PKK’nın Meşrulaştırdığı bir dönemden geçiyoruz

Medya da yeni bir moda başladı,
Eskiden sadece teröristlerimiz vardı,
Şimdi onlarda çeşitlendirildi.
Neymiş efendim;
Şahin kanat,
Güvercin kanat.
Ne demek bu?
Öcalan’ı dinleyenler iyi PKK’lı,
Dinlemeyenler kötü PKK’lı.
Öcalan kim?
Sanki bebek katli değil, kanatlı melek.
***
Gerçek şu ki;
PKK’nın kendisinin ve yaptıklarının,
‘Meşrulaştırdığı’ bir dönemden geçiyoruz.
Ve ne yazık ki,
Yönlendirilenler tarafından,
Kanlı örgütün yaptıklarını unutup,
Onları ‘özgürlük ve direniş hareketi’ görmeye başlıyoruz.
***
Oysa Öcalan bugün istenilen yere getirilse de,
PKK’nın bağımsız hareketini engellemek oldukça zordur.
Hatırlayın,
Silvan kalkışması…
Habur istismarı…
Demokratik Özerklik ilanı…
PKK’lılarla kucaklaşma eylemleri,
Bağımsız PKK’nın ‘pişmiş aşa su katma’ çıkışı değil miydi?
Bugün Öcalan’a ‘basit bir televizyon’ diyerek başlatılan sürecin,
Yarın ev hapsi ve genel affa dönüşmeyeceğini kim garanti edecek?
Birçok AK Parti yetkilisi,
‘Denemeden bilemeyiz’ diyor.
Ve ekliyorlar; ‘Barış fedakarlık ister’.
İyi de, fedakarlık eden neden hep biz oluyoruz?
***
Ayrıca fazlasıyla merak ediyorum,
Yerine getirilen talepler,
Kürtlerin ‘kazanmak istedikleri’ hakları mı?
Yoksa Öcalan’ın Kürtler adına kendi istekleri mi?
Gerçekçi olacak ve doğruları saptırmayacaksak,
Çatışmaları durdurmak için,
‘Ateşkes ve eylemsizlik’ gibi,
İnandırıcılığı kalmamış yöntemler yerine,
PKK’nın silah bırakması ilk ve olmazsa olmaz şart olmalıdır.
Yoksa Öcalan ile yürüyen bir sürecin yaratacağı travma,
Hiç ama hiç kapanmayacak bir yaranın mimarı olabilir.
Açık söylüyorum, bir annenin daha ağlamasını,
Bir annenin daha çocuğunun tabutuna kapanmasını istemiyorum.
Ancak daha önce çocuğunun tabutuna kapanan annenin
Ahını da almak istemiyorum.

Metin Özkan/ Güneş