Dolar 32,3640
Euro 34,9634
Altın 2.324,41
BİST 9.079,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 22°C
Parçalı Bulutlu
İstanbul
22°C
Parçalı Bulutlu
Cts 21°C
Paz 22°C
Pts 24°C
Sal 18°C

OLCAY KILAVUZ : “FERİŞTAHI GELSE TANIMIYORUZ”

A+
A-

OLCAY KILAVUZ : “FERİŞTAHI GELSE TANIMIYORUZ”

Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz Ülkü Ocakları İstanbul İl Başkanlığının düzenlediği Geçmiş Dönem İl-İlçe Ocak Başkanları Kahvaltısı’nda İstanbul’da ki Ülkü Ocaklılar ile biraraya geldi.
Kılavuz konuşmalarına MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin selamlarını ileterek başladı.
Kılavuz’un konuşmasının satır başları şu şekilde:

”KİMSEYİ DAVAMIZIN ÜSTÜNDE GÖRMÜYORUZ”

Davamıza hizmet eden kim varsa saygımız ve hürmetimiz vardır. Bir taş koyan varsa başımızın üstüne taç ederiz. Ben Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz olarak sırtımda taşırım. Ama kalkıpta ihanete yataklık eden kimse başının belası oluruz. Evet biz mütavazi insanlarız, alçak gönüllülüğü Ülkü Ocaklarından öğrendik. Ancak davamızı Ülkü Ocaklarımızı kimseye kullandıramayız istismar ettiremeyiz. Dün Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Beyefendiyi aldatanlar; onun şerefiyle gücüyle itibarıyla kendisini ortaya koyup meşhur olanlar şimdi hangi şovmenin peşindeler bakıyorum, utanıyorum. Şöyle dışarıdan bakınca adama benziyorsunuz ama adamlıkla alakanız yok. Bu kadar seviyesizliğin düşüklüğün şerefsizliğin bizim davamızda asla yeri olamaz. Davamızın üstünde kimseyi görmüyoruz. Bizim dünyadaki en büyük varlıklarımız kıymetlerimiz olarak anamız, babamız, bacımız, eşimiz, çocuğumuz kim varsa biz bu davayı hepsinin üzerinde daha yüksekte görüyoruz. Yani bir tarafa davamızı bir tarada ailemizi koyunca davamız ağır tartıyor, neden? Çünkü biz bu davayı Allah’ın davası olarak görüyoruz. Öyle inanmış iman etmişiz. İki cihan güneşi efendimiz (sav)’in yolu olarak görüyoruz, büyük Türk Milletinin sonsuza kadar hür ve bağımsız olarak yaşaması olarak görüyoruz, bütün soydaşlarımız kardaşlarımız dindaşlarımız olarak görüyoruz. O sebeple böylesi büyük bir imanla ve inançla teslim olmuşuz.

”ÜLKÜ OCAKLARI DİMDİK AYAKTADIR!”

Dolayısıyla Alla’a hamd-u senalar olsun ki Başbuğumuz Alparslan Türkeş’in, şehitlerimizin, büyüklerimizin emaneti Ülkü Ocakları, dimdik güçlü bir şekilde ayaktadır. Bugün yaptığımız çalışmalarla faaliyetlerle bunu ortaya koyuyoruz. Geçtiğimiz yakın zaman diliminde Rahmetli Başbuğumuzun doğumunun 100.yılı müasebetiyle Başbuğumuza ithaf ettiğimiz çalıştaylarımız ve kurultayımız oldu. O kurultayda yüzbinlerce bozkurt ve asena Başbuğumuzun huzurunda toplantı. Başbuğumuzu saygıyla, minnetle, dualarla andıktan sonra Anıtkabir’e yürümeye başladık. Sanki tufan kopmuş gibiydi. Bu insanlar gökten mi yağdı, yerden mi çıktı?
Yüzbinlerce yiğitler yiğidi iman yolcusu, vatan millet bayrak sevdalısı bozkurtla Atamızın huzuruna çıktık. Orada tekraren and içtik. Bizlere emanet ettiği Cumhuriyeti dahada güçlendirerek gelecek kuşaklara teslim edeceğiz. Vatanımızı böldürtmeyeceğiz. Milletimize kem gözle bakanın gözlerini çıkaracağız. Bayrağımızı indirtmeyeceğiz diye haykırdır. Nitekim Ankara Arena Kapalı Spor Salonunda buluştuk kucaklaştık heyecanlandık. Ziyadesiyle muhabbet ettik. Allah’a şükürler olsun ki o görüntü mazluma dosta güven verdi haine zalime ise korku saldı. Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Beyefendinin katılımları ayrı bir mana ayrı bir anlam ortaya koydu.

”GEREKİRSE KANIMIZI AKITIRIZ DA BU DAVAYI TESLİM ETMEYİZ!”

Yakın tarihteki bir çok faaliyetimiz Milletimize böylesi güç vermektedir. Hem devlet olarak hem millet olarak kuşatılmış durumdayız. Arkamız önümüz her tarafımız ateş çemberiyle sarılmış durumdadır. Öncesinde Milliyetçi-Ülkücü Harekete bir saldırı yapılmıştır. Hepiniz biliyorsunuz 7 Haziran’dan sonra 1 Kasım ve sonrasında bir müddet devam eden saldırıların amacı davamızı, hareketimizi ele geçirmekti. Bunu kim yapmaya çalıştı? Şehitlerimizin, Başbuğumuzun bizlere bırakmış olduğu davamızla hiçbir ilgisi alakası olmayan alınteri emeği olmayan şerefsizler zındıklar. Biz biliyoruz bunların kimler olduğunu. Dün Başbuğ Alparslan Türkeş diyenler bugün pkk terör örgütünün mensuplarıyla fetöcülerle birlikte yol yürüyor. Rotary Kulübünün başkanlarıyla yol yürüyor. Ne kadar memleket düşmanı vatan haini varsa omuz omuzalar. Şimdi bu sütü bozuk canavar başını şirin göstermeye çalışan soysuz şerefisizle alakalı bir propoganda yapıyorlar cezaevinden çıkarılsın diye. Bunu yapanlar kim? Dün Milliyetçi-Ülkücü Hareketi bölmek parçalamak isteyen zürriyeti bozuklardır. İşte bir tane kendini bilmez. Bu davada bu kadar ucuz mudur bu kadar yere mi düştü? Binlerce şehidimiz var Rahmetli Kılıçkıran Ağabeyle başlayıp Fırat kardeşimize kadar. Bunlara bu dava teslim edilir de biz şurada rahat oturabilir miyiz? Biz de gerekirse şerefimizle kanımızı akıtırız bu şerefsizlere bu davayı asla teslim etmeyiz.

”DALIMIZI KIRANIN AĞACINI KÖKÜNDEN SÖKECEĞİZ!”

Çok zor dönemler yaşadık. Ne anamız ne bacımız kaldı. Biz bunları içimize attık. Gereken neyse de yapıldı. Bunlar kendilerini korutmak için pavyonlardan adam topladı. Bunların din imanı var mı ki bu davaya sahip çıkacak? Bunlarda şeref haysiyet var mı? Bunlar bizi vurdurtmak için tetikçi aradılar. Böyle ki şerefsiz bunlar. Ama bunlara hiç bir yerde geçit vermedik. Vurup vurup geçtik ezip geçtik Allah’ın izniyle bundan sonra da böyle olacak. Balyoz gibi kafalarına vuracağız. Liderimizin dediği gibi dalımızı kıranın ağacını kökünden sökeceğiz.

”LİDERİMİZİN SÖZÜ SÖZÜMÜZ YOLU YOLUMUZDUR.”

Başbuğumuz Alparslan Türkeş’e yürekten sadakatle bağlı, varlığını hem davamıza hem milletimize adamış Liderimiz Devlet Bahçeli Beyefendiye Allah için inanıyoruz. Biz sadece bir siyasi lider olarak görmüyoruz. Bizim için Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi siyasi liderin ötesinde gururumuzdur, babamızdır, yol göstericimizdir, her şeyimizdir. Dolayısıyla kendisinin sözü sözümüzdür, kararı kararımızdır, belirlemiş olduğu hedefte ölüm varsa o ölüm bizim için en büyük şerefimizdir. Onun için biz kendi alanımızda asli vazifemizi yerine getiriyoruz.

”15 TEMMUZ GECESİ UNUTULMAMALIDIR.”

Çok hassas bir dönemden geçiyoruz. 24 Haziran 2018 tarihinde hem milletvekilliği seçimi vardır hem Cumhurbaşkanlığı seçimi vardır. Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi milletimize yönelen saldırılar tehlikeler ve tehditler adına bir adım atmıştır. Bu adımın ilk günü 15 Temmuz gecesidir. Hatırlayınız Gazi Meclisimiz, Mit, Özel Harekat Daire Başkanlığı bomba yağmuruna tutuldu. Özel Harekat Daire Başkanlığımıza atılan bombalar şimdiye kadar pkk terör örgütüne atılmamıştır. Oraya atılan bombada Özel Harekatçılarımız parpamparça olmuştur. Memleketlerine yumruk kadar dahi gidemediler, eridier. Bu hainliği bu Allahsızlığı yapanlar milletimizi yok etmek istediler uçurumdan aşağı atmak istediler. Bizi esir haline getirmek istediler. Ekonomik, siyasi, insani, kültürel olarak köle etmek istediler. 15 Temmuz gecesini unutamayız.
İşte Irak’ta görüyoruz. Oradaki analarımıza bacılarımıza neler yapıldı. Suriye’de neler yapıldı. 15 Temmuz gecesi bu dinsiz imansızlar Allah muhafaza bu darbeyi gerçekleştirselerdi. O sınırda bekleyen ypgliler pydliler ne için bekliyordu? Ne olurdu halimiz, nerde kalırdı şerefimiz haysiyetimiz onurumuz? Ne olurdu çoluğumuz çocuğumuz?
İçimizde yaralarımız vardır, hafızamız tamdır. Bu millete kim ne yaptıysa zihnimize kazınmıştır. Derinden bir şekilde her şey aklımızdadır. Ama kardeşim devletimiz milletimiz tehlike altında. Milletimiz imha edilmek isteniyor. Vatanımız parçalanmak isteniyor. Dolayısıyla böyle bir durumda devletimizi milletimizi çiğneyelim mi? Sırtımızı mı dönelim?

”AKLINIZI BAŞINIZA ALINIZ.”

O gün liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi partimizin ışıklarını yakarak tek başına bir milli kahraman gibi seçilmiş meşru hükumetin yanındayız, darbe kabul edilemez diye haykırdı. Ve darbecileri yerle bir etti. Bu partiye oyun kuranlar o gece bir yerlerde olsalardı Allah muhafaza halimiz ne olurdu? Kendini bilmez, çirkef, ahlaksız bir kadın partimize yönelttiği saldırıda başarılı olsaydı ne olurdu bu milletin hali soruyorum sizlere? Zaten o hoca bozuntusu şeytana göbekten bağlı. Ona övgü yağdıran bunlar, ne oldu da şimdi ”demirden korkan trene binmezdi” diyorlar. Ya sen Ülkücü hareketi biliyor musun? Seni biz dikkata almayız, muhataba almayız. Kendi kendini gündeme taşımak için sürekli geliyor bizleri tahrik ediyor. Ne sen ne yanındaki çantacı ne diğer ayakçı bizimle baş edemez. Aklınızı başınıza alın. Bu hareketin böyle kimin yanında alacağı kalmış? Biz bu işi namus olarak görüyoruz. Büyük bir onur olarak görüyoruz. Bu millet için yaşayacağız. Türk Milletinin yarınları umudu Milliyetçi-Ülkücü Harekettir. Milliyetçi-Ülkücü Hareket oyunu bozandır. Dolayısıyla o sürecin ardından Yenikapı Mitingi, Referandum derken bir Cumhur İttifakı söz konusu.

”HİÇ BİR ÜLKÜDAŞIMIZDAN VAZGEÇEMEYİZ.”

Şimdi sürekli bir fitne çıkartılıyor. Ülküdaşlarımızın zihni bulandırılmaya çalışılıyor. Biz birbirimiz için yaşayan insanların bizim aklımızı karıştıramazsınız. Biz birbirimizin canı kanı her şeyi olmuş insanlarız. Ancak yaptıklarınızla sizi daha fazlasıyla biliriz tanırız. Biz hem milletvekilliği seçimleri için hem Cumhurbaşkanlığı İttifakı için canımızla kanımızla mücadele edeceğiz. İnşallah ülkenin heryerinde Ülkücü Ocaklarının her bir mensubu adaylarımıza sahip çıkacaklar. Ne kadar fazla milletvekili çıkarırsak bu yüz akımızdır. Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sisteminin hayırla sonuçlanması için üzerimize düşeni yapacağız. Şimdi piyasaya çıkanlar ülkücü, vatanı milleti düşünür olmuş ama ömrünü hayatını her şeyini bu davaya bu millete bu harekete adamış Devlet Bahçeli düşünemiyor öyle mi? Bu nasıl bir terbiyesizliktir. Siz değil miydiniz liderin sağında solunda duranlar? Bunu biz hiçbir şekilde kabul etmeyiz. Hele ki Ülkü Ocakları adına kimsenin konuşmasına izin vermeyiz. Her bir ülküdaşımızı seviyoruz, muhabbet duyuyoruz, hiç bir ülküdaşımızdan vazgeçemeyiz. Ama Ülkü Ocaklarını karalamaya çalışanların vallahi dünyasını karartırız. Davamıza sahip çıkmakla mükellefiz.

”FERİŞTAHI GELSE TANIMIYORUZ”

İmanımız tamdır, samimiyetimiz tamdır. Birliğimiz kardeşliğimiz daim olsun. Cenab-ı Allah bizi Başbuğumuz Alparslan Türkeş’e Liderimiz Devlet Bahçeli Beye layik eylesin. Bizleri nefsimize düşürmesin. Biz bu davayla var olduk bu dava ile kara toprağa giremeyiz. Ocağımız Ülkü Ocaklarıdır Partimizi Milliyetçi Hareket Partisidir. Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Beyefendidir. Bunun dışında feriştahı da olsa kimseyi tanımıyoruz.
Kılavuz sözlerine son verirken geçmiş dönemlerde İstanbul’da il-ilçe ocak başkanlığı yapmış misafirlere ”Sizlere özellikle o zor dönemlerde İstanbul özelinde ilçe ocak başkanlığı yapmış bölgelerinde davamıza sahip çıkmış fedakar ülküdaşlarıma ağabeylerime yürekten dualarımı muhabbetlerimi şükranlarımı sunuyorum.”diyerek teşekkürlerini iletti.
Kılavuz, Ülkü Ocakları İstanbul İl Başkanlığının düzenlediği Geçmiş Dönem İl-İlçe Ocak Başkanları Kahvaltısı Programının ardından Ülkü Ocaklı gençler ile biraraya gelerek sohbet ettikten sonra İstanbul ziyaretlerini sonlandırdı.