Dolar 32,5697
Euro 34,9942
Altın 2.451,49
BİST 9.716,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 18°C
Az Bulutlu
İstanbul
18°C
Az Bulutlu
Cts 16°C
Paz 18°C
Pts 18°C
Sal 18°C

MHP’Lİ YURDAKUL: HASTALIKLAR ARTIYOR, KORUYUCU SAĞLIK HİZMETİ VERİLEMİYOR

MHP’Lİ YURDAKUL: HASTALIKLAR ARTIYOR, KORUYUCU SAĞLIK HİZMETİ VERİLEMİYOR
13/12/2016 14:58
A+
A-

MHP Antalya Milletvekili Prof. Dr. Ahmet Selim Yurdakul, 2017 yılı bütçe görüşmelerinin 12’nci gününde Milliyetçi Hareket Partisi adına Sağlık Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığına bağlı kurumları değerlendirdi.

KÜRESEL GÜÇLER TEPEMİZDE
Milliyetçi Hareket Partisi adına söz alan Antalya Milletvekili Yurdakul, sözlerine İstanbul’da meydana gelen terör saldırısında Şehit olanlara Allah’tan rahmet dileyerek başladı. Yurdakul; AKP Hükûmeti, 2003 yılından itibaren Sağlıkta Dönüşüm Programı’nı uygulamaktadır. Ülkemizde sağlık sektörünün büyüklüğü şu anda yaklaşık olarak 230 milyar TL’dir. 2023 yılında bu rakamın yaklaşık olarak 580 milyar TL’ye çıkacağı tahmin edilmektedir. İşte, küresel güçler ve sermaye bu pastayı sadece kendileri paylaşmak istiyorlar. 2003 yılında Dünya Bankası, IMF ve Dünya Sağlık Örgütünün ortaya koyduğu ve Sayın Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın Türkçeye çevirdiği ve uyguladığı bu yurt dışı kaynaklı Sağlıkta Dönüşüm Programı gerçekten başarılı bir sistem midir yani Türk milletinin menfaatine midir? Gelin, şimdi, ulusal ve uluslararası göstergeleri kullanarak, tarafsız olarak, hep birlikte bir değerlendirme yapalım. Bir ülkede uygulanan sağlık politikasının başarılı olduğunu göstermek için ilk kriterimiz sağlık göstergeleridir. Devletin resmi rakamlarına göre, maalesef, 2010 yılından bugün 2016 yılına kadar bebek ölüm hızları binde 10’ların altına bir türlü inmemektedir. Bununla birlikte anne ölüm hızları 2015 yılı için binde 14.5 seviyesindedir. Bunun sonucunda maalesef Meksika ve Şili’den sonra OECD ülkelerinin arasında sondan 3’üncüyüz.” dedi.

HASTALIKLAR ARTIYOR, KORUYUCU SAĞLIK HİZMETİ VERİLEMİYOR
TBMM Sağlık Komisyonu üyesi Yurdakul; “Devletin resmi rakamlarına göre şu an 7 milyon 122 bin şeker hastası var yani toplam nüfusun yüzde 14,5’i. 20 milyonun üzerinde hipertansiyon hastası var. 2016 yılında 2 milyonun üzerinde kanser teşhisi konmuş olacak. Dünyada HIV enfeksiyonunun yüzde 450 arttığı tek ülke Türkiye. Niçin biliyor musunuz? Maalesef koruyucu sağlık hizmetlerine yeterince önem verilmemesinden ileri gelen sonuçlar bunlar.” dedi.

TIP EĞİTİMİ ENDİŞE VERİCİ
Hekim ve Öğretim Üyesi olan MHP’li Yurdakul; “Ülkemizde yaklaşık olarak 741 bin sağlık personeliyle hizmet vermekteyiz. Bunların 141 bini doktor. Sayın Sağlık Bakanımız diyor ki: “Doktor sayımız az.” Bunun için ne yaptılar biliyor musunuz sevgili vatandaşlarım? Türkiye’deki yaklaşık her ile tıp fakültesi açtılar. Şu anda tıp fakültesi sayımız 85 ve buralara öğrenci almaya başladılar, kontenjanları artırdılar. Kurdukları binalarda eğitim veremediler çünkü orada eğitim veren öğretim üyeleri yok, fiziksel yetersizlikler var ve donanım eksikliği var. O okullardaki öğrencileri Ankara, İstanbul gibi büyük şehirlere gönderdiler. Şu anda Ankara’daki tıp fakültelerinde 100 kişilik amfilerde 200-300 kişiye ders vermek zorunda kalıyoruz. Eğitimde niceliği artırırken niteliği yani kaliteyi sıfırlara doğru götürüyorsunuz. Ancak burada söz konusu olan şey, insan hayatı; burada eğitimden, kaliteden taviz veremezsiniz. Allah’tan ki YÖK Başkanı uyardı da kontenjan şu anda 12 binlerde sınırlandı.” dedi.

AİLE HEKİMLİĞİ ALARM VERİYOR
3.520 aileye 1 aile hekimi düştüğünü ifade eden Yurdakul, “Aile hekimlerimizin sırtındaki yük her gün biraz daha artıyor. Üstelik sağlık hizmeti vermek için fedakârca çalışan hekimlerimiz bu yükün altında son nefeslerini vermek üzereler. Aile hekimliği uygulaması başladığında hekimlerimiz büyük bir heyecan ve enerjiyle, mesleklerini severek birinci basamak sağlık hizmetlerini yani koruyucu sağlık hizmetlerini vermeye başladılar. Ülkemiz için bu çok sevindirici bir olaydı ancak aile hekimlerimizin statü belirsizliği, ceza puanı uygulamaları, nöbet uygulaması ve sözleşme fesih tehditleri, defin ruhsatı ve adli tıp problemleri gibi ek angarya işler, günden güne artan giderler ve aile sağlığı merkezlerindeki eleman ihtiyaçlarının giderilmemesi gibi sorunlarla karşı karşıya kaldılar. Bu durum kabul edilemez. Böyle bir aile hekimliği sistemi kesinlikle olamaz.” dedi.

“SAĞLIK HİZMETLERİNE ERİŞİMİ KOLAYLAŞTIRDIK” DİYORLAR
MHP’li Yurdakul Sağlık Bakanlığı bütçesinin görüşmelerinde TBMM Genel Kurulunda bulunan Sağlık Bakanına dönerek; “Sağlık hizmetlerine erişimi kolaylaştırdık” diyorsunuz. Evet, ne oldu, biliyor musunuz, 2015 yılında 78 milyonluk bir nüfusta muayene sayısı 660 milyona tırmandı, yani bir vatandaşımız bir yıl içerisinde 8-9 kez doktora gidiyor. Bu OECD ülkelerinde bir yıl için 6’dır. Üstelik biz genç bir nüfusa sahibiz. Bu yanlış sonuçların sebebi, Sağlıkta Dönüşüm Programı sonucunda ortaya çıkan kışkırtılmış sağlık talebidir. Performans sistemi adı altında bir politika getirdiniz. Doktora diyorsunuz ki: “Ne kadar çok hasta, o kadar çok para; ne kadar çok tetkik, o kadar çok para.” Bir doktor günde 100 hasta bakmak zorunda kalıyor yani 1 hastaya 4-5 dakika ancak ayırabiliyor. Bir hastaya şikâyetini dinlemek, onu muayene etmek ve tetkiklerini yazmak için dört, beş dakika yetebilir mi? Bunun standart süresi on beş yirmi dakikadır. Kısalan muayene süreleri nedeniyle hastalarımızın tanı ve tedavilerinde gecikmeler yaşanıyor” dedi.

SOSYAL GÜVENLİK AÇIĞI BÜYÜYOR
Sağlık harcamalarına ve sosyal güvenlik açıklarına dikkat çeken Yurdakul; “Sağlık harcamaları 2015 yılında tam olarak 104 milyar lira, 2016 yılında yaklaşık 115 milyar TL olarak gerçekleşecek. Maalesef Sosyal Güvenlik Kurumunun harcamaları yüzünden tam on dört yılda Sosyal Güvenlik Kurumuna bütçeden ayrılan transfer 702 milyar TL yani eski parayla 702 katrilyon. Bu parayla genç işsiz kardeşlerimize, memurlarımıza, emeklilerimize, çiftçi ve esnaf kardeşlerimize neler yapılır sevgili vatandaşlarım? Başbakanımız diyor ya: “Tasarruf yapmalıyız.” Evet, burada tasarruf yapmalıyız, bu 702 milyardan tasarruf yapmalıyız.” dedi.

VATANDAŞI FİNANSAL RİSKTEN KORUYAMADINIZ
Sağlık politikasının başarılı olup olmadığını gösteren diğer bir gösterge de vatandaşın finansal risk karşısındaki konumudur diyen Yurdakul; “Vatandaşımızın cebinden para harcamaması lazım. AKP tarafından uygulanan politikayla, 2009 yılında vatandaşımız cebinden tam 8,1 milyar TL para harcadı; 2015 yılında ise bu rakam tam 17 milyar ve 2016 itibari ile 20 milyara doğru gidiyor. “Katastrofik sağlık harcaması” denilen yani yıllık gelirinin yüzde 40 ve daha fazlasıyla sağlık harcaması yapan ailelerin oranı tam on binde 35’lere yükseldi. AKP Hükûmeti, “Katkı payı” adı altında 15 kalemden para almaya başladı. Hasta telefonla randevu alacak; para, doktora muayene olacak; para, hoca farkı; para, tetkik; para, ameliyathane; para, ilaç; para… Bu, adalet mi? Madem bu katkı paylarını alacaksınız niçin vatandaşlarımızdan “sağlık sigortası” adı altında prim topluyorsunuz? Üstelik bir de “Tamamlayıcı Sağlık Sigortası” yaptırmak zorunda bırakıyorsunuz” dedi.

27 MİLYARLIK YATIRIMA 160 MİLYAR ÖDEYECEKLER
TBMM kürsüsünde ilk sözü alarak Sağlık Bakanlığının performansını ve bütçesini değerlendiren Yurdakul; “Özel sektöre şehir hastaneleri için: Devletin arazisini bedavaya veriyorlar, bedava verilen arazi üzerine hastane yapabilmeleri için bankalardan kredi imkânı veriyorlar ve hazine garantisi veriyorlar. Daha sonra, hastane bittikten sonra bu hastaneye yüzde 70 doluluk garantisi getiriyorlar. Bu da yetmiyor, özel sektöre diyorlar ki “O hastanenin etrafındaki arazilere istediğin ticari tesisi yani otopark, kantin, AVM, restoran, ne kurarsan kur. Buradan gelen parayı da kendin kazan.” Oysa burada Türk milletinin ve yetimin hakkı var. Bunlarla birlikte hükümet “Personel desteği bizden.” diyor. Bu da yetmiyor sevgili vatandaşlarım, tam yirmi beş yıl boyunca, bu özel sektörün kurmuş olduğu şehir hastanelerine yıllık yüksek meblağlı kira veriyorlar. 2017 yılı bütçe sunumunda Maliye Bakanı, 34 hastanenin sabit yatırım tutarının 27 milyar TL olduğunu söyledi fakat ülkemiz yirmi beş yıl boyunca bu özel sektörün kurduğu şehir hastanelerine yaklaşık olarak 130 ile 160 milyar TL arasında para ödeyecek.” dedi.

SAĞLIKTA GERİ KALDIK
Türkiye’nin sağlık göstergelerinde kötüye gittiğini ifade eden Yurdakul; “AKP’nin uyguladığı Sağlıkta Dönüşüm Programının sonucunda, 187 ülke arasında sağlık endeksi açısından ancak 69’uncu olduk. Dünyaca tanınan “Lancet Dergisinin” 2015 yılında açıkladığı araştırmaya göre; Sağlık hizmetlerinin kalitesi açısından Türkiye 188 ülke arasında, maalesef 103’üncü sıradadır.” dedi.​