ÜLKÜ OCAKLARI TÜRK MILLETINI GÖREVE ÇAĞIRDI

Ülkü Ocakları Genel Merkezi tarafından yapılan açıklamada “Büyük Türk milleti! Yaşanan bu süreçte herkesi üzerine düşen vazifeyi yerine getirmeye çağırıyoruz. Ülkemizin kaybedilen günlerinin hiç bir şekilde telafisinin olmayacağının ayrımına vararak, Yarınlarımıza karşı sorumluluğumuzun, dünlerimize karşı borcumuzun idrakinde, İhanetin bağrına hançer olup saplanacak, Büyük Türkiye’yi hep birlikte inşa edeceğiz.” dendi.

Ülkü Ocakları Genel Merkezi’nin internet sitesinden Genel Başkan Olcay Kılavuz imzasıyla yapılan açıklamada “Büyük Türk milleti! Yaşanan bu süreçte herkesi üzerine düşen vazifeyi yerine getirmeye çağırıyoruz. Ülkemizin kaybedilen günlerinin hiç bir şekilde telafisinin olmayacağının ayrımına vararak, Yarınlarımıza karşı sorumluluğumuzun, dünlerimize karşı borcumuzun idrakinde, İhanetin bağrına hançer olup saplanacak, Büyük Türkiye’yi hep birlikte inşa edeceğiz.” dendi.

Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz’un açıklaması şu şekilde:

Ülkemiz her gün değişen gündemin girdabında, asli sorunlarının uzağına savrularak karanlık dehlizlere atılmak istenmektedir.

Hükümet suni gündemler yaratarak, kıvılcımları yangına dönüştürerek, toplumsal kutuplaşmayı derinleştirerek devletin üniter yapısını, milletin birliğini, toplumun dokusunu bozacak adımlarını saklamanın gayretine düşmüştür.

Bölgemizde yaşanan gelişmelerde alınan pozisyonlar yanlış, verilen kararlar isabetsiz, gerçekleştirilen hamleler beyhudedir.

Stratejik derinlik içine düşülen acizlik kuyusunu ifade etmede yetersiz kaldığından “değerli yalnızlık” gibi manasız sözlerin ardına saklanma gayretine girilmiştir.

Asıl olan Başbakan’ın küresel aktörlere teslim olduğunu büyük bir gururla açıkladığı “BOP eş başkanlığı” vazifesinin beklenen sonucudur. Ortaya çıkan hal apaçık kabul edilmiş çaresizliktir.

Ülkesinin sınırlarını koruyamayan, hudut namustur ifadesi bağlamında değerlendirildiğinde “milletin namusunu çiğneten” bir idarenin Ortadoğu bataklığında mazlumların hamisi olmaya çalışması “iyi niyetle” izah edilmesi mümkün olmayan bir haldir.

Hükümetin Ortadoğu’daki çıkmazı aslında ülkemizde yaşananların gündem değiştirilerek örtbas edilmeye çalışılmasından öte değildir.

15 Ağustos 1984 günü Siirt’in Eruh İlçesinde Süleyman Aydın’ın şehit edilmesiyle başlayan pkk terörü, 15 Şubat 1999 tarihinde örgüt elebaşının yakalanmasıyla durma ve dağılma noktasına gelmiştir.

Ancak ilk eylemin üzerinden 29 yıl geçmesinin ardından gelinen nokta ise apaçık ortadadır. Bugün artık,

– Terör örgütünün ilk eylemi BDP Diyarbakır İl Başkanlığı tarafından İstasyon Meydanı’nda kutlanıyor.

– Nevruz Kutlamaları esnasında terör örgütü elebaşının sözde yol haritası milletvekilleri tarafından okunuyor yüzbinlerce kişilik kalabalıklar tarafından alkışlanıyor, TV kanalları takip ediyor, iktidar sessiz kalıyor.

– Terör örgütü ve siyasi uzantıları muhatap alınarak hükümetin yol haritası çiziliyor. Çözüm süreci, demokratikleşme süreci vs. isimleri altında bölünmenin güzergahı belirleniyor.

– AKP milletvekilleri terör örgütü üyelerinden evlatlarımız, kardeşlerimiz diyerek bahsediyor.

– CHP bölünme sürecine kredi verdiğini en baştan genel başkanının ağzıyla ifade ediyor.

– Ankara’nın ortasında TBMM’ye 6km uzakta dahi terör örgütü paçavraları asılarak günlerdir gösteriler tertipleniyor.

– Terörist mi, kaçakçı mı olduğu halen açıklığa kavuşmamış olanların ailelerine 123,000’er TL tazminat veriliyor.

– Uyuşturucu ve sınır kaçakçılığı gibi örgütün mali kaynaklarını kesmek için hiç bir tedbir alınamıyor, alınmak istendiği takdirde köylerden güvenlik güçlerimizin üzerine ateş açılıyor.

– İmralı’daki caninin bütün istekleri sırasıyla yerine getirilerek, odası değiştiriliyor, kadınlı erkekli mahkumlar naklediliyor, gelenleri beğenmiyor yenileriyle değiştirilmesini istiyor, örgütü cezaevinden yönettiği yetmiyor, hükümeti parmağında oynatıyor.

– İsteklerini kabul ettiriyor, yenilerinin kabul edilmemesi halinde neler olabileceğine dair tarih vererek tehditler savuruyor.

– Hükümet PKK ve uzantıları olan KCK,PYD,HPG ve diğer örgütlerin bulundukları bölgelerdeki temsilcilerini Devlet’e ait uçaklarla Dışişleri Bakanı ve Başbakan’la görüşmeye getiriyor.

– Sınırımızın hemen yanında örgütün Suriye uzantıları sözde örgüt paçavralarını göndere çekerek bağımsızlık ilan ediyor.

– Ülkemizin içerisinde yol kesiliyor, kimlik kontrolü yapılıyor, haraç toplanıyor, mahkemeler kuruluyor; kısacası devletin iradesi hiçe sayılıyor.

Bütün bunlara karşı iktidar, ana muhalefet ve terör örgütünün siyasi uzantıları kulakları İmralı canisinde, gözleri okyanus ötesinde tam bir inanç ve imanla küresel oyunlarda başrol kapma yarışında en ileride olmanın gayretini gösteriyor.

Büyük Türk milleti!

Yaşanan bu süreçte herkesi üzerine düşen vazifeyi yerine getirmeye çağırıyoruz.

Ülkemizin kaybedilen günlerinin hiç bir şekilde telafisinin olmayacağının ayrımına vararak,

Yarınlarımıza karşı sorumluluğumuzun, dünlerimize karşı borcumuzun idrakinde,

İhanetin bağrına hançer olup saplanacak,

Büyük Türkiye’yi hep birlikte inşa edeceğiz.

Unutma ki:

Sahipsiz olan memleketin batması haktır;

Sen sâhip olursan bu vatan batmayacaktır!

Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı

Olcay Kılavuz