SNEİJDER: FENER İSTEDİ AMA GİTMEDİM

Sarı-Kırmızılılar’la anlaşma sürecinden, teknik direktör Fatih Terim’e kadar her konuda samimi ifadeler kullanan Hollandalı yıldızla geçici bir süreliğine kaldığı otelde bir araya geldik.Galatasaray’a transferin tamamen maddi nedenlere dayandırılıyor. Neden Galatasaray’ı tercih ettin?

– Hollanda’da birçok Türk vatandaşı arkadaşım var. Türkler’in ne kadar dürüst ve sıcakkanlı olduklarını biliyorum. Ünal Aysal’la bir araya geldiğimizde kendisinden de aynı yakınlığı gördüm. Bir futbolcu için hoca çok önemli unsurdur kariyeri için. Fatih Terim çok başarılı ve başarıya doymayan bir hoca, karakterlerimiz benziyor. Şampiyonlar Ligi’nde oynamak istemek tabii ki hakkım ve bunu Galatasaray’da sağlayabilirdim. Avrupa’da Galatasaray bir marka. Benim için eksik ne kalıyor ben size soruyorum?

Kısa bir süredir İstanbul’dasın ama izlenimlerin neler?

– Türkiye’ye daha önce birçok kez geldim. Ailemle Antalya’da sıkça tatil yaptım. İstanbul çok güzel ve hareketli bir şehir. Yemekler olağanüstü.

Galatasaray kariyerinin başlangıcındasın, senin için şu anda bu takım ne ifade ediyor?

– Ben ve Drogba çok büyük transferler olarak nitelendiriliyoruz ama ben buna katkı sağlamak diyorum. Biz gelince Galatasaray büyümedi. Çünkü takımın başına ilk önce Fatih Terim gelmiş zaten başarı için ilk adım atılmış. Ardından geçen sene şampiyon olan bir kadro kurulmuş ve bu sezonun devre arasına lider girmiş. Şampiyonlar Ligi’nde son 16’ya
kalmış güçlü bir ekipteyim.

İnter’den ayrılışın biraz karışıktı. Yaşanan süreci anlatır mısın?

– Başkan Moratti, “7 milyon Euro veriyorum, 5 yıllık imza at” dedi. İmzaladım ama sonradan öğrendim ki, 50 milyon Euro’luk serbest kalma bedeli varmış o dönemde. Manchester United 20 milyon Euro verdi. Inter, gitmeyi istememe rağmen satmadı. Sonra da iyileştirme bedeli istediler. Ben de ücretimde indirim yapmadım. Neticesinde beni 3 ay tribünde oturttular. Real’de de İnter’de de başkanlarla sıkıntı yaşadım. Verdikleri sözleri tutmadılar. Transfer sürecimde ise Ünal Aysal’la oturup, konuştum. Hedeflerini sordum. O da, “UEFA’yı kazandık. Sırada Şampiyonlar Ligi var” dedi. “Sana 1 de golcü alacağız” ifadesini kullandı. Bu kararlılık beni Galatasaraylı yaptı.

Antrenmanlar nasıl geçiyor?

– Çok kaliteli ve kariyerli oyuncularla bir aradayım. Herkes gerçekten mutlu. Mutlu insanlarla bir arada olmak her şeyden önce insan olarak bir ihtiyaç. Kalitesi yüksek futbolcularla oynamak ise kişisel performansı yükseltiyor. Bugün Hamit’in Selçuk’un, Burak’ın, takımdaki diğer futbolcuların kalitesini kim tartışabilir?

Fatih Terim’i önceden biliyordun, şimdi tanıştın neler söyleyeceksin?

– Her şeyden önce çok karizmatik. (Gülüyor) Tanıştıktan 30 dakika sonra sizi etkisi altına alıyor, çok dikkatli, çok pozitif ve ne istediğini gerçekten iyi biliyor. Hırsı ve çalışkanlığı oyuncuyu maçta ve antrenmanlarda güçlü kılıyor. Önemli bir yerde sorumluluklarımızın olduğunu bize sürekli hatırlatıyor.

Taraftarlar için neler söylersin?

– Havalimanından bu ana kadar inanılmaz sevgi gösterilerinde bulundular. Beklentiler büyük farkındayım. Kendi adıma elimden geleni yapacağım. Maçlardaki atmosfer büyüleyici, sihirli. Bu ülkede futbol sevgisi dinlenip, uyumuyor. Avrupa’da sokakta gelip seninle 3 gün önceki maçı kimse kritik etmez ama burada her zaman futbol birinci sohbet.

Çok tartışılan bir konu, Fenerbahçe seni istedi mi?

– Evet istedi ben de kibarca böyle bir düşüncemin olmadığını ve Galatasaray ile kağıt üzerinde olmasa da sözlü olarak anlaştığımı ilettim. Beni birçok kulüp istedi, Galatasaray’dan daha yüksek bütçe ayıranlar da vardı. Ama ben ve ailem; dostlarım, kariyerim ve mutluluğumuz için Galatasaray’ı tercih ettik. Ben ne kadar doğru bir karar verdiğimi, önce havalimanında karşılamada, sonra Fatih Terim ile tanışınca anladım.

Şampiyonlar Ligi’ndeki rakibiniz Schalke için neler söyleyeceksin?

– Schalke’de şu an eksik olan oyuncular var ama bu bizleri ve taraftarları yanıltmasın. Almanlar her zaman futbolda çok ciddi rakiplerdir. Hocamız takımı iyi analiz edecektir. Zayıf noktalarını bize aktaracaktır. Biz de bu doğrultuda sahada elimizden gelenin fazlasıyla mücadele edersek, zaten rakibin kim olduğunun pek önemi kalmaz. Herkesi yenebilecek güçte bir takımız.

Peki futbolda en mutlu ve üzüntülü anın hangisiydi?

– Üzüldüğüm şey, Real’den ayrılış şeklim. Tesislere gittim, dolaptan ismim kaldırıldı. Eşyalarım toplandı. Başkan bana, ‘Artık seninle çalışmayacağız’ dedi. Ben de ona “Buraya Şampiyonlar Ligi Kupası’nı almaya geleceğim” dedim. Ardından Mourinho İnter’e çağırdı. İnter’de onunla birlikte Şampiyonlar Ligi Kupası’nı aldık. En mutlu anım da buydu.

 

fanatik.com.tr