etmediğini pekâlâ biliyorsunuz. Kürt kökenli vatandaşlarımızın çoğunluğu BDP’ye değil başka partilere oy veriyor.

Onlar PKK’nın nasıl zalim ve kanlı bir Marksist örgüt olduğunu biliyorlar.

Siz bilmek istemeseniz de, MHP seçmeni ve yöneticileri arasında tahmin edemeyeceğiniz kadar çok sayıda Kürt kökenli vatandaşımız var.

Ama sizin gözleriniz kapalı, kulaklarınız tıkalı…

Gelelim sözde barış ve kardeşlik sürecine…

İmralı sürecinin sonunda PKK silahlarını bırakıp çekildikten sonra ne olacağı hiç açıklanmıyor.

Türkiye’nin nasıl bir kardeşlik örgüsü içinde olacağından söz bile edilmiyor.

Hakikatler halktan gizleniyor.

Üniter devletin, millî devlet olgusunun nasıl korunacağı anlatılmıyor.

Sayın Başbakan, barış ve kardeşlik diyor, ama asıl netameli konuları asla dillendirmiyor.

Dillendirmediği gibi, hayal ürünü bir başkanlık sisteminden, federasyondan bahsediyor.

Federasyonlara bölünerek kardeşliğin nasıl korunacağını da kimse bilmiyor.

O hâlde “âkıl”lar listesinden biri olarak, gittiğiniz yerlerde Türk milletine neyi anlatacaksınız?

Barış gelsin diyecekseniz, bunu nasıl detaylandıracaksınız?

Mesela, PKK çekilince her şey bitecek mi?

Yarın PKK “Plebisit isterim, referandum isterim” derse sizin sudan kardeşliğiniz nereye akacak?

Doğu Avrupa’daki federatif yapıların sonunu yakın tarihte gördük.

Sizin yaşınız müsaittir, bilirsiniz.

Yugoslavya’nın başına gelenleri unutmamışsınızdır.

Bosna Hersek’te yaşanan acılar, umarım hafızanıza yer etmiştir.

Demokrasi getireceğiz diye Batılıların Irak’ta toplum kesimleri arasına ektiği fitne tohumlarının bu ülkeye ne hâle getirdiğini görmüyor musunuz?

Orta Doğu’da Müslümanlar arasındaki ayrılıkçılık öylesine muazzam boyutlarda ki şimdi Vaşington yönetimi bile işin içinden çıkamıyor.

Üzerinde yaşadığımız yerkürede sadece ulus devletler ayakta kalıyor.

Sayın Devlet Bahçeli de bu gerçeği iyi biliyor. Bu yüzden Türkiye’nin ancak millî devlet olarak yaşayabileceğini sık sık vurguluyor.

Siz, bölücü örgütün temsilcilerinden gelen açıklamaları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Sayın Başbakan barış şovlarıyla partilileri ve “âkıl”ları avuturken, bölücü örgüt farklı bir dil kullanıyor.

PKK’nın önde gelen isimlerinden Murat Karayılan bir İspanyol gazetesine açıklamalarda bulunuyor ve diyor ki “Yasal garanti olmadan silahlarımızı bırakıp çekilmemiz mümkün değil. Ayrıca anayasada Kürt kimliğinin tanınmasını istiyoruz”.

PKK’nın talepleri bununla bitmiyor. Bitmeyecek de…

BDP’nin bir milletvekili de çıkıp “PKK barıştan sonra da var olacak. Kürt halkı olduğu sürece var olacak” diyor.

Bunun anlamı şudur: PKK siyasallaşacak ve Türkiye de bölücü örgütü tanıyacak.

Siz bu açıklamalar karşısında nasıl bir barış umuyorsunuz?

Kıbrıs’taki gibi iki bölgeli, iki toplumlu bir çözüm mü geçiyor aklınızdan?

Değilse, PKK ve BDP’yi nasıl ikna etmeyi düşünüyorsunuz?

Bütün bu konularda sessiz kalan Başbakan PKK’ya ve meclisteki uzantılarına ne söz verdi de, mutabakat noktasına gelindi?

Siz de pekâlâ biliyorsunuz ki PKK istediğini almadan kalıcı barış olmayacaktır.

PKK Türk egemenliğini tanımamaktadır.

Soruyoruz size, Türkiye Devleti’nin adındaki Türk, ne anlama gelmektedir?

Safınızdaki hanım “âkıl”lerden biri geçenlerde Türk bayrağı yerine Türkiye bayrağı adı kabul edilsin diye bir tez atmıştı ortaya.

Türk adına duyulan bu alerjiyi neye bağlıyorsunuz?

Yoksa siz de Türkiye bayrağı mı istiyorsunuz?

Öyle ise, Mehmet Akif’in İstiklal Marşı hangi ruhla, hangi gayeyle yazılmıştır?

MHP’nin her şeyi oya tahvil etmeye çalıştığına dair iddialarınız, tamamen peşin hükümdür.

Bir de MHP’nin fikriyatını ve tutumunun, milletin hangi önceliklerine dayandığını anlamaya çalışınız.

Bir de Türk milleti gerçeğinin ne demek olduğunu anlamaya çalışınız.

Sayın Bahçeli’yi Konya’ya davet ederken, “Gençlerin göndereceğinize siz gelin Konya’ya” diyorsunuz.

MHP’nin sadece bir gençlik kitlesinden ibaret olmadığını hesaba bile katmıyorsunuz.

MHP; milyonların oyunu alarak mecliste temsil edilen bir siyasi partidir.

MHP; milletin sesidir.

Siz bu sese niçin kulaklarınızı tıkıyorsunuz?

Teröre çözüm, sadece PKK’nın taleplerine evet demekten ibaret midir?

Koca Türk Devleti’nin başka çaresi kalmamış mıdır?

Barış için kardeşlik için bölücülerin isteklerine evet denmesi, onların her türlü taşkınlık ve kanlı eyleminin görmezden gelinmesi mi gereklidir?

Yoksa siz de BDPli vekiller gibi Türk askerinin, polisinin boşuna öldüğünü mü düşünüyorsunuz?

Sizin şehitlikten anladığınız başka bir şey midir?

Sayın Bahçeli’ye ve MHP camiasına karşı ön yargılarınızı romantik satırların arkasına gizliyorsunuz.

Ama üslubunuzdan; ayrımcılığınız ve Türk milletinin varlığına duyduğunuz alerji sırıtıyor.

Lütfen biraz ayaklarınız yere değsin ve yazılarınızda halkın gözünden kaçırılmaya çalışılan gerçeklere temas ediniz.

Sizin kaleminizden yansıyan romantizm ve hamasetle politikanın ve Türkiye’nin gerçekleri örtüşmüyor.

Sayın Devlet Bahçeli’nin her açıklamasını provokasyon olarak yorumluyorsunuz. PKK elebaşlarının açıklamalarını görmezden geliyorsunuz.

Günlerden beri PKK’lılar üniversitelerde terör estiriyor. Siz hâlâ Ülkücü gençlerin sokak eylemlerine başvuracağı, kan dökeceği vehmiyle kamuoyunu endişeye sevk etmeye çalışıyorsunuz

Bu hakkaniyete, Müslümanlığa sığıyor mu Sayın Taşgetiren?

 

11.04.2013

Prof. Dr. E. Semih Yalçın

MHP Genel Başkan Yardımcısı