Geçen günkü köşe yazında, -yine eski bir politikacı üzerinden- MHP’ye ve onun saygın liderine yönelik ipe sapa gelmez yorumlara yer vermişsin.

MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli hakkında haddini bilmeden “gönülden düşen adam” ifadesini kullanmışsın.

Sayın Bahçeli milletin gönlünden düşen adam değildir ama sen “eşekten düşen adam”sın.

Millet senin gibileri 24 Haziran’da öyle bir eşekten düşürdü ki…

Bari sen, Nasrettin Hoca gibi “Ben zaten inecektim.” diyerek işi şakaya vursaydın.

Ama sende o erdem, o olgunluk nerede?

Don Kişot’un Sanço Panço’su kadar bile kalamadın eşeğin üzerinde…

Panço’nun, patronuna “Yapma, etme!” diye yalvarmasından bile ders çıkarmayıp siyasi Don Kişotların yel değirmenlerine saldırmasına alkış tuttun.

Onlar attan düştü, sen de eşekten…

“Attan düşene yorgan döşek, eşekten düşene kazma kürek.” demiş atalarımız.

Yalan ve iftiraları kazma kürek yaparak kendi mezarını kendin kazdın.

Senin medyadaki varlığının millet nezdinde artık bir kıymetiharbiyesi yok.

Sen ve senin gibiler artık milletin gözünde birer medyatik “zombi”, “yaşayan ölü”sünüz.

Desteklediğiniz çevreler de öteden beri siyasi mevtaydı.

Ölüyü diriltmek ve yaşayanları gömmek için için söylemediğiniz yalan, tezgâhlamadığınız oyun, karıştırmadığınız defter, karalamadığınız değer, kurmadığınız düzen kalmadı.

Lakin bir türlü başarılı olamadınız.

Para etmeyecek eşeğinizi boyayıp pazarda satmaya kalktınız, halk ilgi göstermedi.

Mahkeme meselesine gelince…

Davayı bir şekilde kazanmış olman, MHP ile ilgili haksız itham ve hakaretlerini haklı çıkarmaz.

Mahkemeyi kazandığın için seni unutacağımızı ve çirkin suçlamalarını yutacağımızı sanıyorsan aldanıyorsun.

Bilakis MHP’ye yönelik hususi düşmanlığını ve bunu kan davası hâline getirmeni daima hesapta tutacak, senin gibi değer tanımazların peşini asla bırakmayacağız.

Ahlak ve insanlık dışı isnatlarına misliyle karşılık vererek ensende boza pişireceğiz.

Sen ve senin gibiler haram helal bilmezsiniz.

Mahkemeden kazandığın o haram para da fakir fukaranın değil, senin millî değerlerimizle savaşarak yumuşattığın kirli boğazına yakışır.

İyisi mi sen onu harama alışmış boğazından geçir de başkalarını haleldar ve günahkâr etme.

Sahi, sen MHP’ye yıllardır iftira ediyorsun da eline ne geçiyor?

Biz söyleyelim:

Hem boşuna ömrünü tüketiyor hem de desteklediğin CHP’nin ve solcu anlayışın zaten yerlerde sürünen imajını büsbütün paspas ediyorsun.

Bilmem haberin var mı Rahmi Efendi?

Türkiye’de özellikle CHP’yi ve genel anlamda solu destekleyen gazetecilerin rakip siyasi görüş ve partileri karalamak için yazıp çizdiği, söyleyip dillendirdiği kuyruklu yalanlar o raddeye vardı ki Türk medyası yalan habercilikte dünya birincisi oldu.

Sol siyaset anlayışı Türkiye’ye lider çıkaramadı ama sen ve senin gibi martaval şampiyonları Türk medyasını lider mevkiine çıkardınız.

MHP olarak bu üstün başarınızı kutluyoruz.

Bu alkışlanası(!) şampiyonluğu haber veren de senin çalıştığın gazetenin yazarlarından Yılmaz Özdil…

Sayın Özdil’in seni ve senin gibileri özetleyen bugünkü yazısını yeniden oku istersen…

Yılmaz Özdil, aynen şöyle bir cümle kullanmış:

“Oxford Üniversitesinin araştırmasına göre dünyanın en çok yalan haber yayınlayan dünyanın en çok iftira atan, dünyanın en ahlaksız medyası bizim medyamız…”

Ayrıca MHP’yi böleceğim diye yalan iftira ve haksız isnatlarla senin gibilerin İP’lilere verdiği açık destek, partimize zarar vermedi ama CHP’nin tabanından önemli bir kaymaya yol açtı.

Senin sola meyyal ve bize düşman gazeteciliğin, bir bumerang gibi solu vurdu.

İftira ve ithamlarla gözden düşürmeye çalıştığın MHP’ye millet, 24 Haziran Seçimlerinde büyük teveccüh gösterdi.

Sen bu teveccühü bile görmezden gelerek nasıl bir zavallı bir ruh hâleti içinde olduğunu ortaya koydun.

MHP ve Ülkücü Hareketin sicilli muarızlarından Soner Yalçın bile -ki seninle aynı gazetede kalem oynatıyor- 26 Haziran’daki köşe yazısında MHP’nin hakkını teslim etti.

Senin kıt aklın ise bu hakikati bir türlü almadı, almıyor.

Haset, kin ve nefretten kararmış kalbin bir türlü kabullenemiyor MHP fenomenini.

Bu gidişle de kabullenemeyecek ve iflah olmayacaksın.

Rahat durmayıp yine ümitsizce bize saldırmaya devam edeceksin.

Lakin yeis, kahır ve inkisar içinde yaşayacaksın.

Medya mezarlığında dolaşan bir hortlak, bir zombi gibi sürdüreceksin ömrünün kalanını…

MHP kâbusu; rüyalarına girmeye, yazılarını allak bullak etmeye, kalemini yamultmaya, beynini uyuşturmaya devam edecek ve seni musalla taşına kadar bir gölge gibi takip edecek.

Sana bundan sonra da vereceğimiz cevaplar, her seferinde bir tokat gibi suratına inecek.