Dolar 32,5384
Euro 34,8990
Altın 2.437,23
BİST 9.645,02
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 25°C
Hafif Yağmurlu
İstanbul
25°C
Hafif Yağmurlu
Çar 22°C
Per 20°C
Cum 19°C
Cts 17°C

TOPCU: EGITIMDE DERIN OYUN

TOPCU: EGITIMDE DERIN OYUN
22/08/2013 22:48
A+
A-

MHP Genel başkan Yardımcısı Zuhal Topçu, AKP iktidarı Milli Eğitim’i kördüğüme çevirmiştir. AKP, bu kördüğümle uğraşmaktan “illallah” eden milyonları özel okullara ve dershanelere kaydırmıştır ve AKP iktidara geldiğinde 7 yaşında olan bir çocuk bugün 18 yaşındadır. Hala mağdur edebiyatı üzerinden siyasi rant elde etmeye çalışan AKP iktidarını kamuoyuyla gerçekleri paylaşmaya davet ediyoruz ” dedi

 

MHP Genel Başkan Yardımcısı – Ankara Milletvekili Prof. Dr. Zühal Topcu, ” Milli Eğitim Bakanlığı’nın son zamanlardaki çelişkilerle dolu, tutarsız uygulamaları dün olduğu gibi bugün de kamuoyunu ciddi anlamda meşgul etmektedir ” dedi.

“Milli Eğitim Sisteminde son dönemde yaşanan sorunlar hakkında yazılı basın açıklaması yapan Topcu şunları kaydetti:

 

“Milli Eğitim tarihinin en büyük skandallarının başında 4+4+4 eğitim sistemi gelmektedir. 4+4+4 eğitim sistemiyle 60-66 aylık çocuklar okul öncesi eğitim almadan, gerekli alt yapı hazırlanmadan tehditle okullara kaydedilmiştir.

 

Uzmanların görüşleri alınmadan, pilot uygulama yapılmadan, ” Ben yaptım, oldu. ” anlayışıyla yangından mal kaçırır gibi uygulamaya konan bu sistemin geçersizliğini biz MHP olarak ilk günden beri dile getirmekteyiz.

Çocukların gelecekleri üzerinde olumsuz etki yapacağına dair öğretmen, veli ve akademisyenlerin görüşlerini dikkate almadan, okul öncesi eğitime gitmesi gereken çocuklar 1. Sınıfa başlatılmış ve bu uygulamayla birlikte okullarda pek çok sorun yaşanmıştır.

Yaşanan sorunlarla ilgili kamuoyuyla hiçbir şey paylaşılmamış sorunlar katlanarak kocaman yumak haline dönüşmüştür.

BAŞBAKAN VELİLERDEN ÖZÜR DİLEMELİ

Başbakanın 2012 yılında medyada yer alan konuşmasında “… Bu işe karşı bir kampanya var. 66 ay meselesinde rapor alanları ben evlatlarına ihanet etmekle tanımlıyorum. Bu iki ay mı senin evladını iyi noktaya getirecek? Ben de babayım. Bizim çocuklarımızı erken başlattık. Bırakalım çocuklarımız okullarına başlasın. Bunu rastgele belirlemedik. Dünyadaki uygulamalar ortada… ” cümleleriyle hedef aldığı ailelerden başbakan özür dileyecek mi? Bu ülkenin evlatlarına ihanet edenler özür dileyebilecek mi? AKP iktidarı bu mağdur edilen çocukların yaşadığı travmaları ve sorunları nasıl telafi edecektir?

 

ÖZEL OKULLARA YÖNLENDİRME

2012-2013 eğitim-öğretim yılında 9. sınıfa başlaması gereken öğrenci sayısı yaklaşık olarak 1.200.000 dir. Bunun yaklaşık 600.000’i SBS sınavı ile herhangi bir okula yerleştirilmiştir. Bakanlığın geriye kalan 600.000 civarındaki öğrencimizi yukarıda saydığımız 5 okul türüne yerleştirmesi imk‰nsızdır. Çünkü bu okulların bu sayıdaki öğrenciyi kaldıracak kapasiteleri yoktur.

Bu uygulamalarla maddi imk‰nı olmayan aileler bile özel okulların kapılarını aşındırmak zorunda bırakılmıştır.

Bakanlık büyük bir acziyet içinde 600.000 çocuğumuzun hangi okula gideceğini planlayamayıp işi çıkmaza sokmuştur. Bu nasıl bir beceriksizliktir? Bu nasıl plansızlıktır?

 

BAKAN GÜNÜ BİLE KURTARAMIYOR

Ülkenin geleceğini yetiştirmekle sorumlu olan Milli Eğitim Bakanlığı bırakın vizyon oluşturmayı, günü bile kurtaramamaktadır.

Bakanlığın plansızlığına dair bir başka örnek ise sağlık meslek liselerinin bugünkü durumudur. Son bir yılda sağlık meslek lisesi sayısı inanılmaz bir şekilde artmıştır. Bu da yeni diplomalı işsizler ordusu yaratırken, birçok gencin umutlarının da yok olmasına sebep olacak ve ayrıca Milli Eğitim Bakanlığının son yaptığı yönetmenlik değişikliği ile bu alana yatırım yapan pek çok yatırımcı da zor duruma düşecektir.

Son günlerde Milli Eğitim Bakanı Avcı’nın kamuoyuyla paylaşmaya çalıştığı ama kendisinin de tam olarak bilmediğini düşündüğümüz yeni sistem öğrencilerin, ailelerinin ve eğitimcilerin k‰busu haline dönüşmüştür.

BU SİSTEMİN ELLE TUTULUR BİR TARAFI YOK

Bakanlık bir taraftan öğrencileri sınavdan kurtarma müjdesi verirken diğer taraftan bakanın açıklamalarına göre, bir öğrenci bir yılda en az 12 kez olmak üzere ortaokul boyunca 48 kez sınava katılacaktır.

Bu sistemin elle tutulur, uygulanabilir hiçbir tarafı yok.

AKP iktidarı bunun gerçekten uygulanabilir bir sistem olduğuna inanıyor mu?

Her zaman olduğu gibi biz şimdiden bu sistemin başarısız olacağına ve fırsat eşitsizliğine neden olacağına yönelik AKP iktidarını uyarıyoruz.

 

AKP iktidarı tarafından ” günah keçisi ” olarak ilan edilen dershaneler bu iktidarın başını uzun süre ağrıtacaktır.

Çünkü AKP iktidarının bir sınav yerine 48 sınav uygulayacak olması ve ülkenin ihtiyacını çözmeye yönelik projeler üretememesi, dershanelere yönelik ihtiyacı daha çok artıracaktır.

Bu nedenlerle dershaneleri kapatmaya yönelik teşebbüslerin de karşılıksız kalacağı bilinmelidir.

GERÇEKLERİ AÇIKLAYIN

Eğitim sisteminde mağdur duruma düşürülen yöneticilerin durumları da içler acısıdır. Bir türlü gerçekleştirilemeyen yönetici atamalarındaki belirsizlik yöneticileri canından bezdirmiştir.

Bu ülkenin gençliğinin hayalleri ve gelecekleri deneme yanılma yöntemiyle belirlenemez.

 

AKP iktidarı Milli Eğitim’i kördüğüme çevirmiştir. AKP, bu kördüğümle uğraşmaktan ” illallah ” eden milyonları özel okullara ve dershanelere kaydırmıştır ve AKP iktidara geldiğinde 7 yaşında olan bir çocuk bugün 18 yaşındadır. Hala mağdur edebiyatı üzerinden siyasi rant elde etmeye çalışan AKP iktidarını kamuoyuyla gerçekleri paylaşmaya davet ediyoruz.

 

Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak çocuklarımız ve gençlerimiz adına eğitimde ve diğer alanlarda oynanan derin oyunların farkındayız ve takipçisiyiz.”