Dolar 32,5004
Euro 34,6901
Altın 2.496,45
BİST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 19°C
Parçalı Bulutlu
İstanbul
19°C
Parçalı Bulutlu
Paz 20°C
Pts 23°C
Sal 24°C
Çar 21°C

Suriye Savaş Haritası Son Durum

Suriye Savaş Haritası Son Durum
15/09/2018 12:40
A+
A-

Suriye Savaş Haritası Son Durum

Günlerdir Türkiye medyasının Idlib haberlerini takip ediyorum.

Resmi ve gayri resmi ağızlarda bir naif kız, bir saf evlat, bir muhallebi çocuğu havası hâkim…

Sanki Suriye iç savaşında hangi istihbarat madrabazlıklarının yapıldığını hiç görmemişler!..

Sanki tarihte örneği hiç görülmemiş özel kuvvet ve beşinci kol operasyonlarını defalarca yaşamamışlar!..

Sanki o “monşer” denilen ama Suriye’nin, ABD’nin, Rusya’nın ciğerini bilen Dışişleri bürokratları toptan izne ayrılmış; deneyimli istihbaratçıların hepsi malulen emekli olmuş!..

Bizi mi aldatıyorsunuz, yoksa kendinizi mi kandırıyorsunuz?..

Başkasının iç savaşını biz kaybetmişiz haberimiz yok!..

Adamlar El Kaide’yi Afganistan’dan getirip Suriye iç savaşına çakmşlar!..

Ardından IŞİD denilen bir yavşak sürüsüyle % 70’lik halk çoğunluğunun haklı direnişini, Freddy’nin kabusu gibi sunmuşlar!..

Karşısına PKK’dan aşılı “seküler” Kürtleri çıkarıp Laik ve medeni dünyanın “kahraman“ı yapmışlar!..

Seni de içerideki FETÖ’cüler ve buram buram Esed kokan, “Mezhepçi Sol” eliyle IŞİD’in yanına atmışlar!..


Idlib Kent Merkezi, Bugün….

Varil bombasıyla vurmuşlar almışsın…

Sarin gazıyla kırmışlar almışsın…

Şebbiha korkusuyla sürmüşler almışsın!..

Ülkenin içine 4 milyon sosyal mayın salmışsın!..

Ondan sonra Astana’ya zirveci diye gidiyorsun, zırvalayıp geliyorsun!..

Suriye Rejiminin “vatandaş” kavramının seninkinden farklı olduğunu görmüyorsun!..

Ortada yeni bir Bosna Savaşı olduğunu fark etmiyorsun!..

Esad için kendisine isyan etmiş Sünni Arapların canının değeri, çorbasına düşen bir sineğin değeri kadar bile yoktur.

Elinden gelse Suriye nüfusunun yarısını Türkiye’ye ve Ürdün’e gönderip, kalanlarla paşa paşa yaşayacaktır.

Suriye’de demokratik bir seçimin yapılması ancak Nusayri, Alevi, İsmaili, Dürzi ve Hıristiyan ahalinin nüfusun % 51’in aşmasıyla mümkün olacaktır.

Bunun daha açık anlatımı, 7 milyon Suriyeli mültecinin Türkiye’ye sığınmasıdır. Yarısı sığınmıştır, gerisi de Idlib’e sıkıştırılmış halde “yolda”dır!..

Ürdün’dekilerle birlikte bunun adı “stratejik assimilasyon”dur.

Türkiye’nin Idlib’i, aynen El Bab ve Afrin gibi işgal etmekten başka bir mantıklı seçeneği yoktur.

Amerika, kendisine bağlı PYD’li Kürtler ve PKK’yla birlikte ülkenin Kuzeyini ele geçirmiş ve koridor konusunda Rusya cephesiyle anlaşabilme şansını canlı tutmaktadır.Suriye’de Rusya, Esad ve bağlılarıyla birlikte ülkenin batısındaki yaşam alanlarını kendince “kurtarmış”tır.

Bu yüzden Rejim güçleri kimyasal silah kullanmadıkça Idlib konusuna karışmamaktadır.

Türkiye’nin tek başına Sünni Arap muhalefeti temsilen Astana sürecine katılması, aslında bu strateji tiyatrosunun bir parçasıdır

Türkiye’nin Suriye iç savaşı sırasında yaşadıklarının tümünü bir araya getirdiğimizde 15 Temmuz da bu oyuna dahil olmaktadır.

15 Temmuz öncesinde Rus uçağının vurulmasıyla ABD’ye ve çözüm sürecine mahkum hale getirilmesi, nasıl büyük bir oyunsa…

15 Temmuz’da Rusya’ya ve S 400’lere muhtaç hale gelmesi de aynı derin operasyonun bir parçasıdır.

Eğer biz 15 Temmuz’da 250 vatandaşımızı şehit vererek kazanan taraf olduk ise Idlib korunmalıdır.

Korunabilmelidir.

Eğer Rusya’nın bugün yaptığı açıklamada olduğun gibi “İnsani Koridor” adı altında Idlib’teki sivil nüfus Türkiye’ye boca edilecek ve bölge Halep, Doğu Şam, Hama, Humus gibi dümdüz edilecekse Türkiye’nin bugüne kadar Suriye’de yaptığı bütün işler boşa çıkacaktır.

Türkiye elinde 6-7 milyon Suriyeliyle öylece kalakalacaktır.

Astana sürecinin ilk toplantısında yapılması gereken Suriyelilerin ülkelerine dönüşlerinin sağlanmasıdır.

Rusya, İran, BM, AB ve ABD bu konuda Esad’dan “Bütün Suriye vatandaşları bizimdir; hepsi de ülkelerine dönecektir.” Sözünü almalı ve uygulamanın garantörü olmalıdır.

Aksi takdirde ortaya, malları galip ve müstevli azınlık tarafından gasp edilmiş 10 milyon Suriyeli sürgün tablosu çıkacaktır.

Türkiye, elindeki mülteci kozunu çok iyi kullanmalı, diplomaside hiçbir karşılığı olmayan “ensar-muhacirun” duygusallığından sıyrılmalıdır.

Aksi takdirde diplomasi ve stratejiden yoksun bu mantıksız şefkat gösterisinden en çok zarar görenler, Suriyeli muhacirler olacaktır.

Türkiye en sert şekilde sınırdan bir Idlib mültecisi bile kabul etmeyeceğini açıklamalı, göçe sebep olan askeri hareketlere silahla müdahale edeceğini, askeri bir dille anlatmalıdır.

Ondan sonra da demokratik kamuoyunu insafa davet etmek üzere, inisiyatifi düzgün giyimli, İngilizce ve diplomasi bilen “ılımlı muhalifler”e aktarmalıdır.

Dağdaki bitli PKK’lı bile 17 yaşındaki Kobani kızlarıyla kamu diplomasini başarıyla uygularken; bizim 180 yıldır, “evin okuyan oğlu” gibi el üstünde tuttuğumuz Hariciye monşerlerinin bu süreçte ne iş yaptıkları da ayrı bir merak konusudur!..


Idlib’deki Lacivert Daireler TSK… Çevredeki Kırmızılar, Rus, Turuncular İran Üsleri –

Not:  Türkiye’de “Sosyal Demokrasi, Liberal Sol, Avrasyacılık” gibi paravanların arkasına gizlenmiş mezhepçi unsurların kurumsal karşılığı olan CHP ve VP’nin bu süreçte “Mezhep devleti” Suriye’nin yanında yer aldığını hatırlatalım.

Tamamlanmak üzere olan “Esed’in Zaferi” tiyatrosunun son perdesinde Türkiye’nin Idlib sorununda yaşayacağı mülteci ağırlıklı bir hezimeti, özlemle beklediklerini de ekleyelim!..

Suriye-İran eksenli muhalefet cephesinin bir sonraki hedefi, Suriyeliler üzerinden yapılacak provokasyonlarla “Tayyip’in devrilmesi” olacaktır!

Şükrü Alnıaçık
14 Eylül 2018 Cuma