Dolar 32,5108
Euro 34,9455
Altın 2.433,58
BİST 9.795,90
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 20°C
Az Bulutlu
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Cum 19°C
Cts 16°C
Paz 16°C
Pts 18°C

‘SALLAMA KANDIRALI’

‘SALLAMA KANDIRALI’
20/11/2014 15:28
A+
A-

MHP Partisi Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Sivas olayları hakkında MHP’yi eleştiren sözlerine yönelik yazılı bir açıklama yaptı.

MHP Partisi Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Sivas olayları hakkında MHP’yi eleştiren sözlerine yönelik yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, “Sivas’ta meydana gelen Madımak Oteli saldırıları sırasında bırakınız iktidarı, MHP Mecliste bile değildi; birinci Tansu Çiller kabinesi iş başındaydı. Partimizi bu kadar dehşetli bir bühtanla karşı karşıya bırakan Sayın Başbakan, derhal özür dilemelidir. MHP hakkında sayısız iftira üreten dünün Başbakan’ına ‘Atma Recep’ diyen bizler de bugünün atıcı Başbakan’ına ‘Sallama Kandıralı’ diyeceğiz” ifadeleri yer aldı.

Yalçın’ın açıklaması şu şekilde:

AKP hükûmeti 12 yıldır her türlü hukuksuzluğa önce gerekçe üretmekte, sonra da bu gerekçeleri rakipleri ve kendine düşman bellediği kesimlerin üzerine gitmek için silah olarak kullanmaktadır. Hemen her olay her konu fırsat addedilmekte, yalan ve iftira içeren birtakım gerçek dışı senaryolar üretilerek muhalefeti yıpratma vasıtası hâline getirilmektedir.

12 yılda iktidar partisi medyaya diz çöktürmüştür. Birkaç istisnanın dışında basın kuruluşları ve çalışanlarının önemli bir kısmı AKP’ye biat edip Tayyip Erdoğan’ın dosta dünya nimeti bahşeden, düşmana paralel balyozu savuran tehditkâr gücüne boyun eğmiştir.

AKP alametine binen seçmenin önemli bir kısmı da 12 yılda sağlanan baş döndürücü rant ve dünyalığın kaybolması tehlikesi karşısında iktidara sakız gibi yapışmış bulunmaktadır. Bunlara; rahatlarına düşkün ve vatan için hiçbir tehlikeyi göze alamayan, tatlı hayatlarından fedakârlık edecek erdemi gösteremeyen nemelazımcılar ile “Ver kurtul!”cular ilave edildiğinde ortaya muazzam bir tufeyli kitlesi çıkmaktadır. Bu kesimin önemli bir kısmının sığındığı gerekçe ise Türkiye’nin sorunlarının demokratik çerçevede, insan haklarına riayet edilerek çözüleceği yalanıdır. Oysa rantçılar, nemelazımcılar ve vatan sevgisinden mahrum korkakların desteğinde bölücülerle masaya oturan AKP iktidarı, Türkiye’nin güneydoğusunu fiilî PKK işgaline terk etmiştir. Bir kısım vatan toprağının eşkıyanın egemenliğine bırakılması, barış ve çözüm süreci gibi süslü elbiselerin içine gizlenmektedir.

Diğer taraftan vatandaşın önemli bir bölümü yiyecek ekmek bulamazken; işçi ve memur ay sonunu getiremezken; emekli ev kirasını ödeyemez, evine et alamazken hükûmet israf üzerine israf peşindedir. Tayyip Erdoğan, vergilerimizden çalarak, tüyü bitmemiş yetimlerin hakkını yiyerek yaptırdığı Kaç-Ak Saray’da sefa sürmektedir. Bu haramzade iktidarın son marifeti de emir eri durumuna düşürdüğü vali ve kaymakamlara mükâfat olarak birer kâşane inşa ettirme kararıdır.

Ancak artık kimsede sabır ve tahammül kalmamıştır. 12 senede iktidarın millete millî irade diye giydirdiği kirli libas sekiz yerinden yırtılmış, AKP’nin uçkuru dokuz yerinden kopmuştur. Bundan sonra bu yırtıkların dikiş tutması ve uçkurun bağlanması mümkün değildir.

Erdoğan’ın hukuku, hakkaniyeti ayaklarının altına alarak halktan çalarak Atatürk Orman Çiftliği sırtlarında yediği hurmalar, 2015’te AKP’yi tırmalayacaktır. Milletin hakkını tatlı tatlı yiyenler, bedelini acı acı çıkarmak zorunda kalacaklardır. Çalıp çırparak boğazlarından kuru kuruya haram geçirenler, bir gün ellerini milletin cebinden ve yakasından çekseler bile yakalandıkları siyasi kabızlığın acısını ömür boyu çekeceklerdir.

Bu arada Başbakan Ahmet Davutoğlu da son günlerde partisinin takım hâlindeki algı operasyonlarına ve palavra edebiyatına katılmakta ancak desteksiz atışları yüzünden büyük potlar kırmaktadır. Davutoğlu, Filipinler ziyareti dönüşü uçakta gazetecilere verdiği mülakatta “Madımak’ta MHP-SHP iktidarda idi.” diyerek siyasî tarihimizin en büyük çamlarından birini devirmiştir. 1993 Temmuz’unda Sivas’ta meydana gelen Madımak Oteli saldırıları sırasında bırakınız iktidarı, MHP o döneminin meclisine MÇP adıyla girmişti ve MÇP’nin devamı olarak mecliste bulunuyordu. Birinci Tansu Çiller kabinesi iş başındaydı. Bu bir koalisyondu ve DYP ile Erdal İnönü’nün başında bulunduğu SHP ile hükûmeti kurmuşlardı.

Yakın tarihimizi bile bilmeyen ama düne kadar üniversitede hayalî dış politika senaryoları yazan Davutoğlu; Tayyip Erdoğan’ın kazandırdığı ivmeyle bulunduğu makamda başı fazlasıyla dönmüş olacak ki MHP içerikli halisünasyonlar görmektedir. Hak etmediği kadar yükseklerde yer tuttuğu için muvazenesini ve akli salabetini kaybetmiş olmalı ki MHP’ye kara çalmaktadır. Partimizi bu kadar dehşetli bir bühtanla karşı karşıya bırakan Sayın Başbakan, derhal özür dilemelidir.

Bundan böyle Davutoğlu sadece politik müfteri değil, siyasetin Kandıralı’sıdır. Bir kışla fıkrasına göre askerî talim sırasında bölüğün yürüyüş nizamına ayak uyduramayan ve bir türlü eğitilemeyen Kandıralı ere komutan, her seferinde “Bölük dur! Kandıralı sen de dur!” demek zorunda kalır. Teşbihte hata olmayacağına göre Davutoğlu da AKP bölüğünün Kandıralı’sıdır. Tayyip Erdoğan’ın hükûmetteki gizli elleri ve dikta rejiminin sacayağı olan Akdoğan, Ala ve Bozdağ’dan oluşan trio, Kaç-Ak Saray’dan gelen talimatlara harfiyen uyup kelimelerini seçerek konuşurken Davutoğlu boşboğazlık edip desteksiz atarak yürüyüş kolunu bozmaktadır. İktidarın bölük komutanı kıdemli Akgeneral Tayyip Erdoğan, kendisi tarafından oluşturulan yeni AKP kabinesinin insicamını bozmaya başlayan bu Davutoğlu’yla işlerin daha fazla yolunda gitmeyeceğini görecektir. Böyle giderse, Ahmet Davutoğlu’na “Kandıralı hele sen dur!” demek zorunda kalacaktır.

MHP hakkında sayısız iftira üreten dünün Başbakan’ına “Atma Recep!” diyen bizler de bugünün atıcı Başbakan’ına “Sallama Kandıralı!” diyeceğiz.