CHP’nin Atatürk’ün mirasına, ülküsüne ihanet eden parti tartışması zaten netleşmişti ama Canan Kaftancıoğlu’nun İstanbul İl Başkanı olması bu tartışmaları hem CHP içinde, hem dışında tekrar alevlendirmiştir.

Ortaya çıkan Ümit Kocasakal gibi CHP Genel Başkan adayları bile seçim çalışmalarının merkezine Canan Kaftancıoğlu gibilerin CHP’deki varlığını sorgulayarak başlamıştır. Ümit Kocasakal adaylığını açıkladığı basın toplantısındaki “HDP güzellemesi yapanlar Atatürk’ün partisinde siyaset yapamaz” sözü bunun delili olmuştur.

Canan Kaftancıoğlu, Kemal Kılıçdaroğlu’na yakın birisidir. Onun ana kadrosundadır. İstanbul il başkanlığını işaret eden ve destekleyen Kemal Kılıçdaroğlu’dur. İstanbul il başkanı olan Canan Kaftancıoğlu zaten CHP Genel Merkezinde parti meclis üyesiydi. Onu Parti meclis üyesi listesine yazanda bizzat Kemal Kılıçdaroğlu idi.

CHP yönetimi ortaya dökülen Canan Kaftancıoğlu’nun rezaletlerine rağmen, ona sahip çıkmayı ve korumayı sürdürüyor. Kemal Kılıçdaroğlu ve Özgür Özel’in açıklamaları bunu çok net göstermiştir.

Canan Kaftancıoğlu’na yönelik eleştiriler en çok HDP’nin zoruna gitmiş olmalı ki, kendilerinden biri olarak gördüklerinden dolayı HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay “Sevgili Canan Kaftancıoğlu’na yönelik nefret dilini, linç kampanyasını kınıyorum. Görünen o ki ateş bacayı sarmış. Bunun sebebi mevcut iktidarın halkların taleplerini iletenlerin, hele hele kadın temsilcilerin öne çıkmasından duyduğu korkudur. Bütün kadınlar İstanbul İl Başkanı’na sahip çıkmalı” açıklamasını yaptı. Bugün yarın Kandil’den de bir sahip çıkma ve koruma açıklamasını bekliyoruz.

Canan Kaftancıoğlu CHP’de yönetici olsa da, birçok CHP’li gibi kendini HDP’li hissettiği ortadadır. PKK’lı Selahattin Demirtaş’a olan kadeh arkadaşlığı kadar yakınlık, geçmişte attığı “CHP’yi BDP ile aynı yola girdi diye eleştiren gerzekler, yol doğru yol, ona bak sen” twiti bunu anlamamız için yetmektedir.

İstanbul il başkanı olduktan sonra tepkilere cevap vermek için ilk defa basın toplantısı düzenledi, orada bile “Hiçbir rahatsızlık duymuyorum. Halkın iradesi ile seçilmiş Selahattin Demirtaş’a selam söylüyorum. ” demekten çekinmedi.

Aslında Canan Kaftancıoğlu CHP’nin mevcut PKK ve HDP’ye sahip çıkma politikasını yerine getiriyor. O içinde bulunduğu parti atmosferine misyonuna uygun davranmaktadır.

HDP’nin herşeyine sahip çıkan ve destek veren Kemal Kılıçdaroğlu değil mi ki, “Selahattin Demirtaş’la da diğer arkadaşlarla da kucaklaşacağız, yolumuza devam edeceğiz.” Diyen ve onu cezaevinde ziyaret eden Tuncay Özkan’a şaşıralım. PKK’lı Demirtaş’ı cezaevinde ziyaret eden diğer CHP milletvekilleri Fikri Sağlar’a, Eren Erdem’e , Ali Şeker’e, Orhan Sarıbal’a, Sezgin Tanrıkulu’na hayret edelim?

CHP’yi HDP’nin üst versiyonu, PKK’nın siyasi kampı haline getiren Kemal Kılıçdaroğlu’dur.

Canan Kaftancıoğlu’na hepimiz kızıyoruz da, o mevcut CHP’ye yakışanı yapmaktadır.

Hepimizin bir başka zaman kaybı da “Atatürk’ün partisini ne hale getirdiler?” diye serzenişte bulunmamızdır. Zaten Kemal Kılıçdaroğlu CHP’nin başına Atatürk’ün izlerini silmek için getirilmiştir. Kemal Kılıçdaroğlu bunu “Atatürk’ün kurduğu Halk Fırkası’yla bugünkü CHP aynı değil, kendimizi yeniliyoruz” sözüyle zaten bunu daha önceden kamuoyuna duyurmuştu.

CHP’nin parçalanması, dağılması ve sürekli kavga içine sürüklenmesinin sembolü emin olun Canan Kaftancıoğlu olacaktır. CHP’nin içinde az da olsa Atatürk sevgisini yüreğinde, beyninde yaşatan ve vatanseverlik duyguları henüz ölmemiş partililer vardır.

CHP’nin PKK-HDP çizgisine getirilmesi en çok onları rahatsız etmektedir.

Kemal Kılıçdaroğlu emin olun, CHP’yi terör örgütlerine siyasi üs yapmanın bedelini ödeyecektir. Atatürk, CHP’yi Kemal Kılıçdaroğlu gibi bölücülere kucak açsın diye değil, Türkiye’yi korusun, yüceltsin diye kurmuştur.

PKK’ya can, HDP’ye Canan olan CHP, kendi finalini başlamıştır. Bu finali dikkatlice takip edeceğiz.

Yıldıray Çiçek
19 Ocak 2018
Ortadoğu Gazetesi