Dolar 32,3258
Euro 35,1397
Altın 2.296,21
BİST 9.055,75
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 20°C
Açık
İstanbul
20°C
Açık
Cum 23°C
Cts 21°C
Paz 21°C
Pts 23°C

Ülkü Ocakları Genel Başkanı Kılavuz: 500 bin ülkücü ile hazırız

A+
A-

Ülkü Ocakları Genel Başkanı Kılavuz: 500 bin ülkücü ile hazırız

Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Kerkük için ‘5 bin ülkücü hazır’ açıklamasına ‘500 bin ülkücü ile hazırız’ diyerek destek verdi. Kılavuz, ‘ Kimse bu işleri oyun oynamak sanmasın. Hele ki sefil, zavallı bu işlerle meşgul olmasın. Sonunun hazin olacağını aklından çıkarmasın’ ifadelerini kullandı.

Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz Kuzey Irak’ta Kerkük’ü de kapsayan referandumla ilgili ‘5 bin değil, samimiyetle 500 bin ülkücü olarak hazır ve nazırız. Geriye dönmeyi düşünmeyerek sadece Allah’a teslim oluruz.’ dedi.

Pamukkale ilçesindeki Ülkü Ocaklarına ait Alpaslan Türkeş Talebe Yurdu’nun açılışı için Denizli’ye gelen Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz, Kuzey Irak’ta Kerkük’ü de kapsayan referandum hakkında “5 bin ülkücü hazır” 

diyen MHP Genel Bahçeli Devlet Bahçeli’nin sözlerini hatırlatarak, “Atalarımızın emaneti, ecdadımızın yadigari Kerkük’te ve birçok Türkmen coğrafyasında askerimizle muhatap olamayacak aşağılık Barzani maalesef sözde referandum yaptı. Oradaki Vatanda coğrafyamızı işgal etmek, soydaşlarımızı yok etmek istiyor. Liderimiz Devlet Bahçeli milli meselelerdeki duruşunu göstermiştir. En az 5 bin gönüllü ülkücü olarak soydaşlarımızın dirliği, birliği, beraberliği, huzuru için gitmeye hazır olduğunu ifade etmiştir. Evet biz de şunu ifade etmek istiyoruz; şakamız yoktur, Oyun da oynamıyoruz, 1968’de şahadet şerbetini içen Nuri Kılıç ve diğer şehitlerimiz olduysa vatan, millet şahidimizdir 5 bin değil, samimiyetle 500 bin ülkücü olarak hazır ve nazırız. Geriye dönmeyi düşünmeyerek sadece Allah’a teslim oluruz. İmanımızla, inancımızla soydaşlarımıza olan sorumluluğumuzla geri dönmemek adına yol revan oluruz. Kimse bu işleri oyun oynamak sanmasın. Hele ki sefil, zavallı bu işlerle meşgul olmasın. Sonunun hazin olacağını aklından çıkarmasın” dedi.

Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz’un açıklaması şu şekilde:

Çok kıymetli elleri öpülesi şehitlerimizin yakınları, babalarımız, abilerimiz, kardeşlerimiz, çok değerli hocalarım, yiğitler yiğidi bozkurtlar, elif duruşlu iffet abidesi Asenalar hepinize saygılarımı, sevgilerimi ve hürmetlerimi sunuyorum.

Bugün Denizli’de Ülkü Ocakları’mızın düzenlemiş olduğu bu güzel organizasyonda sizlerle beraber olmanın haklı gururunu ve güzelliğini yaşıyorum. Böylesine muhteşem bir organizasyonu gerçekleştiren başta kıymetli ocak başkanım Murat Naci Beyefendi’ye değerli yönetimine, maddi ve manevi katkı sağlayan bütün ülküdaşlarıma can-ı gönülden şükranlarımı ve takdirlerimi sunuyorum. Cenab-ı Allah herkesten ayrı ayrı razı olsun. Ocak başkanımızın konuşmasında ifade ettiği gibi Ülkü Ocakları yarım asırlık bir kuruluştur ve bu yarım asırlık kuruluş her zaman Türk Milleti’nin evlatlarını yetiştirmiştir. Türk gençliğini ilim, irfan, ahlak ülkü esasında donanımlı bir hale getirmenin mücadelesini vermiştir. Yani Türklük şuurunu, Türklük gururunu, İslam iman ve ahlakını kardeşlerimize, evlatlarımıza nakış nakış işlemiştir. Ülkü Ocakları bir eğitim kuruluşudur. Ülkü Ocakları ilim, irfan yuvasıdır ve rahmetli Başbuğumuz Alparslan Türkeş Beyefendi ile beraberindeki dava büyüklerimiz, Ülkücü Gençliği bu kutlu yuvalardan yetiştirerek yarınlarda devleti yönetmeye talip olmalarını arzu etmiştir. Milletimizi en iyi şekilde ilerletebileceklerini düşünerek kardeşlerimize, milli bir şuur vermenin mücadelesi içerisinde olmuşlardır ve hiç şüphesiz şimdiye kadar Ülkü Ocaklarından sayısızca ağabeylerimiz, kardeşlerimiz yetişmiştir. Kimi siyasette kimi bürokraside kimi ticarette, özel sektörde devletimize verdiği Türk Milletine hizmet etmektedirler. Biz de bu anlayışla Ülkü Ocakları olarak Ülkü Ocakları’nın yöneticileri olarak gecemizi gündüzümüze katıyoruz. Doğu –Batı Kuzey-Güney ayırt etmeden hummalı bir şekilde çalışmalarımıza kararlı bir şekilde devam ediyoruz.

Malumunuz olduğu üzere gençlik bir milletin geleceğidir. Bir milletin geleceği olan gençlik nasıl yetişir ise milletin geleceği de o doğrultuda şekillenir. Bizde Türk Milletinin gençliğini yani Ülkücü gençliği imanlı-ahlaklı samimi dürüst yiğit mert bir şekilde sözünün eri her türlü yanlış işlerden kötü alışkanlıklardan uzak tutarak yetiştirmeye ve geleceğe hazırlamaya gayret etmekteyiz.

Bildiğiniz gibi gençliğimize türlü oyunlar kurulmuştur. Maalesef ülkemizde gençliğimizi yok etmeye çalışan ajanlar, misyonerler vardır. Bu yavrularımızı milli bilinçten uzak milli şuurdan yoksun manevi değerlerimizden kopuk bir şekilde sonu belli olmayan bir takım yerlere, kötü alışkanlıklar batağına çekip zehirlemek isteyen birçok hainin olduğunu bilmekteyiz. Bu noktada Ülkü Ocakları ve Ülkücüler devreye girmektedir. Gençliğimizin başta eğitim hayatını önemseyerek çeşitli eğitim faaliyetlerimizi kardeşlerimize yönelik düzenleyerek ve devamında kültürel faaliyetlerimizde sosyal sorumluluk projelerimizde, sosyal faaliyetlerimizde Türk Dünyası ile ilgili çalışmalarımızda kardeşlerimize yakından takip etmekteyiz.

Malumunuz ülkemiz resmen felaketler ülkesi haline dönüştürülmüştür. Milletimizin içine ateş atılmıştır. Bildiğiniz gibi her türlü terör örgütü hem içeriden hem dışarıdan ülkemizi ve milletimizi yok etmeye çalışmaktadır. Bir taraftan PKK bir taraftan PYD-YPG, IŞİD DHKP-C, TİKKO ve en alçağı en haini ekmeğimizi yiyip paçamıza sarılan allahsız kitapsız Fetöcülerdir. Bunlar şimdiye kadar milletimizin milli ve manevi duygularını sömürmüşlerdir. Milletimizi Allah diyerek aldatmışlardır. Ahlak demişlerdir en büyük ahlaksızlığı yapmışlardır. Adalet demişlerdir ne adalet kalmıştır ne de hak kalmıştır. Her türlü makama, mevkie, mertebeye haksız hukuksuz bir şekilde yerleşmişlerdir. En kötüsü de 15 Temmuz darbe gecesi milletimizin parası ile alınmış olan uçaklarla milletimize kan kusturmuşlardır. Kurşun yağmuruna tutmuşlardır. Bomba yağdırmışlardır. 253 yiğidimiz askerimiz, polisimiz sivil vatandaşımız şehadet şerbeti içmişlerdir. Ve 2000 üzerinde insanımız ise gazi olmuştur. Ankara’da Özel Harekat Daire Başkanlığı’na atılan bomba sebebiyle orada 53 tane kahramanımız Allah’ın Aslanı Hamzalar şehadet şerbeti içtiler. Ve memleketlerine giderken o kapılardan sığamayacak babayiğitler maalesef bir yumruk kadar gittiler. Bedenleri paramparça olmuştu. Bunların ne insanlıkla alakası vardır ne dinle ve imanla ne de ahlakla… Bunlar hayvandan da aşağı bir zihniyete sahiptir. Onun için Türkiye’miz maalesef ki böylesi kara günleri yaşamaktadır. Bakınız dün Hakkari’de dört tane yiğidimiz, askerimiz kahpece şehit edilmiştir. Şu bir buçuk yılın ötesinde binin üzerinde askerimiz, polisimiz ve sivil vatandaşımız şehit olmuştur. Bu millet bunlara layık değildir. Türk Milleti her şeyin en iyisine layıktır, en iyisini hak etmektedir. Ağzımızın tadı kalmamıştır, huzurumuz kalmamıştır. Ama Allah’a sonsuz şükürler olsun ki Milliyetçi-Ülkücü Hareket vardır. Umutsuz değiliz. Nasıl ki 15 Temmuz Darbe Girişimi gecesi Milliyetçi-Ülkücü Hareketin Lideri, evinden çıkıp ‘’Nereye gidiyoruz?’’ diye sorulduğunda ‘’Tabi ki demokrasinin beşiği olan Milliyetçi Hareket Partimize gidiyoruz.’’ Deyip hiçbir şekilde siyaset yapmadan vatanımızı, milletimizi ve devletimizi düşünerek net bir tavır sergileyip bu darbenin asla kabul edilemez olduğunu ifade etmiştir. Ve alçakların darbe yemelerine sebep olmuştur. Bu anlayışla gerçek bir milli kahraman olduğunu da ifade etmek istiyoruz. Siyaset üstü düşünmüştür. Şimdi yine hemen yanı başımızda atalarımızın emaneti ecdadımızın yadigarı olan kadim vatanımız Kerkük’te ve bir çok Türkmen bölgesinde düne kadar bizim bir askerimizle muhatap olacak yeterliliği ve değere sahip olamayan postal yalayıcısı aşağılık Barzani denen köpek, maalesef sözde bir referandum düzenliyor ve oradaki vatan coğrafyamızı işgal etmek istiyor. Soydaşlarımızı yok edip imha etmek istiyorlar. Yine liderimiz Devlet Bahçeli beyefendi her zaman olduğu gibi milli meselelerde soydaşlarımızla alakalı duruşunu sergilemiştir. Orada en az beş bin gönüllü ülkücü olarak soydaşlarımızın birliği, beraberliği, dirliği ve huzuru için gitmeye hazır olduğunu ifade etmiştir.

Evet bizde şunu ifade ediyoruz: ‘’Bizim şakamız yoktur. İşkembeden de atmıyoruz, oyun da oynamıyoruz. Dün 4 Ocak 1968’de nasıl şehadet şerbeti içen Ruhi Kılıçkıran ağabeyimizden başlayıp binlercesiyle devam etmiş şehitlerimiz olduysa Vatanımız, Milletimiz, Dinimiz ve Devletimiz adına Allah’ta şehittir, Peygamber’de şahittir, Liderimiz emrettiğinde beş bin değil beş yüz bin ülkücü olarak hazır ve nazırız. Denizli’den de haykırıyorum bu noktada geri dönmeyi düşünmeyerek sadece Allah’a teslim oluruz. İmanımız da inancımız da soydaşlarımıza olan sorumluluğumuzla ve sevdamızla vallahi de billahi de geri dönmemek adına yola revan oluruz. Kimse bu işleri oyun oynamak sanmasın, hele ki bir tane sefil bir tane zavallı Barzani denen alçak bu işlerle meşgul olmasın. Sonunun hazin olacağını, sonunun berbat olacağını aklından çıkarmasın.

İnşallah, Allah izin verirse haftasonu Pazar günü 8 Ekim’de Ankara Arena Spor Salonu’nda on binlerce ülküdaşımızla soydaşlarımızın yanında olduğumuzu, soydaşlarımızın adına hazır olduğumuzu haykıracağız. Devletimize, askerimize ve polisimize de güveniyoruz. Bu noktada şüphe yoktur ama mesele vatan olduğunda anamızla, bacımızla kardaşımızla göreve hazırız. Bu vatandır, vatan olmadan hiçbir şey olmaz. Vatan bizim namusumuzdur. Dolayısıyla Kerkük’te bizim namusumuzdur. Soydaşlarımız yalnız değildir. Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli beyefendinin açıklama ve talimatları bizim için her zaman karşılık bulmaktadır. HAZIRIZ! Bunu böyle ifade etmekte fayda vardır.

Bir çok yerde milletimizin tertemiz evlatları zehirlenmiştir. Onun için burada sadece bir geceyi geçirmek değildir amaç, kardeşliği yaşamaktır, paylaşmaktır, kucaklaşmaktadır. Birlikte beraber yol yürümektir. Efendim birlikte beraber yol yürümektir. İnsanlığı, beyefendiliği, mütevaziliği, başarıyı inşallah burada ortaya çıkaracağız. Dolayısıyla yurdumuzun hayırlı olmasını Cenab-ı Allah’tan temenni ediyorum. Türkiye genelindeki sayısızca arkadaşımızın, binlerce kardeşimizin Ülkü Evleri aracılığıyla, yurtlarımız aracılığıyla barınmaları söz konusudur. Ve beraberinde eğitim ve kültür faaliyetleri vardır. Eğitim kampları da yapılmaktadır, burada çeşitli sosyal faaliyetler de yapılmaktadır. Ben il ocak başkanımızı kutluyorum, emeği katkısı olan bütün arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Allah razı olsun. Diğer taraftan yine Pamukkale Ülkü Ocaklarımızın açılması burası adına çok olumlu ve hayırlı bir gelişmedir. Buradan kardeşlerimiz yetişecektir ve yarınlar adına çok sağlam bir şekilde ilerleyeceklerdir. Onlara da şimdiden yollarının açık olmasını temenni ediyorum. Cenab-ı Allah bizleri utandırmasın. Rabbim alnımızı ak başımızı dik eylesin. Buraya kadar zahmet edip gelen misafirlerimize, ülküdaşlarımıza, ağabeylerimize, kardeşlerimize, çok değerli bilim insanlarımız hocalarımıza canı gönülden teşekkür ediyorum. Ayrıca şehitlerimizin yakınlarının, büyüklerimizin ellerinden öpüyorum. Ne yaparsak yapalım şehitlerimizin hakkını ödeyemeyiz, Rabbim onların bırakmış olduğu emanete hakkıyla sahip çıkmayı nasip eylesin ve ülküdaşlarıma, kardeşlerime rahmetli Başbuğumuz Alparslan Türkeş beyefendinin nasihati ile sözlerimi bitirmek istiyorum. ‘’Hepiniz birer Türk Bayrağısınız, bayrağı lekelemeyin, kirletmeyin, yere düşürmeyin.’’ İnşallah Türkiyemiz sizlerin varlığıyla çok daha güzel mutlu yarınlara erişecektir. Bayrağımız gönderden indirilemeyecektir. Ezanımız dindirilemeyecektir. Şehit kanıyla sulanmış cennet vatanımız asla bölünemeyecektir. Hepinizi Allah’a emanet ediyorum. Ne mutlu Türküm diyene!