Dolar 32,4375
Euro 34,7411
Altın 2.439,70
BİST 9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 18°C
Az Bulutlu
İstanbul
18°C
Az Bulutlu
Cts 16°C
Paz 18°C
Pts 17°C
Sal 18°C

SİNAN OĞAN VE AZERBAYCAN PETROL ŞİRKETİ SOCAR’LA İLİŞKİLERİ

SİNAN OĞAN VE AZERBAYCAN PETROL ŞİRKETİ SOCAR’LA İLİŞKİLERİ
22/12/2015 18:00 | Son Güncellenme: 22/12/2015 18:39
A+
A-

Türk kamuoyunda Sinan OĞAN’la ilgili olarak sık sık gündeme gelen bir diğer konu da O’nun, dünyanın birçok yerinde başta petrol ve doğalgaz olmak üzere pek çok yatırımları olan Azerbaycan Cumhuriyeti Petrol Şirketi SOCAR ile olan ilişkisidir. Bu konudaki sorulara hiç cevap vermeyen S. OĞAN’ın Azerbaycan Devleti, Aliyev ailesi ve “Kaçak Saray Sakini” ilişkilerini anlamak için SOCAR’ın iyi bilinmesi lazımdır.

“State Oil Company of the Azerbaijan Republic (SOCAR) (Azerbaycan Cumhuriyeti Petrol Şirketi)’nin Başkanı Rövnag ABDULLAYEV ve SOCAR Türkiye Başkanı Kenan YAVUZ’dur.  SOCAR Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Vagif ALİYEV, Yönetim Kurulu Üyeleri ise Süleyman GASİMOV, David MAMMADOV, Farrukh GASİMOV’dur.

Türkiye dışında, Kore, Gürcistan, Ukrayna, Romanya’da yatırımları bulunan SOCAR, merkezi İsviçre’de bulunan SOCAR Trading şirketiyle 2008 yılından beri Singapur, Londra, Cenevre, Dubai, Lagos,  Monako, Kahire ve İstanbul’daki ofislerinde petrol ve petrol ürünleri ticaretini sürdürmektedir. Türkiye’deki şirketleri ise şunlardır: STAR Rafineri A.Ş.,  Petkim, PETLİM Limancılık Ticaret A.Ş., SOCAR Power Enerji Yatırımları A.Ş., SOCAR Gaz Ticareti A.Ş., SOCAR Fiber Optik, SOCAR Turkey Petrol Enerji Dağıtım A.Ş.

Türkiye’de 2008 yılında PETKİM’i satın aldıktan sonra “Value-Site” vizyonuyla, Petkim’i Avrupa’nın en büyük üretim merkezlerinden biri hâline getirmeyi hedefleyen şirketin bu kapsamdaki yatırımları 10 milyon ton kapasiteli STAR Rafineri, 1,5 milyon TEU başlangıç kapasiteli Petlim Konteyner Terminali, yaklaşık 1500 MW’lık enerji santralleri, sıvı depolama tankları gibi devasa projeleri içermektedir.

Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi – SOCAR, Türkiye’de faaliyetlerini 30.12.2011 tarihinden itibaren, SOCAR Turkey Enerji A.Ş. adıyla sürdürmektedir. 14 Ağustos 2015 tarihinde Goldman Sachs International, SOCAR Turkey Enerji A.Ş.’nin toplam sermayesinin yüzde 13’üne karşılık gelecek şekilde hisse alarak SOCAR Turkey Enerji A.Ş.’ye ortak olmuştur.

SOCAR’ın büyük ortak olarak yer aldığı, Azerbaycan’ın Şah Deniz-2 sahasında ve diğer sahalarda üretilecek doğal gazı 1850 kilometrelik bir hat boyunca Türkiye’nin 20 ilinden geçirip Avrupa’ya ulaştıracak olan Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı – TANAP Projesi, Türkiye ve Azerbaycan’ın bugüne kadar başarı ile yürüttükleri projelerin enerji alanındaki en önemli temsilcilerinden biridir. Projenin temeli Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan Cumhurbaşkanlarının katılımıyla 17 Mart 2015 tarihinde Kars ilinin Selim ilçesinde atıldı. TANAP’ta ilk gaz akışı 2018’de gerçekleşecek. Başlangıçta yıllık 16 milyar metreküp olarak planlanan taşıma kapasitesinin, kademeli olarak önce 24 milyar metreküpe ve ardından 31 milyar metreküpe çıkarılması hedefleniyor.

SOCAR Türkiye, SOCAR Gaz Ticareti A.Ş. ile 1 Ocak 2013’ten itibaren doğal gaz ithalat ve satışında Türkiye ve Avrupa’ya daha kolay tedarik sağlayarak, daha uygun maliyetlerle Azerbaycan gazını Türkiye doğal gaz pazarında alternatif bir kaynak olarak sunuyor. SOCAR Gaz ile hedef, Türkiye doğal gaz tedarik pazarında %20’lik paya sahip olarak, doğal gaz piyasasında alternatif bir oyuncu olmak. TANAP projesinin tamamlanmasıyla ve SOCAR’ın kendi kaynaklarından tedarik edeceği doğal gaz miktarının artmasıyla SOCAR Gaz Türkiye, pazarın en önemli oyuncusu olacak.

SOCAR Türkiye’nin 2018’e kadar Türkiye’de gerçekleştireceği yatırım miktarı 20 Milyar Dolar olacak.

SOCAR Türkiye, şirketin internet sitesinde hedefini; “2018 yılına kadar 15 Milyar Dolar konsolide ciro ile Türkiye’nin üç büyük holdinginden biri olmak ve 2023 yılına kadar Rafineri – Petrokimya – Enerji – Lojistik – Dağıtım Entegrasyonu’nu tamamlayarak ülkenin en büyük üretim güçlerinden biri olmak.” Şeklinde açıklamaktadır.

SOCAR’ın Türkiye’de sadece petrol ve gaz işleriyle değil basın işleriyle de ilgilendiği bilinmektedir. Star Gazetesi’ni de içinde barındıran Star Medya Grup’a ait hisselerin %50’sini Fettah TAMİNCE’den 2013’te satın alarak medya işine de giren SOCAR, CEO Mustafa KARAALİOĞLU ile diğer hisselerin sahibi Ethem SANCAK’ın anlaşamaması üzerine 2014’ün Ağustos ayında elindeki hisseleri Türkiye hükümetine danışarak tekrar Fettah TAMİNCE’ye devretti.

Sinan OĞAN’ın işte Azerbaycan Devlet Şirketi olan bu SOCAR ile derin ilişkiler geliştirdiği görülmektedir. Yeşil Iğdır Gazetesi’nin verdiği habere göre;

16. 06. 2012 tarihinde  Iğdır Milletvekili Dr. Sinan OĞAN, Türkiye-Azerbaycan-Gürcistan İş Forumu dolayısıyla Kars’a gelen üç ülkenin Ekonomi Bakanları ile Kars Havaalanı’nda mini bir zirve toplantısı gerçekleştirdi.

Nahçivan’a geçişlerde Türk nakliyecilerinin ve işadamlarının yaşadığı sorunları dile getiren Sinan OĞAN, Ekonomi Bakanı M. Zafer ÇAĞLAYAN, Azerbaycan Ekonomik Kalkınma Bakanı Şahin MUSTAFAYEV, Nahcivan Ekonomi Bakanı Famil SEYİDOV ve Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi (SOCAR) Rövnag ABDULLAYEV ile bir araya geldi. Azerbaycan ve Nahçivan Ekonomi Bakanları görüşmede kapıdaki sorunların çözülmesi için çalışacaklarını ifade ettiler.

Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi (SOCAR) Rövnag ABDULLAYEV’i de Iğdır’a yatırıma davet eden MHP Iğdır Milletvekili Sinan OĞAN Iğdır’a yatırım konusunu Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile de görüştüğünü ve kendisinin de desteklerini talep ettiklerini ifade etti.

Elbette burada sorulması gereken soru, S. OĞAN’ın üç ekonomi bakanı ve SOCAR başkanını hangi sıfatla Kars Havaalanı’nda karşıladığı ve bunlarla hangi sıfatla “mini bir zirve” yaptığıdır. S. OĞAN Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin mi, Azerbaycan Cumhuriyeti’nin mi milletvekilidir? Bu görüşmelerden MHP Genel Başkanı Sayın Devlet BAHÇELİ’nin haberi var mıdır?

Evet! Sinan OĞAN-SOCAR ilişkileri konusunda sorular bunlardan ibaret değildir. Ortadoğu Gazetesi yazarlarından Burak Özcan, “Sinan Oğan‘a Cevapsız Sorular” başlıklı yazısında şu soruyu sormuştur: “Azerbaycan’ın petrol şirketi SOCAR size ne ifade ediyor?”

Yine bir başka yazar Kadir Yıldız, 10. 06. 2015 tarihinde Ortadoğu Gazetesi’ndeki köşesinde yazdığı “Sinan Oğan’ın Iğdır Güzellemesi” başlıklı yazısında şu soruları sormuştu:

“Ve soruyorum; Sayın Sinan Oğan! Milletvekili olduğun süreçte Azerbaycan’ın SOCAR şirketiyle gizliden gizliye nasıl bir bağlantı içerisine girdin? Azerbaycan’ın petrol şirketi ile bir milletvekilinin arasında nasıl bir manevi bağ var? Petrol üzerinden kardeşlik türküleri mi söyleyecektin? SOCAR’ın finanse ettiği AZADER’in toplantısına hangi kimlikle ve ne adına yer aldın? Azerbaycan Diaspora Bakanı Nazım İBRAHİMOV’dan ne gibi bir talepte bulundun? Ne karşılığında para aldın? Karşılığında ne vaat ettin?”

Şüphesiz, Azerbaycan Devleti ve Aliyev Ailesi ilişkilerini anlamamıza yarayacak bütün bu sorular cevapsız kaldı! Avrupa’daki bazı Ülkücü kuruluşların toplantılarına katılıp katılmadığı konusundaki sorulara yarım yamalak cevap yetiştirmeye çalışan Sinan OĞAN nedense bu soruları duymazdan gelecekti. Kim bilir? Belki de Ülkücü Hareketin çileli yolcularına ve 46 yıllık MHP’nin her dönemde dik duran mensuplarına verecek bir cevabı yoktu!

 

V. Moskova Valdai International Discussion Club Toplantıları

Sinan OĞAN’ın Azerbaycan yıllarında (1994-2000) başlayan Rusya ile ilişkileri Türkiye’ye döndükten sonra daha stratejik bir çerçevede gelişecektir: 2000 yılında Azerbaycan’dan Türkiye’ye dönerek Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (ASAM) Kafkasya Masası’nda çalışmaya başlayan S. OĞAN, burada ASAM Rusya-Ukrayna Araştırmaları Masası Başkanlığı’na getirilmiştir. 2004 yılına kadar bu görevi yürüten S. OĞAN, 2004 yılında hâlihazırda başkanlığını yaptığı Uluslararası İlişkiler ve Stratejik Analizler Merkezi TÜRKSAM’ı kurmuştur.

Sinan OĞAN, daha sonra Moskova’ya gitmiş ve 2009 yılında “Türk İç Politika Faktörlerinin Türkiye’nin Rusya Politikasının Oluşumuna Etkileri” başlıklı teziyle, Moskova Uluslararası İlişkiler Üniversitesi’nin (MGIMO) Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Bilimi Bölümü’nden doktora derecesini almıştır.

Bilindiği gibi büyük ülkeler “bazı düşünce kuruluşları” kurarak kendi uluslararası politikalarını dünya üzerinde uygulamak için strateji, analiz ve istihbarat çalışmaları yaparlar. Bu tip özel kurulan strateji kuruluşları genelde hizmet ettiği devletin resmi ya da gayri resmi olarak himayesinde çalışır ve o devletin istihbarat örgütleri ile de bağlantılıdır. Örneğin ABD’de RAND Corporation, İngiltere’de Chatham House gibi…

Rusya’nın da bu anlamda çalışmalar yapan kuruluşlarından biri “VALDAİ FORUMU”dur. (The Valdai International Discussion Club). Valdai Forumu resmi olarak Kremlin himayesinde toplanır ve Putin toplantılara başkanlık eder. Doğal olarak KGB ile de ilişkilidir.

Sinan OĞAN bu toplantılara 2 defa davet edilmiş ve katılmıştır. OĞAN resmi toplantı sonrasında da Rus Dışişleri Bakanı, Başbakan Yardımcısı ve Devlet Başkanı PUTİN ile de özel görüşmeler yapmıştır.

Valdai Forumu, “The Russian News & Information Agency RIA Novosti ve Russian Council for Foreign and Defense Policy” tarafından 2004 yılından bu yana her yıl organize edilmektedir.

Valdai International Discussion Club’ın 31 Ağustos – 07 Eylül 2010 tarihleri arasında St. Petersburg-Moskova-Soçi’de gerçekleştirilen ve dünyanın alanında en tanınmış 40 ve Rusya’dan 60 uzmanının katıldığı toplantıda Türkiye’yi TÜRKSAM Başkanı Sinan OĞAN temsil etmiştir.   Valdai Forum’un resmi kısmı sonrasında TÜRKSAM Başkanı Sinan OĞAN sırasıyla; St. Petersburg Valisi Valentina MATVİYENKO, Dışişleri Bakanı Sergey LAVROV ve Vladimir PUTİN ile görüşmüştür.

Rusya Başbakan Yardımcısı Igor SHUVALOV ile de 7 Eylül tarihinde görüşen S. OĞAN, 6 Eylül 2010 tarihinde Soçi’de PUTİN’in de bulunduğu akşam yemeğine katılmıştır. Burada Putin’e Türkiye – Rusya – Azerbaycan enerji politikaları hakkında çanak sorular sormuş, “Putin Avrasyacılığı” çizgisinde bir “politik” duruş sergilemiştir.

Azerbaycanlı Gazeteci Ferda UĞUR Sinan OĞAN’ın Rusya ile ilişkilerini ve Valdai Forum toplantılarına katılmasını şu şekilde değerlendiriyor:

Sanırım, saygılı Sinan Bey’in (ne zaman ise) Moskova üniversitelerinin birinde herhangi bir kursu bitirip ve Rusça konuşabildiğini söylüyorlar. Biyografisinde yazıldığına göre, Sinan OĞAN Rusya’nın saygın “Valdai Forumu”nun üyelerinden biridir. Rusya’da bu tür nüfuzlu forumların neleri ve neye göre müzakere ettiğini kesinlikle net düşünmek olmuyor. Hem de şöyle bir heyetle: Eski Savunma Bakanı Sergey İVANOV, Başkanlık Yönetimi Rehberinin Yardımcısı Vladimir VORONİN, bir süre Rusya Devlet Başkanı görevinde bulunan Başbakan Dimitri MEDVEDEV, Rusya Başbakan Yardımcısı olan İgor ŞUVALOV, Dışişleri Bakanı Sergey LAVROV, Savunma Bakanı Sergey ŞOYKU, Moskova Belediye Başkanı Sergey SOBYANİN… Böyle anlaşılıyor ki, Ruslar bu “etkili” (aslında nüfuzunun ne ile izah edildiği belli olmayan) Foruma yeterince korrupsioner (yolsuzluk) ve yeterince de “Sergey” dahil ettiler. “S” harflerinin aliterasyonunu dikkate alırsak, Sinan Bey’in de bu Foruma davet edilmesini anlamak mümkün olur.

Ruslar bu tür muteber meclislerde ecnebileri iki halde özellikle görmek isterler: Ya “salon generali” gibi, ya da özel hizmet kuruluşlarının stratejik niyetleri altında. Sinan beyin bu iki kategoriden birisine uygun olduğunu söyleyemeyiz. Düşünelim ki, onu, Mesela, MEDVEDEV’le veya JİRİNOVSKİ ile iyi ilişkileri olduğu için dâhil ettiler.

Kaynak: Deniz Özkök / ulkucumedya.com