Dolar 32,4798
Euro 34,9465
Altın 2.435,91
BİST 9.716,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 20°C
Az Bulutlu
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Cum 19°C
Cts 16°C
Paz 17°C
Pts 18°C

PKK KARŞISINDA NIYE KIMLIĞINI KÜRSÜLERE BIRAKMIYORSUN?

PKK KARŞISINDA NIYE KIMLIĞINI KÜRSÜLERE BIRAKMIYORSUN?
17/05/2013 00:47
A+
A-

PKK karşısında niye kimliğini kürsülere bırakmıyorsun?

Bizi, Türkiye’yi, Suriye’deki kanlı bataklığın içine çekme yönündeki her provokasyon, her tahrik karşısında, son derece dikkatli, son derece hassas, en önemlisi de son derece soğukkanlı olmak zorundayız. Büyük devlet, hadiseler karşısında soğukkanlılığını muhafaza edebilen, aklıselimle düşünebilen, aklıselimle hareket edebilen devlettir”

Bu sözler bir muhalefet partisinin liderine ait sözler değildir. Bu sözler yaklaşık 2-3 yıldır sürekli Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ı tehdit eden, Suriye üzerinde emperyalist güçlerden daha emperyalist eylem ve söylem içine giren Recep Tayyip Erdoğan’ın sözleridir. Daha geçen hafta kıpkırmızı kesilen suratıyla , “Ey Beşar Esad vallahi billahi yaptıklarının hesabını vereceksin.” diye bağırıp çağıran ve “ABD’nin Suriye’ye yapacağı kara harekâtını destekleriz” diye Amerikan televizyonlarına demeç veren, Suriye’nin terörist piçlerini besleyen, yönlendiren, eğiten sanki kendileri değilmiş gibi bu açıklamaları yapabiliyorlar.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Suriye’deki mesele, AK Parti’nin, Recep Tayyip Erdoğan’ın meselesi değil, Türkiye’nin meselesidir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin meselesidir. Milletimizin meselesidir” diyor… Hayır, Başbakan Türkiye’nin meselesi değildi. Sen bu meseleyi Türkiye’nin başına bela ettin. ABD ve İsrail menfaatleri ve taşıdığın BOP Eşbaşkanlığı sıfatı için başımıza bela olarak getirdin.

12 Eylül 2010 referandum mitinglerinde Gaziantep’te sen soruyordun, mitinge katılanlar “Evettttttttt” diye cevaplıyordu.

Türkiye’nin Suriye ile geldiği durumu ”İçeride sanal tehditler, dışarıda düşmanlar üretildi. Türkiye on yıllar boyunca içine kapandı, içine kapatıldı. Ne dediler… Türkiye’nin üç tarafı denizlerle, dört tarafı düşmanlarla çevrili dediler… Biz geldik, bu anlayışı yıktık, bu anlayışı ortadan kaldırdık. Bunu en canlı şekilde, en yakın şekilde Gaziantep yaşıyor. Suriye ile Türkiye, daha yedi buçuk yıl öncesine kadar birbirine husumetle bakıyordu. Sürekli gerginlikler yaşanıyor, iki ülke zaman zaman savaşın eşiğine geliyordu. Biz geldik, Esad kardeşimle oturduk, iki ülke arasındaki meseleleri konuştuk, istişare ettik, müzakere ettik ve Türkiye ile Suriye’yi bölgenin iki kardeş, iki dost ülkesi haline getirdik. Her alanda işbirliğine gittik… Ekonomide, ticarette, dış politikada, kültürde, sanatta, ulaştırmada, bayındırlıkta işbirliği anlaşmaları imzaladık.” bu sözlerle anlatıyordun. Ne oldu şimdi Sayın Başbakan?

Beşar Esad’la nerdeyse akraba olma noktasına gelmiştiniz. Ailece tatiller, yemekler, gezmeler, tozmalar manzarası yaratarak magazincilere malzeme oluyordunuz. Emir büyük yerden olunca mı terk ettiniz bu manzaraları? Şimdi iki ülkeyi savaşın eşiğine getiren nedir?

Suriye’deki insan haklarını, demokrasiyi, özgürlüğü ve Esad’ın diktatörlüğünü bahane etmeyin. Suriye’de kalmayan demokrasi, özgürlük Türkiye’de kaldı mı?

Türkiye’deki bebek katilleriyle kucak kucağa oturuyorsunuz da, mesele Suriye olunca mı hassasiyetleriniz depreşiyor?

Suriye’de bir iç savaş yaşanıyor. Ve bu iç savaşın bir tarafı olan teröristleri ABD-İsrail-PKK-Barzani ve AKP destekliyor. Bu teröristleri bizzat Türkiye topraklarında besleyen AKP iktidarıdır. Suriye’de yönetim meşru savunmasını yaparken, ABD/İsrail hesabına çalışanlarda terör saldırısı yapmaya devam ediyor. 7’den 77’ye her türlü ölümler gerçekleşmekte ve bu durum en çok masum insanları ortadan kaldırmaktadır.

Suriye’deki bu iç çatışma nasıl ve kimler tarafından başlatıldı? Türkiye neden herkesten çok Suriye yönetimini düşürmeye çalışmaktadır?

Başbakan Erdoğan Suriye’deki bebek ölümleri için diyor ki: Eğer ben o bebekleri görmeyeceksem o bebekler için feryat etmeyeceksem olmaz olsun böyle siyaset. O bebeklerin ölümüne susmaktansa ben Başbakan kimliğimi şu kürsüye bırakır giderim.

Türkiye’de kundaktaki bebekleri öldüren Apo’nun bir dediğini iki etmiyorsun da başka bir ülkedeki iç karışıklık için niçin bu kadar kendini yoruyorsun Başbakan?

Bebek katili PKK’lıları affederken, onlarla kolkola yürürken niye Başbakan kimliğini kürsülere bırakıp gitmeyi düşünmüyorsun efendi?

Türk milletinin bebekleri değersizde, Suriye’nin bebekleri değerli mi? Keşke dünyada hiç bebek ölümü olmasa, bu acılar hiç yaşanmasa…

Başbakan Erdoğan bebek katili PKK karşısında Başbakan kimliğini kürsülere bıraksaydı da, bizde samimiyetini test etmek zorunda kalmasaydık keşke… Türkiye’deki bebek katillerini ABD bırak diyor AKP bırakıyor, Suriye’deki bebek katillerine ABD saldır diyor AKP saldırıyor. Meselenin özü budur. Bebeklerin canı için hassasiyet değil, ABD’nin projeleri için canla başla hizmet söz konusudur.

Mesele bebeklerin ölümü değil, BOP Eşbaşkanlığı görevinin yerine getirilmesidir. ABD/İsrail ikilisi “Aferin” diyorsa AKP için yeterlidir. Türk milletinin evlatlarını öldüren katillerle Anayasa hazırlayanların siyasi iğrençlikleri tüm hızıyla devam ediyor. Daha ne diyelim? Allah bu milleti bu zihniyetten korusun.

YILDIRAY ÇİÇEK/ ORTADOĞU