Soylu: PKK yandaşlığı yapmalarına izin veremezdik

İçişleri Bakanı Soylu: PKK yandaşlığı yapmalarına izin veremezdik

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, HDP’li 3 belediyede yapılan görevlendirmenin hukuka uygun olduğunu söyledi. “Türkiye bu terör örgütüyle mücadele ederken, seçilmiş olmanın örtüsü altında PKK yandaşlığı yapılmasına izin veremezdik.” dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından düzenlenen program kapsamında, İstanbul’da yabancı gazetecilerle buluştu.

Burada konuşan Soylu, HDP’li 3 belediyede yapılan görevlendirme ile ilgili konuştu. Soylu, “Türkiye bu terör örgütüyle mücadele ederken, seçilmiş olmanın örtüsü altında PKK yandaşlığı yapılmasına izin veremezdik.” ifadelerini kullandı.

“Yapılan işlem hem hukuka hem kamu vicdanına uygun”

Görevden almaların Anayasa’nın 127 maddesine ve belediye kanunun 45. ve 47 maddelerine dayanılarak yapıldığını belirten Soylu, “Hem iç hukukumuza, hem uluslararası hukuka, hem de kamu vicdanına uygun bir işlemdir.” diye konuştu.

“Dava bitene kadar yardıma göz mü yumacaksınız?”

Soylu, görevden uzaklaştırılan 3 belediye başkanı hakkında daha önce terör örgütü PKK’ya destekten soruşturma açıldığını hatırlattı:

“Adam PKK’ya açık destek veriyor, bunu görüyor ve soruşturma açıyorsunuz. Ne yapacaksınız yani, dava bitene kadar bu yardımın da devam etmesine göz mü yumacaksınız? Haliyle dava bitene kadar açığa alıyorsunuz.”

İçişleri Bakanı Soylu, bölge halkının karara yaklaşımına da dikkat çekti:

“Bir nümayiş var mı? Binlerce, on binlerce insan yollarda mı? Sokaklarda mı? Peki niye bu konuda millet sokağa çıkmıyor? Oradaki herkes, bu belediyelerin bir terör örgütüyle işbirliği içinde olduğunu hayatında yaşayarak görüyor.”

İspanya örneği: Katalan siyasetçilerin milletvekilliklerine son verildi

Soylu, benzer uygulamaların Avrupa ülkelerinde de yaşandığına dikkat çekti, İspanya’dan örnek verdi:

“Katalonya’da yapılan bağımsızlık referandumunu organize etmekten yargılanan 12 Katalan siyasetçi ve sivil toplum örgütü liderleri hakkında 16 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası talep edilmiştir. Milletvekillerinin görevleri askıya alınmış ve tutuklanmıştır.”

Kaynak: Türkgün