MHP’li Yalçın’dan Perinçek’e: O, emperyalizmin uşaklığını yapan “karanlık” bir adamdır

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın EtikHaber’e yaptığı açıklamada “Bir zamanlar meşru iktidarlara karşı orduyu göreve çağıran, siyaset ve yargı eliyle muhafazakâr avına destek veren, İmralı canisiyle görüşmeye giderek bölücü terör örgütü PKK’ya destek çıkan da aynı tiptir. Şimdilerde ise iktidara şirinlik eden Aydınlıkçıbaşı, “siyasi bukalemun” türünün ibretamiz bir timsalidir” dedi.MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın EtikHaber’e yaptığı açıklamada “Bir zamanlar meşru iktidarlara karşı orduyu göreve çağıran, siyaset ve yargı eliyle muhafazakâr avına destek veren, İmralı canisiyle görüşmeye giderek bölücü terör örgütü PKK’ya destek çıkan da aynı tiptir. Şimdilerde ise iktidara şirinlik eden Aydınlıkçıbaşı, “siyasi bukalemun” türünün ibretamiz bir timsalidir” dedi.

MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Semih Yalçın  “Aydınlıkçıbaşı Perinçek’in Hezeyanlarına Cevaben” özel açıklamada bulundu.

Semih Yalçın’ın  yaptığı açıklama şu şekilde: Politikanın tüy sıkleti Aydınlıkçıbaşı Perinçek, MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin Kerkük ve Musul konusunda Türk milletinin hissiyatını yansıtan ifadelerinden duyduğu endişeyle gazetesinden saldırıya geçmiştir. Aydınlıkçıbaşı, köşe yazısıyla tatmin olmayıp siyasi şehvetle kameraların karşısına geçmiş;

Ülkücü Hareket hakkında bir yığın hezeyan sıralamıştır. Bu Aydınlıkçıbaşı, ilginç bir tiptir. Karşımızdaki; 12 Eylül Askerî Darbesi’nden önce Leninistleri bile beğenmeyip “sosyal faşist” diye aşağılayan Maocu komünizmden, bayrak ve vatan kılıfı geçirilmiş sahte milliyetçiliğe evrilebilmiş bir politikacı modelidir.

Bir zamanlar meşru iktidarlara karşı orduyu göreve çağıran, siyaset ve yargı eliyle muhafazakâr avına destek veren, İmralı canisiyle görüşmeye giderek bölücü terör örgütü PKK’ya destek çıkan da aynı tiptir. Şimdilerde ise iktidara şirinlik eden Aydınlıkçıbaşı, “siyasi bukalemun” türünün ibretamiz bir timsalidir. Yılanın deri değiştirdiği gibi fikir, cephe ve mahfil değiştirmesi; Aydınlıkçıbaşı’nın en ayırt edici özelliğidir.

Bu adama “bin bir surat Perinçek” dense yeridir.

Perinçek, “Kerkük’ü, Musul’u alalım diyen; Diyarbakır’ı verir.” cümlesiyle İllüminati üyesi gibi “sübliminal mesaj” vermektedir.

Bu; Diyarbakır üzerinden MHP’ye, Ülkücü Harekete ve Türkiye’ye yönelik tehdit içeren bir mesajdır. Mesajda, “Kerkük ve Musul davasından vazgeçin yoksa Türkiye’yi böleriz.” denilmektedir. Sayın Bahçeli’nin Kerkük’le Musul’a dair açıklamalarını ABD ve İsrail’le bağdaştırmaksa saptırmadır.

Gerçekte ABD ve İsrail’in işine yarayan, Devlet Bahçeli değil; Perinçek’tir.

Perinçek, ABD ve İsrail’i yeriyormuş gibi görünürken aslında bu ülkelerin bölgesel çıkarlarına hizmet etmektedir. İllüminati’nin Türkiye’deki siyasi operasyonlarına cephane taşımaktadır. Sağ gösterip sol vurmaya çalışırken kullandığı ağız, CIA ağzıdır; ajan ve taşeron üslubudur.

Bu adamın Ülkücülere isnat ettiği çete ve çapulculuk ise kendi bağlılarının ve eski dava arkadaşlarının meziyetidir. 12 Eylül 1980 öncesinde 49 sol fraksiyon arasındaki çatışmaların arkasında provokatör Maocu çetelerin parmağı vardır. Aydınlıkçıbaşı Perinçek’in sureti haktan görünmesine aldanmamak lazımdır.

O, Türkiye’nin menfaatlerini gözetiyor gibi görünüp hakikatte emperyalizmin uşaklığını yapan “karanlık” bir adamdır.

İllüminati ile “Aydınlık” kelimeleri arasındaki anlam akrabalığını da es geçmemek lazımdır. Tek kutuplu yeni dünya düzenini sürekli kılmak isteyen Amerikan derin devleti, İllüminati tarafından yönetilmektedir. İllüminati’nin pek çok ülkede hizmetkârı, taşeronu vardır. Bölgesinde müessir ve güçlü bir ülke olan Türkiye, bugün İllüminati tarafından kurgulanan Amerikan emperyalizminin hedefindedir.

ABD derin devleti, baş eğmeyen Türkiye’den ve ülkemizin yükselen güç olmasından rahatsızdır. Bunun içindir ki olanca entrikalarıyla üzerimize gelmektedir. Bu vesileyle kamuoyuna bir kez daha hatırlatmakta yarar vardır: Kerkük ve Musul millî davadır;

Milliyetçi Ülkücü Hareketin bunlardan vazgeçmesi mümkün değildir. Kerkük’ün ihmali, Ankara’nın ihmalidir. Musul’la bağlarımızın kopması, millî birliğimizin bozulması demektir. Kerkük ve Musul’un esenliği, Anadolu’nun güvenliğidir. Milletimizin bekası, Kerkük’te hoyrat ve manilerin susmamasıyla doğrudan alakalıdır. Türkmeneli’nin selameti, Türklüğün beka alametidir.

Bin yıldır Türk şehri olan Diyarbakır’ı Türkiye’den koparmaya ise hiçbir beşerî tezgâh muvaffak olamaz.

MHP ve Ülkücü Hareket var oldukça Türkiye’yi bölüp parçalamaya hiçbir karanlık mahfilin, hiçbir uluslararası aktörün gücü yetmez.

MHP ve Ülkücü Hareket, sadece bir siyasi parti ve akım değil;

Türk milletinin varlık refleksinin, bağımsızlık azminin kurumsallaşmış hâlidir.

MHP Lideri Sayın Bahçeli’nin Kerkük ve Musul’la ilgili açıklamalarını hamaset veya blöf sananlara, Türk tarihini yeniden okumalarını tavsiye ederiz.