Dolar 32,5018
Euro 34,9199
Altın 2.437,90
BİST 9.716,95
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 20°C
Az Bulutlu
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Cum 18°C
Cts 16°C
Paz 16°C
Pts 18°C

ŞEHİT EŞİ: “EVLİLİK YIL DÖNÜMÜNDE SENİ TOPRAĞA VERDİM. DOYAMADIM SANA!”

ŞEHİT EŞİ: “EVLİLİK YIL DÖNÜMÜNDE SENİ TOPRAĞA VERDİM. DOYAMADIM SANA!”
17/09/2015 17:05
A+
A-
“Canım eşim, hayat arkadaşım, evimin direği. Evlilik yıldönümümüzde ben seni kara toprağa verdim, doyamadım sana”
IĞDIR’ın Dilucu Sınır Kapısı’nda görevli polis memurlarını taşıyan servis minibüsüne 8 Eylül tarihinde yapılan bombalı saldırıda şehit olan Yozgatlı polis memurlarından 31 yaşındaki Adem Cankurtaran’a eşi İtibar Cankurtaran mektup yazıp, internet sitesindeki sayfasından paylaştı. Olay gününde yaşadıklarını anlatıp, şehit olacağının içine doğduğunu yazan İtibar Cankurtaran, “15-20 günüm var, bana iyi davran’ demiştin, aksam yattığımızda. ‘Şehit olasım var’ dedin, her şeyi söyledin, ama ben yakıştıramıyordum, konduramıyordum, Hayat arkadaşım, can yoldaşım, evimin direği. Bizi sensiz bırakanların boynu kopsun, evlerine ateşler düşsün inşallah” diyerek beddua etti.

Şehit Polis Memuru Adem Canpolat’ın Yozgat’ın Osmanpaşa Köyü’nde evlilik yıldönümünde toprağa verildiğini hatırlatan İtibar Canpolat, “Canım eşim, hayat arkadaşım, evimin direği. Evlilik yıldönümümüzde ben seni kara toprağa verdim, doyamadım sana” diye başladığı mektubunda, şu satırlara yer verdi:

“Prensesimizi nasıl bıraktın, işten gelir gelmez ‘Kızım nerede!’ derdin. Çok özlüyorum. İşe gidince seni çok özlüyorduk, sabahlar olmuyordu, saatler geçmiyordu, balkonlarda bekliyorduk seni. Geldiğini görünce koşa koşa kapıyı açıyorduk, ‘Ne yaptın, iş nasıl, ne var ne yok, yollar nasıl?’ diyordum, ‘iyi, bir sıkıntı yok’ diyordun, üzülmeyim diye söylemiyordun.”

İtibar Canpolat, şehit olacağının eşinin içine doğduğunu da vurguladığı ve 15 Eylül 2015 tarihinde internet sitesindeki sayfasında paylaştığı mektubunda şunları ifade etti:

“KOŞA KOŞA GİTTİN, AL BAYRAĞA SARILI GELDİN”

“Zaten her şey içine doğmuştu; ’15-20 günüm var, bana iyi davran’ demiştin, akşam yattığımızda. ‘Şehit olasım var’ dedin, her şeyi söyledin, ama ben yakıştıramıyordum, konduramıyordum, ‘Allah Korusun’ diyordum. Sabah işe giderken kapı bile göndermek istemedi, ne kitlendi, ne açıldı. Geri geldin, ‘Son kez göreyim’ diye mi geldin! Bozulan kapı kilidini ‘Bugünlük idare et yarın gelince yaparım’ dedin, gittin. Arkandan baktım, servisin gelmiş bekliyordu. Koşa koşa gittin, bindin servise. O görüşüm son oldu. Ben seni sabah bekliyordum, gönderdiğim gibi bekliyordum, gelmedin. Al Bayrağa sarılı geldin, şaka gibi, hala inanamıyorum, hala çalışıyorsun sanıyorum, konduramıyorum. Hayat arkadaşım, can yoldaşım, evimin direği. Bizi sensiz bırakanların boynu kopsun, evlerine ateşler düşsün, inşallah.”