Dolar 32,3271
Euro 35,0620
Altın 2.297,63
BİST 9.008,28
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 20°C
Açık
İstanbul
20°C
Açık
Cum 23°C
Cts 21°C
Paz 21°C
Pts 23°C

VATANDAŞ BORÇTAN İNLIYOR, AKP RÜŞVET HAVUZUNU DOLDURUYOR

A+
A-

TBMM Genel Kurulu’nda vatandaşlarımızın çığ gibi büyüyen borcu ve bunun yol açtığı sorunların ve çözüm önerilerinin tespiti” amacıyla MHP Grubu olarak verilen Meclis araştırma önergesi üzerine söz alan MHP Antalya Milletvekili Doç. Dr. Mehmet GÜNAL; AKP Hükümetinin vatandaşları laf kalabalığı ve boş vaatlerle oyaladığını, ancak kendilerinin torbalarını doldurduğunu söyledi.

Vatandaşların kredi, kredi kartı, prim, vergi, kooperatif, banka vs. borçlar altında ezildiğini, dövizzedelerin çaresiz kaldığını belirten Günal, Hükümetin ise rüşvet havuzu oluşturarak yandaşların bankalardan usulsüz olarak aldıkları kredileri havuza doldurduğunu ifade etti. Rüşvet ve yolsuzlukların üstünü örtmek isteyen AKP Hükümetinin yargı ve emniyeti baskı altına aldığını belirten Günal, yolsuzluğa karışan bakanların fezlekeleri beklerken genel başkanlarıyla ilgili önemsiz fezlekenin ise jet hızıyla Meclise gönderilmesinin çifte standart olduğunu söyledi.

Vatandaşa Laf Olsun, İktidara Torba Dolsun!

AKP Milletvekili Şamil Tayyar “muhalefet laf olsun torba dolsun” mahiyetinde önerge veriyor suçlamasında bulundu. “Laf olsun, torba dolsun.” Sözü muhalefete değil iktidarın bugünkü durumuna yakışıyor. Niye biliyor musunuz? Vatandaşa laf olsun, iktidara torba dolsun, torbalar almadı, ayakkabı kutularına dolsun. Vatandaşa laf olsun, “Efendim, dindarız, dini şöyle yapıyoruz, şöyle eğitim koyduk.” Peki, hırsızlık en büyük günah değil mi? Oraya karışmayalım, torba dolsun.” Bir taraftan da “Özgürlük var.” diyorsunuz. Alo Fatih hattı neredeyse Alo Meclis hattına dönüştü, Mecliste başkan vekillerini sürekli olarak tahakküm altına almaya çalıştığını görmüyor musunuz? İşin ekonomik boyutunu da söylüyorum, vatandaş kömüre muhtaç hâle gelmiş, vatandaş gırtlağına kadar borca batmış, AKP hâlâ burada HSYK’yı baskı altına almanın, onu aklama, bunu salma, tahliye etme derdinde!

Vatandaşlarımızın borçları rekor düzeyde artış gösteriyor. Bir taraftan kredi borçları 50 kata yakın artmış, 2002 yılında 6 milyar dolar olana tüketici kredisi ve kredi kartı toplamı bugün 300 milyara yaklaşmış. Bütün kesimler borca batmış durumda. AKP ne yapıyor? Sadece vatandaşın kredi kartı taksitlerini sınırlandırarak bunu azaltabileceğini zannediyor ama ortada bir muhtaçlık var. Toplamda 55 milyona yaklaşan bir kredi kartı var, 75 milyara yaklaşan bir kredi borcu var.

Vatandaş Borçtan İnliyor, AKP Vatandaşı Oyalıyor!

Hükümet vatandaşın bunları ödeyemez hâle geldiğini biliyor ama sadece sınır koyarak önlemeye çalışıyor. Maalesef buralarda birçok vatandaşımız çiftçilikle, hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımız, ciddi anlamda kooperatiflere bankalara olan borçları nedeniyle sıkıntı yaşıyorlar. Burada hacizler gelmeye başlamış, mallarına mülklerine el konuluyor. Vatandaşa geldiği zaman laf olsun lafına bir örnek daha; sosyal güvenlik prim borçları, vergi borçları had safhaya ulaşmış durumdayken AKP Hükümeti vatandaşa, “bakacağız, edeceğiz deyip sadece bazı vatandaşlara kolaylık sağlayan önergeleri Meclise getiriyor. MHP olarak mağdur olan kesimler ile ilgili önerge veriyoruz kabul etmiyorsunuz. O konuda çalışma yapıyoruz diyorsunuz. Ne zaman? Seçimden sonra bakarız. Vaadi bir verelim, seçimden sonra oyları alırsak ona göre düşünürüz demeye geliyor.

MHP olarak önergemizde diyoruz ki: özel sektörün borcu sıkıntı, önümüzde bir ekonomik sorun var, kurlardaki değer kaybı yüzde 30’u, yüzde 40’ı bulmuş. Şimdi, nasıl olacak? Bu vatandaşlar bu borçları geri ödeyecekler. Bunların yanı sıra, toplam kredilerin içerisinde 135 milyar dolara varan döviz cinsinden krediler var. Dün dövizzedeler grup başkan vekillerimize gelip dosya vermişler burada görüşmekte olduğumuz kanun teklifine eklensin diye. Burada maalesef 40 bine yakın aileyi ilgilendiren bir sorun var. İstediğinizinkini varlık barışı, vergi barışı çıkararak hemen kolaylaştırıyoruz. Ama bu vatandaşlar o gün bankaların açıklamalarına inanarak almışlar döviz cinsinden krediyi, şimdi riski de yüzde 30, yüzde 40 arttı. Bu sorunların çözülmesi gerekiyor ama bu da vatandaşa gelince laf olsun, size gelince torba dolsun oluyor.

Yandaşlar Bankaları Soyuyor, AKP’nin Havuzunu Dolduruyor!

Bankalarla ilgili vatandaşın sorunu devam ederken, bunları çözmezken, dövizzedelerin durumu bu hâldeyken AKP iktidarı ne yapıyor? Havuzu dolduruyor, torbayı dolduruyor, bankalar da havuza para bulmakla uğraşıyor. Taze çıkan tapelerin içerisinde Ziraat Bankasından yetkililerin havuza para atmak üzere yaptıkları konuşmalar var. Burada adı geçenlerin yalanladığını, bunları konuşmayı ayıp buluyorsunuz da, birisi çıkıp da “Bu paralar sahtedir, bu görüntüler sahtedir veya bu işler sahtedir, bu tapelerin alakası yoktur.” diyebiliyor mu? Eğer demiyorsanız bunun konuşulmasından daha doğal bir şey olamaz. 100 milyon, 200 milyon dolarlardan bahsediliyor. Böyle bir alışverişe aracılık eden kişilere bankadan doğrudan kredi çıkıyor. Bankanın genel müdürü, genel müdür yardımcısı açık bir şekilde kredi ayarlıyorlar.

Hatta bazıları da güzel yollar bulmuş, kendileri de itiraf ediyor, parayı verirken ne olur ne olmaz yarın işi alamazsak diye garantiye almışlar, hisse devri sözleşmesi de yapıyorlar. Vatandaşın hâli böyleyken, iş adamlarıyla bankanın genel müdürü, genel müdür yardımcısı, Binali Yıldırım’ın kendisi, danışmanı hepsinin ismi var. Çıkıp da “Kardeşim, biz, tövbe bu konularda hiç görüşmedik, hiç kimseyle konuşmadık, ne banka genel müdürüyle konuştuk ne iş adamlarıyla konuştuk.” diyebilen var mı? Ben duymadım! Vatandaşa inşallah var, AKP’nin çocuklara maşallah var.

AKP, Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonunu Bitirmek İçin Yargıya Müdahale Ediyor!

HSYK kanunu tekrar geldi, 17 Aralık operasyonunu soruşturan savcıların tamamını attınız, doymadınız ilgili daireyi değiştirdiniz, hâlâ doymadınız, geriye ne kaldı da artık neyini çıkaracaksınız? Kapatacağınız yeni bir şeyler mi var? Eskilerin dışında yeni bir şeyler mi geliyor? Görev yeri değişmeyen savcı kalmadı, hâkim kalmadı, bütün ceza reisleri, hepsi, soruşturmayla ilgilenenlerin tamamı sağa sola savruldu, yine bir gayretkeşlik var. Laf olsun diye de kalkıp “demokrasi, özgürlük” diyeceksiniz. Çok bariz bir şekilde Sayın Genel Başkanımız Grup toplantısında konuşurken “Alo Fatih” dediği zaman yayını veren kişi o anda yayını kesiyor. Artık otomatiğe bağlamış, “Alo” demesine gerek yok, şifreli konular var. Bu hukuk devletinde hepsinin soruşturulması gerekir. Hâkimleri baskı altına alsanız da, fezlekeleri geri çekseniz de soruşturulur.

Sayın Genel Başkanımızın bir lafına “halkı kin ve tahrike kışkırtmak” diyorsunuz, Başbakanın sadece Meclis kürsüsündeki sözlerini okusak kimleri kin ve tahrik içinde kışkırttığını çok daha net görürsünüz. söylediğimiz içeriği değildir, diğerleri usul hatası bulunup geri gönderilirken, yolsuzluklar kapatılırken, bunların pat diye gelivermesine itiraz ediyoruz, çifte standarda itiraz ediyoruz.