Dolar 32,5532
Euro 34,9466
Altın 2.422,65
BİST 9.722,09
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 22°C
Az Bulutlu
İstanbul
22°C
Az Bulutlu
Per 21°C
Cum 19°C
Cts 18°C
Paz 19°C

Van’da 2 bin 700 yıllık KAFATASI olmayan kadın iskeleti bulundu

Urartuların en büyük yerleşim yerlerinden biri olan alanda yürütülen kazılar sırasında 2 bin 700 yıl öncesine ait olduğu değerlendirilen kadın iskeleti bulundu. Kafatası olmayan hoker durumundaki iskelet (bacakları karına doğru çekik, bir yana yatırılmış) kazı ekibindeki bilim insanları tarafından incelemeye alındı.

Van’da  2 bin 700 yıllık KAFATASI olmayan kadın iskeleti bulundu
28/07/2019 15:18
A+
A-

Van’da 2 bin 700 yıllık KAFATASI olmayan kadın iskeleti bulundu


Kültür ve Turizm Bakanlığının izniyle Van Kalesi’nin kuzeyindeki höyükte yürütülen kazı çalışmaları sırasında ortaya çıkarılan 2 bin 700 yıllık kafatası olmayan kadın iskeleti, antropologlar tarafından araştırılıyor. Doç. Dr. Erkan Konyar konu ile ilgili “Antropologlar, kafatası bilerek mi kesilmiş, çürümeden sonra mı ayrılmış bunu araştırıyor. Çünkü höyüklerde böyle bir şeye rastlamak sıra dışı bir durum” dedi.
Kültür ve Turizm Bakanlığının izniyle Van Kalesi’nin kuzeyindeki höyükte yürütülen kazı çalışmalarında, 2 bin 700 yıl öncesine ait kafatası olmayan kadın iskeleti bulundu.

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Van Bölgesi Tarih ve Arkeoloji Merkezi Müdürü Doç. Dr. Erkan Konyar başkanlığında, 10 üniversitede görevli arkeolog ve bilim adamlarından oluşan 50 kişilik ekiple yürütülen kazı çalışmaları devam ediyor.

Höyük alanında, kazılar sırasında ortaya çıkarılan mimari yapıların, Urartu döneminde inşa edilen kerpiçlerin benzeriyle tamamlanmasına yönelik çalışmaların yanı sıra, Urartu tarihi, kültürü, yaşam tarzına yönelik bilimsel araştırmalar da yapılıyor.

Bu kapsamda Urartuların en büyük yerleşim yerlerinden biri olan alanda yürütülen kazılar sırasında 2 bin 700 yıl öncesine ait olduğu değerlendirilen kadın iskeleti bulundu.

Kafatası olmayan hoker durumundaki iskelet (bacakları karına doğru çekik, bir yana yatırılmış) kazı ekibindeki bilim insanları tarafından incelemeye alındı.

Doç. Dr. Konyar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kazı çalışmalarında Urartuların son dönemlerde höyük alanını daha çok nekropol (mezarlık) olarak kullandığını tespit ettiklerini söyledi.

Yerleşim alanı içinde bir nekropolün bulunmasının sıra dışı bir durum olduğunu anlatan Konyar, Urartuların genellikle nekropolleri yerleşim alanının dışında tuttuğunu, bu nedenle Van’da yürütülen çalışmanın önemli olduğunu vurguladı.

Höyükte kafatası kısmı olmayan bir kadın iskeleti ortaya çıkardıklarını aktaran Konyar, “Urartularda kafataslarının daha özen gösterilip başka alanlara bırakılma geleneği var. Önceki yıllarda farklı bölgelerde yaptığımız kazılarda da aynı davranışı bulmuştuk. Bu ata kültürüyle ilgili, yani insani bir şey. Sizi en çok anımsatan şey suretinizdir, onlar da bunu farklı değerlendirmek istemişler.” diye konuştu.

“HÖYÜKLERDE BÖYLE BİR ŞEYE RASTLAMAK SIRA DIŞI”

Daha önce bazı nekropol alanlarında bu tip buluntularla karşılaştıklarını ancak höyük gibi yerlerde bunun sıra dışı bir davranış olduğunu belirten Konyar, şu bilgileri verdi:

“Antropologlar, kafatası bilerek mi kesilmiş, çürümeden sonra mı ayrılmış bunu araştırıyor. Çünkü höyüklerde böyle bir şeye rastlamak sıra dışı bir durum. Üzerinden çıkan buluntuların zenginliği, takı koleksiyonlarından tutun da biblolar, iğneler, boncuk kolyelere varıncaya kadar burada aristokrat bir kesimin yaşadığı varsayımını ortaya koyuyor. Elit bir tabakanın olduğu anlaşılıyor. Kafanın olmaması ilginç bir durum çünkü bütün kemikler gayet sağlam durumda. Bize ölüm şekliyle ilgili bilgiler de veriyor. Bir çatışmada ölmüş de olabilir. Bunun araştırması antropolojik çalışmayla ortaya konulacak.”

kaynak: Türkgün