YAPTIKLARIYLA YÜZLEŞECEK OLAN AKP’DIR

Zillette artık sınır ve mesafe kalmadı.

AKP iktidarı Türk Milleti ile hesaplaşmaya yeminli, bin yıllık Türk yurdu olan vatan toprağından bu milleti söküp atmaya niyetli ne kadar şer odağı varsa hepsinin gönüllü elçiliğini yapıyor.

Bilinen ifade ile Vaşington’da ABD’ci, Brüksel’de AB’ci, Erbil’de peşmerge, Erivan’da Ermeni olan ve bu duygu ile hareket eden zihniyete sahip AKP iktidarı, Türkiye Cumhuriyeti’nde bulunup, Türk Milleti’ni temsil ettiğini bir türlü kabullenmiyor.

Türklüğe karşı alerjisi olan bir türlü “Türk’üm” diyemeyen ve dahası “AKP sayesinde hepimiz Türk olmaktan kurtulduk” diyen hain emellileri bünyesinde barındanlar, arık fikirlerini açıkça zikrediyorlar.

Dikkat edin, sürekli bu çevrelerin duygu ve düşüncelerine tercüman olan sözler söyleyip, eylemlerde bulunuyorlar ama Türk Milleti mevzubahis olunca, 91 yıllık Türkiye Cumhuriyeti ile hesaplaştıklarını söylemekten de kaçınmıyorlar!

İşin en üzücü ve acı veren yanı, Türklüğe karşı açıkça savaş açmış ve yok etmeye niyetli şer odakları ile birlikte hareket edenlerin, yine Türk Milleti tarafından iktidara gelmekle yetkilendirilmiş olmalarıdır.

* * *

Şu işe bakın; Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı, temsil ettiği Türk Milleti’ni asla yapmadığı bir konu üzerinden, onu suçlu gösterme konusunda açıklama yaparak 1915 olayları ile ilgili “yüzleşme” konusunu gündeme getiriyor.

Açıkça ifade etmek gerekir ki binlerce yıllık Türk tarihinin hiçbir döneminde utanılacak, sıkılacak, insanlık namına işlenmiş hiçbir suç bulamazsınız!

Ancak özellikle I. Dünya Savaşı döneminde “Haçlı” zihniyetinin yurdumuzdaki uzantılarının yaptığı pek çok mezalimeyse tarih tüm delilleri ile şahittir.

Vatanını savunmak için cepheye koşan Türk Milleti’nin aziz evlatlarının, evinde savunmasız halde bıraktığı anasının, babasının, eşinin, bacısının, çocuğunun Potusçuluğun hayalini kuran, sözüm ona Büyük Ermenistan laflarıyla vahşetin temsilciliğini yapan, Lazistan gibi mesnetsiz tanımlamalarla densizliğin peşinde olanlar tarafından katledildiğine, böylelikle insanlığa en büyük ihanette bulunanların yaptıklarına ise tarih şahittir.

İşte bu cenahta olanlar, dün emellerine ulaşamadıkları için bugün Türk Milletini “soykırım” yapmakla suçluyorlar.

Şimdi sormak lazım, geride bıraktığımız gün 1915 olayları ile ilgili mesaj yayınlayan Recep Tayyip Erdoğan acaba kimin ağzı ile kimin hassasiyetlerini paylaşarak böylesi bir açıklamayı yapmıştır?

* * *

Şu işe bakın ki bu açıklamanın yapıldığı gün 23 Nisan!

Yani TBMM’nin açılışının 94. yıl dönümü!

Dahası “Ulusal Egemenliğin” kutlandığı gün!

Böylesi bir günde Recep Tayyip Erdoğan’ın, Türk Milleti’ni tarih önünde suçlamaya yeltenen açıklamasının “tesadüf” olduğuna “trafocu kediler” bile inanmaz!

Türk Milleti ile dünün yarım kalan hesabını görmek isteyen, Türklüğün son yurdunu paramparça etmek isteyen çevrelerden başka da Erdoğan’ın bu açıklamasını “memnuniyetle” karşılayan olmamıştır.

Burada önemli bir hatırlatma yapmak istiyorum.

Zira bugün Türk Milleti’ni tarih önünde güya suçlu konuma getirmek isteyenlerin hangi dayanakla hareket ettiklerini görmemiz için bu konu önemli.

2009 yılında ülkemizi ziyaret eden ABD Başkanı Obama, TBMM’de bir konuşma yapmış ve “Ermeni meselesi ile ilgili tarihinizle yüzleşin” açıklamasında bulunmuştu.

Belli ki Obama’dan artık bulamadığı yüzü Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde yaptığı bu açıklama ile yeniden edinmeye gayret etmiştir.

* * *

Konunun vahim olan bir başka yanı daha var.

O da terörist başı ile her alanda tam bir mutabakat içerisinde olan Recep Tayyip Erdoğan’ın 1915 ile ilgili yaptığı açıklamada da aynı ölçüde olduğunu göstermesidir.

Bakın terörist başı 30 Ocak 2014 tarihinde “Ermeni Halkına Mektup” ifadesi ile “AKP kuryeliği” ile yayınladığı mektubunda ne diyor: “Günümüzde Ermeni halkının yaşadığı tarihsel gerçekle bütün dünyanın yüzleşmesi ve Ermeni halkının acısını paylaşarak yasını tutmalarının önünü açması gerekir. Türkiye Cumhuriyeti’nin de bu olgunlukla meseleye yaklaşması ve bu acılı tarihle yüzleşmesi kaçınılmazdır.”

Diğer yandan Recep Tayyip Erdoğan ise 23 Nisan 2014 tarihli açıklamasında “Kadim ve eşsiz bir coğrafyanın benzer gelenek ve göreneklere sahip halklarının, geçmişlerini olgunlukla konuşabileceklerine, kayıplarını kendilerine yakışır yöntemlerle ve birlikte anacaklarına dair umut ve inançla, 20. yüzyılın başındaki koşullarda hayatlarını kaybeden Ermenilerin huzur içinde yatmalarını diliyor, torunlarına taziyelerimizi iletiyoruz.” ifadelerine yer veriyor.

Allah aşkına söyleyin, bu iki ifade de bir birini tamamlayan “aynı kalemden” çıktığı her hali ile ortada bulunan bir anlam taşımıyor mu?

Ayrıca hem terörist başının sözlerinde, hem de Erdoğan’ın açıklamasında yer alan “Anadolu insanları ve halkları” ifadelerinin kullanılması meselenin nereye götürülmek istendiğinin anlaşılmasına yetmiyor mu?

* * *

Türk tarihinin hiçbir döneminde bu büyük millet utanılacak hiçbir şey yapmamıştır.

Dolayısıyla bu millete dayatılmak istenilen “yüzleşme” laflarına da karnımız toktur.

Ancak yakın zaman sonra bu yüce milletin karşısında çıkıp adalet önünde hesap verirken yaptıklarıyla “yüzleşmesi” gerekeceklerin başındaysa Erdoğan’ın kendisi gelecektir.

İSMAİL ÖZDEMİR/ORTADOĞU