Dolar 32,5004
Euro 34,6901
Altın 2.496,45
BİST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 13°C
Yağmurlu
İstanbul
13°C
Yağmurlu
Cts 19°C
Paz 20°C
Pts 21°C
Sal 23°C

Olcay Kılavuz: “Tarsus’ta katledilen Özgecan Aslan’a rahmet diliyoruz”

Olcay Kılavuz: “Tarsus’ta katledilen Özgecan Aslan’a rahmet diliyoruz”
14/02/2015 12:44
A+
A-

Olcay Kılavuz, Ülkü Ocakları Genel Başkanı açıklama yaptı.

Mersin’in Tarsus ilçesinde bir süredir kayıp olan üniversite öğrencisi genç kızımız Özgecan Aslan’ın cesedi, maalesef Çamalan mevkiinde yakılmış olarak bulunmuştur. Bu vahşetin faili olarak tespit edilen üç kanı bozuk canavar hakkında ise yasal işlemlerin devam ettiğini öğrenmekteyiz.

Bırakınız bir masumun yakılarak katledilmesini, suçluların dahi ateşle cezalandırılması sadece ve sadece Cenabı Allah’a mahsustur. Yakılarak katledilmek, o kadar tarifsiz bir ölüm şeklidir ki, bunun karşısında havsalalar çaresiz kalmakta ve vicdanlar kanamaktadır. Anadolumuzda Allah sıralı ölüm versin duası edilirken, bir ailenin gencecik evlatlarını, üstelik bu şekilde kaybetmesi, bizlerin yüreğine oturmuş bir kor gibi içimizi yakmaktadır.

Bu kahpe ve namussuz cinayetin failleri olan şerefsizler, insanlığın düştüğü en alçak seviyeyi temsil etmektedirler. Böyle alçakça bir fiili gerçekleştiren kimselerin, Türk toplumu arasından çıkmış olması ise bizi ayrıca üzen ve düşündüren bir olgudur. İnsanlık çerçevesinin dışında kalmış bu davranış üzerinde yetkililer düşünmeli, eğitim ve ceza adaleti sisteminin etkinliği noktasında derinlemesine bir takım değerlendirmeler ve çalışmalar yapılmalıdır.

Bu aşağılık cinayet, kadına şiddetin ve tecavüz vakalarının yaygınlaştığı bir dönemde gerçekleşmiştir. Kadının şahsiyetinin hiçe sayıldığı ve bir mal gibi algılandığı alt kültürler ile bir teşhir nesnesi olarak algılandığı popüler kültür arasında sıkışmış Türk kadını, siyasi ve iktisadi olarak var olma mücadelesi verirken, çoğu zaman gözden kaçırdığımız yaşam mücadeleleri ise bunlar gibi bir takım aşağılık sefillerce noktalanmaktadır.

Çağın gereği olarak, Türk kadının siyasi ve iktisadi hayatta etkinliğini sağlama hedefimiz ile kadının yaşam hakkını koruyamaz oluşumuz arasındaki derin çelişki, eğitim, güvenlik ve ceza adaleti sisteminin de bu konudaki işlevselliğini yitirdiğini ortaya koymaktadır. Asayişin sağlanması noktasında, siyasi temelli içeriklerle mücadeledeki başarısızlığı Güneydoğu örneğindeki gibi açık olan siyasi iktidar, maalesef salt asayiş sorunları karşısında da etkinlik gösterememekte, suçun önlenmesi ve cezalandırılması süreçleri bürokratik iş ve işlemler kabilinden baştan savılarak gerçekleştirilmektedir.

Öncelikli olarak kadına şiddet, tecavüz ve cinayet gibi insanlık dışı hadiselerin sosyal ve psikolojik temelleri tespit edilmelidir. Türk kültürünün dejenere olmuş hâlinin bir yansıması olarak kadını eve kapatan, eğitimini ve gelişmesini engelleyen zihniyet ile, kadını bir nesne, eğlence ve moda sektörünün üretim girdisi olarak gören sözde çağdaş (!) zihniyet ile aynı kararlılıkta mücadele edilmelidir. Karısına şiddet uygulayan, onu yaralayan bir erkeğe gösterilen elitist tepki, insanların ailece ekran başında olduğu prime time kuşağında yayınlanan bir dizideki 6 dakikalık tecavüz sahnesine karşı da gösterilmelidir. Bu yoğun kültürel saldırı karşısında gençlik kimlik değiştirmekte, yozlaşmaktadır. Tecavüzün normalleştiği ve alışıldığı, cinselliğin alenileştiği, genç ve çocukların her türlü cinsel ve şiddet eğilimli etkiye açık olduğu bir sosyal yapıya, siyaset ve güvenlik bürokrasisinin de başarısızlığı eklenince sokaklar hiçbir evladımız için güvenli olamayacaktır. Başka Özgecanlar katledilmesin, başka ana-babalar böyle bir evlat acısı yaşamasın diye gereken tüm tedbirler alınmalıdır.

Özgecan Aslan kardeşimize Cenabı Allah’tan rahmet, başta ailesi ve sevenleri olmak üzere Aziz Milletimize başsağlığı diliyorum. Suçluların bir an önce adalet önünde hesap vererek, vicdanlardaki insanlık isyanının da sükût bulacağını ümit ediyorum.

Olcay Kılavuz
Ülkü Ocakları Genel Başkanı
14 Şubat 2015