Dolar 32,5188
Euro 34,7220
Altın 2.497,58
BİST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 13°C
Yağmurlu
İstanbul
13°C
Yağmurlu
Cts 19°C
Paz 21°C
Pts 21°C
Sal 23°C

MHP’Lİ YURDAKUL: HERŞEY FARKINDALIKLARIN ARTMASIYLA BAŞLAR

MHP’Lİ YURDAKUL: HERŞEY FARKINDALIKLARIN ARTMASIYLA BAŞLAR
06/04/2016 17:28
A+
A-

Otizm hakkında verilen meclis önergesi hakkında MHP Grubu adına söz alan MHP MYK Üyesi ve Antalya Milletvekili Prof. Dr. Ahmet Selim Yurdakul; “Her şey farkındalıkların artmasıyla başlar. Bu nedenle otizme ilişkin farkındalıkların artması için Milliyetçi Hareket Partisi olarak biz hem sağlık camiası hem de sivil toplum kuruluşlarıyla yakın ilişki içindeyiz. Çünkü yapılan çalışmalarda, şu anda doğan her 100 çocuktan 1,47’sinin otizmli doğduğunu bilmekteyiz. Otizmde erken tanının önemi yadsınamaz. Otizmli bireylerin ve ailelerinin hayatlarını, başka bir deyişle kaderlerini etkileyebilecek kadar önemli olan otizmin erken tanısıyla bu kardeşlerimizin ve ailelerinin hayatları büyük oranda değişmektedir.” dedi.

SAĞLIK BAKANI MÜEZZİNOĞLU, MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ (MHP) NİN ÖNERDİĞİ “SAĞLIK POLİTİKASININ” DOĞRULUĞUNU AÇIKCA İFADE ETTİ

MHP Antalya Milletvekili Prof. Dr. Ahmet Selim Yurdakul; “Milliyetçi Hareket Partisi olarak koruyucu sağlık hizmetlerinin yaygınlaştırılmasından ve hastalıkları daha ortaya çıkmadan önlemekten yana olduğumuzu ve bu konudaki önerilerimizi bu kürsüden defalarca dile getirdik. Hatırlarsanız, Sağlık Bakanlığı bütçesi görüşmeleri sırasında, Milliyetçi Hareket Partisi olarak yapıcı muhalefet anlayışımızla önce uygulanan sağlık politikalarındaki yanlışlığı, daha sonra da sağlık alanında neler yapılması gerektiğini tek tek anlattık. Bu nedenle, Sağlık Bakanına dünkü yaptığı açıklamada partimizin sağlık politikası önerilerinin doğruluğunu ve ülkemize faydalarını anlattığı için buradan bir kez daha huzurlarınızda teşekkür ediyorum.

Milliyetçi Hareket Partisi olarak biz ne önermiştik? Tüm vatandaşlarımıza etkin ve hızlı bir şekilde hizmet sunabilen, hem sağlık çalışanlarını hem de vatandaşlarımızı yani hastalarımızı birlikte memnun eden, tedavi edici sağlık hizmetlerinden ziyade koruyucu sağlık hizmetlerine öncelik veren, eğitim ve AR-GE çalışmalarına önem veren ve tüm ilgili tarafların görüşünü ve onayını alan bir sağlık politikasını önermiştik. Dün de Sağlık Bakanı aynen şu şekilde açıklama yaptı: “Önümüzdeki dönemde koruyucu ve önleyici sağlık hizmetlerini Türkiye’nin gündeminde çok daha güçlü tutmak gerekiyor. ‘Hasta olduktan sonra iyi tedavi ediyoruz.’ kısmı önemli ama ‘Hasta olmaması için her türlü tedbiri alıyoruz.’ kısmı ondan daha önemli.” Evet, gerçekten doğru, aynen Sağlık Bakanına katılıyoruz ve konuşmasının devamında, dünyada kanserin, kardiyovasküler hastalıkların, diyabetin ve solunum hastalıklarının ölüm nedenlerinin ilk 3 sırasında yer aldığını ifade etti. Gelin, bir de ülkemizdeki duruma bakalım: Şu anda 2015 yılının verilerine baktığımız zaman her 7 kişiden 1’isi maalesef şeker hastası. Yaklaşık 9 milyon şeker hastamız var şu anda ülkemizde, 24 milyon hipertansiyon hastamız var, 1 milyona yakın kanserli hastamız var, yapılan incelemede depresyon tanısı konulan tam 8 milyon 179 bin hastamız var ve otizmde ise 68 çocuktan 1’isi maalesef otizm tanısı almış vaziyette. Bu ilk 3 sıradaki hastalıkların en önemli nedeni tütün ve tütün ürünleri, sağlıksız beslenme, obezite ve hareketsiz yaşam ve hava kirliliği. Bunu Sağlık Bakanı da ifade etmiştir. Sigara bırakılması için yapılan çalışmaları gönülden destekliyoruz ancak hava kirliliği açısından yapılan ölçümlerde maalesef 81 ilimizin 41’inde sağlığı tehdit eden sonuçlar elde edilmiştir ve ülkemizde hava kirliliği Avrupa Birliği standartlarının yaklaşık 2 katıdır ve her yıl 29 bin kişi hayatını kaybetmektedir. İşte, bunların hepsini yani hastalıklara neden olan faktörleri ortadan kaldırmak için her önlemi birlikte almalıyız. Milliyetçi Hareket Partisi olarak biz bunları defalarca önermiş durumdayız.

BİR KİŞİ NEDEN YILDA 8.3 DEFA DOKTORA BAŞVURUR?

Sağlık alanındaki çarpıklıklara değinen ve MHP olarak hedefledikleri sağlık politikalarını açıklayan Yurdakul; “Sayın Sağlık Bakanı, konuşmasında “Biz bu fotoğrafta çok güçlü bir sağlık tüketicisi bir ülkeyiz, dünyanın en gelişmiş ülkelerinin MR, tomografi ve hastaneye ulaşma oranı 8,2, bizde ise 8,2 ve 8,3 yani en üst limiti yakalamışız. Bu, şunu gösteriyor: Biz çok güçlü bir sağlık hizmeti sunucusuyuz ama aynı zamanda çok güçlü bir sağlık tüketicisiyiz, Türkiye’nin temel sıkıntı alanı bu.” diyor. Biz söylerken “Yanlış.” diyordunuz Sayın Bakan ama şu anda, maalesef, itiraf ettiniz. Gerçekten de 2014 yılında ülkemizde muayene sayısı tam 643 milyon. Şu anda genç nüfusa sahip olmamıza rağmen yaklaşık olarak yılda 1 kişi 8,3 kez doktora başvuruyor. Vatandaşlarımızın radyasyona maruz bırakılarak çekilen tomografi sayısı bu ülkede 2014 yılında ne kadar biliyor musunuz, tam 12 milyon 407 bin, MR sayısı 10 milyon 259 bin. Çünkü “performans sistemi” denen bir sistem getirdiniz, ne kadar çok hasta bakarsanız o kadar çok para öneriyorsunuz, ne kadar çok tetkik yaparsanız o kadar çok para öneriyorsunuz doktora ve bir doktor, maalesef, bir hastasına beş dakika ayırmak zorunda kalıyor. Peki, ne oluyor? Nicelik artıyor fakat nitelik sıfıra iniyor. Üstelik uygulamış olduğunuz politika nedeniyle şu anda sağlık harcaması yaklaşık olarak 103 milyar civarında” dedi.

Yurdakul; “Ne kadar para, o kadar sağlık” anlamına gelen AKP’nin Sağlıkta Dönüşüm Politikası(SDP) bir an önce terkedilmeli ve ülke genelinde tüm bireylere etkin ve hızlı bir şekilde hizmet sunabilen, sağlık çalışanlarını ve hasta memnuniyetini en yüksek seviyede tutan, koruyucu sağlık hizmetlerinin ön planda olduğu, eğitime ve Ar-Ge çalışmalarına yeterli kaynak ayırabilen ve kamuya en makul maliyeti olan bir sağlık sistemi kurulmalıdır” dedi.