TRABZONSPORLU ESKI YÖNETICILER HACIOSMANOĞLU’NU İSTIFAYA DAVET ETTI

TRABZONSPOR’da Sadri Şener dönemi yöneticileri adına bir açıklama yapan eski Genel Sekreter Hasan Yener, Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu’nu istifaya davet etti, “İbrahim Hacıosmanoğlu ve yönetimde söz sahibi olmayan arkadaşları, bu nitelikleriyle bugüne kadar Trabzonsporumuz’un başına gelmiş en büyük felakettir” dedi.

Trabzonspor Yönetim Kurulu’nun, kulübün eski Başkanı Sadri Şener hakkında, ”Güveni kötüye kullanma ve özel belgede sahtecilik” suçlamasıyla açtığı davaya tepkiler sürüyor. Bazı sivil toplum kuruluşları ve camianın önde gelen isimlerinden sonra bugünde, Trabzonspor’da Sadri Şener döneminde görev yapan yönetim kurulu üyeleri ve 1461 Trabzon’un eski yöneticileri, Trabzon Gazeteciler Cemiyeti’nde basın toplantısı düzenledi. Sadri Şener dönemi yönetiminin yurt dışında bulunan birkaç yöneticisi dışında tam kadro olarak katıldığı basın toplantısında, İbrahim Hacıosmanoğlu ve yönetim kurulu, istifaya davet edildi. Trabzonspor’un eski yönetim kurulu adına açıklama yapan eski Genel Sekreter Hasan Yener, birlikte görev yaptıkları Başkan Sadri Şener’in, İbrahim Hacıosmanoğlu başkanlığındaki Yönetim Kurulu tarafından haksız, mesnetsiz ve yersiz suçlamalarla itibarsızlaştırılmaya çalışılması üzerine bu açıklamayı yapma zorunluluğu hissettiklerini söyledi.

“SADRİ ŞENER’İ DEĞERSİZ GÖSTERME GAYRETİ HACIOSMANOĞLU’NUN NE HADDİ NE DE GÖREVİDİR”

Yener, Sadri Şener’in Trabzonspor Kulübü’nde en uzun süre yöneticilik yapan isimlerin başında geldiğini belirterek, “Geçmişten bu yana yaptığı fedakarlıklarla bilinen, böyle bir şahsiyeti değersiz gösterme gayreti, İbrahim Hacıosmanoğlu ve arkadaşlarının ne haddi ne de görevidir. Sadri Şener kulüpte bir çok önemli icraat yapmıştır. Hüseyin Avni Aker Stadı ve tesislerin yenilenmesi, 1461 Trabzon kulübünün kurulması, A takımın oyuncularının değerinin arttırılması, borsada şirketlerin birleştirilmesi, HES projesi gibi birçok fayda Başkan Sadri Şener döneminde yapılmıştır. Sportif açıdan değerlendirildiğinde Sadri Şener yönetimleri, Ziraat Türkiye Kupası, Süper Kupa, 2010-2011 sezonu lig şampiyonluğunu tertemiz 82 puanla kazandırmış, UEFA Avrupa Ligi’ne katılınmasını sağlamış, Trabzonspor tarihinde ilk kez Şampiyonlar Ligi’nde başarıyla mücadele etmiştir. 1461 Trabzon takımının yaşadığı şampiyonluklar takımın marka değerini arttırmış, Trabzonspor sevgisini ülke genelinde doruğa çıkartmıştır” dedi.

“HACIOSMANOĞLU YÖNETİMİ HİÇBİR VAADİNİ YERİNE GETİREMEMİŞTİR”

Hacıosmanoğlu’nun yönetim kurulunu sert bir şekilde eleştiren Yener, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

“Hacıosmanoğlu yönetimi hiçbir vaadini yerine getirememiştir. Tolunay Kafkas sorgusuz sualsiz gönderilmiş, Fatih Tekke ve Hüseyin Çimşir ismi açıklanmış olmasına rağmen göreve tam anlamıyla başlayamamış, Ömer Eyüboğlu Altyapı Koordinatörlüğü’nde bir gün duramamış, Sportif Direktörlüğe getirilen Ünal Karaman sonra ayrılmış, Alper Boğuşlu istifa etmiş, Mustafa Akçay da benzer şekilde kulüple bağlarını kopartmıştır. Halen görevde olup olmadığı netlik kazanmayan Hami Mandıralı’ya zoraki sorumluluk verilmiş, bu ismin elde ettiği başarıya rağmen türlü senaryolarla takımdan ayrılmasına özel gayret sarf edilmiştir. Bu süreçte, Özkan Sümer gibi kulübün bir değeri değersiz gibi gösterilerek görevden uzaklaştırılmıştır.”

“TRABZONSPOR’UN ŞİKE SÜRECİNDE VERDİĞİ MÜCADELE ORTADAYKEN HACIOSMANOĞLU MÜCADELENİN NERESİNDE OLMUŞTUR ?”

“Trabzonspor’un şike sürecinde verdiği mücadele ortadayken, İbrahim Hacıosmanoğlu bu mücadelenin neresinde olmuştur? Kulüp için neler yapmıştır? İstanbul’da 2011 Temmuz ayında şike sürecinde başta Başkanımız Sayın Sadri Şener olmak üzere, Nevzat Şakar, Hasan Yener, Temel Kazancıoğlu ve Recep Denizeri polis gözetiminde ifade verip, kulübümüzü bu süreçte aklarken, tekerlekli sandalyesiyle eski Asbaşkanlardan Kenan İskender oradayken, İbrahim Hacıosmanoğlu ile bugünkü yöneticiler neredeydiler?” diyerek açıklamalarını sürdüren Hasan Yener, Hacıosmanoğlu’nu istifaya davet etti ve şunları söyledi:

“Evet, Hacıosmanoğlu kulübün seçilmiş başkanıdır. Ama maalesef seçim öncesi söylemleriyle, seçildikten sonraki eylemleri örtüşmemiş, toplumu kandırarak elde ettiği bu sıfat, kendisini, kurumun bütün değerlerini ayaklar altına alma hakkına sahip olduğunu görür hale getirmiştir. Bu halet-i ruhiye, adeta hastalıklı bir psikolojinin dışa vurumuna benzemektedir. İbrahim Hacıosmanoğlu ve yönetimde söz sahibi olmayan arkadaşları, bu nitelikleriyle bugüne kadar Trabzonsporumuz’un başına gelmiş en büyük felakettir. Birlikte yola çıktığı ekipdaşlarını daha ikinci günden, diktatörce yöntemlerle devre dışı bırakan, yıllara dayanan dostlukları silip atan, verdiği sözleri unutan bir iradenin geldiği noktayı göstermesi açısından bu son hamle artık denizin bittiğini göstermektedir. Yargı kararını hiçe sayarak, Trabzonspor’un 2013 Aralık ayı sonrasındaki yönetim sürecini tartışmalı ve şaibeli bir konuma taşıyan İbrahim Hacıosmanoğlu, eğer söylediği gibi kulübü çok seviyorsa, bir an önce işgal ettiği koltuğu terk etmeli, görevi yeni seçilecek ehil kişilere devretmelidir.”

“SADRİ ŞENER’İN BAHSEDİLEN RAKAMLARA TENEZZÜL EDEBİLECEĞİNİ KONUŞMAK ABESLE İŞTİGALDİR”

Yener, şike davasında büyük bir hukuk mücadelesi verdiklerini de ifade ederek, “Şike Davası ve büyük bir hukuksal mücadelenin söz konusu olduğu ortamda göstermelik sözleşmelerin varlığından bahsetmek en basit tabiriyle cehalettir. Aksine, o dönemde yapılan uygulamalar, ekonomik sistemin gerektiği gibi yürütülmesi adına gerçekleştirilmiştir. Bahsedilen olayda daha önce söz konusu avukatlara imza karşılığı ödenen sözleşme bedelleri, maliye müfettişlerinin uyarısı sonucu düzeltilerek faturalandırılmış, iki defa ödeme yapılmaması için de fatura tutarları gönderilerek KDV’si düşüldükten sonra iadesi alınmıştır. Kulübe geçmiş dönemlerde 61 milyon lira hibe eden sayın Sadri Şener’in bahsedilen rakamlara tenezzül edebileceğini konuşmak bile abesle iştigaldir” dedi.

“MEVCUT YÖNETİMİN AYRILARAK EN İYİ İCRAATINI YAPMASINI İSTİYORUZ”

Yener, yönetimin görevi bir an önce bırakması gerektiğini de vurgulayarak, “Şu anda olay yargıya intikal etmiştir. Bütün gerçekler tüm çıplaklığıyla yargılama safhasında gözler önüne serilecektir. Fakat bahsedilen sorumluluktan daha vahim olanı; şu anda kulübe bağış mı yoksa, borç mu verildiği anlaşılamayan paraların başkan hesabında alacak olarak durmasıdır. Kendisini kulüpten daha güvenilir gösterme gayreti içerisinde olan İbrahim Hacıosmanoğlu için sorgulanması gereken, bu para trafiğinin perde arkasıdır. Mevcut başkanın geçmişindeki hangi özelliklerinin, bugün Trabzonspor’dan daha güvenilir olmasını sağladığını bu kulübe gönül veren milyonlar merak etmektedir. Başkanı ve tutarsız asbaşkanını, yönetimini kınıyor, bir an önce Trabzonspor Kulübü’nden ayrılarak en iyi icraatlarını yapmalarını bekliyoruz. Ayrıca başkan İbrahim Hacıosmanoğlu’ndan kulübe gelirken bildirdiği ve şu anda olan mal varlıklarını açıklamasını istiyoruz” diye konuştu.

ŞAKAR: “YAPILAN ŞİKECİLERİN DEĞİRMENİNE SU TAŞIMAKTIR”

Yener’in ardından konuşan eski Asbaşkan Nevzat Şakar da, Hacıosmanoğlu ve yönetimini eleştirerek şu ifadeleri kullandı:

“Yapılan, şikecilerin değirmenine su taşımaktır. Biz kupa mücadelesi verirken, 82 puan topladık. Biz nezaretlerde ifade verirken bu arkadaşların bir tanesini görmedim. Bunlar o zaman neredeydi? Ne zaman Trabzonsporlu oldular? Aylarca mahkemelere gittik geldik ve şehirden de çok destek görmedik. Bizi bu işlere niye bulaştırdılar diye ağladık. Ve ardından Allah’a şükür bu süreçten anlımızın akıyla çıktık.”

dha