Dolar 32,3812
Euro 35,0207
Altın 2.325,80
BİST 9.079,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 22°C
Parçalı Bulutlu
İstanbul
22°C
Parçalı Bulutlu
Cts 21°C
Paz 22°C
Pts 24°C
Sal 18°C

YARILMIŞ LASTİĞE YAMA VURULMAZ!

A+
A-

16 Şubat 2006 tarihinde, Hamas lideri Halid Meşal Türkiye’ye geliyor. Erdoğan adamı, Libya’dan dönen vinç operatörü kayınbiraderini karşılar gibi karşılıyor.

30 Ocak 2009 tarihinde, Başbakan Erdoğan, Davos’ta ünlü “One minute” hamlesini yapıyor.

14 Şubat 2009 tarihinde, Türkiye’nin Filistin politikasını eleştiren İsrail Kara Kuvvetleri Komutanı Avi Mirzahi’nin abuk subuk sözleri üzerine Türkiye İsrail’e açık nota veriyor.

11 Ekim 2009 tarihinde, Türkiye’deki “Anadolu Kartalları” askeri manevralarına İsrail’in katılması engellenince ilişkiler daha da gerginleşiyor. Dikkat!.. “ABD, tepki koyup” manevralardan çekiliyor.

11 Ocak 2010 tarihinde, İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Danny Ayalon, İsrail Büyükelçimiz Ahmet Oğuz Çelikkol’u alçak bir koltuğa oturtuyor.

31 Mayıs 2010  tarihinde Gazze ambargosunu delmeye kararlı Mavi Marmara gemisine yapılan baskında 9 eylemci İsrail komandoları tarafından öldürülüyor.  On komando ve altmış yolcu da yaralanıyor.

6 Eylül 2011 tarihinde yani Türkiye’nin, İsrail’den hala özür beklediği günlerde İsrail’in eski Ankara Büyükelçisi Alon Liel, İngiliz İndependent gazetesine çok önemli bir röportaj veriyor:

1-Erdoğan Gazze’ye giderse, bir tanrı gibi karşılanacaktır.

2-Eğer Mısırlılar Erdoğan’ın Gazze’ye Refah sınır kapısından girmesine izin verirse, bu bölge diplomasisinde dramatik bir yön değişimi anlamına gelecektir.

3- İSRAİL ve AMERİKA, ERDOĞAN’IN OLASI GAZZE ZİYARETİNİ ENGELLEMEK İÇİN ELLERİNDEN GELEN ÇABAYI GÖSTERECEKLERDİR.

Bu çabanın ocaklar yıkan, hükümetler deviren kabbalist bir ayin titizliğinde sürdürüldüğüne birazdan şahit olacağız:

22 Mart 2013 tarihinde, İsrail, ABD Başkanı Barack Obama’nın ziyareti sırasında Mavi Marmara baskınından dolayı Türkiye’den özür diliyor. Fakat sanki uzaklarda bir yerlerde, bir şeyler oluyor!..

Hemen ertesi gün Erdoğan “Nisan ayı içinde Gazze’ye gideceğini” söylüyor.

15 Nisan 2013 tarihinde ise artık tarih açıklamaya başlıyor. “Mayıs ayı sonları olabilir.”

Tam da Angaralı’nın : “La bi gitse de kurtulsak!” dediği yer yani…

21 Nisan 2013 tarihinde, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, “Erdoğan’ın Gazze seyahatinin ertelenmesinin daha iyi olacağını kendisine ifade ettiklerini” söylüyor.

Ertesi gün Başbakan “Keşke söylemeseydi, 14 Mayıs’ta ABD’ye seyahatimiz var, orada konuşulurdu” diyor. Erdoğan fiskos masalarına olan güvenini tamamen kaybediyor. Tam bu sırada…

11 Mayıs 2013 tarihinde  Reyhanlı patlıyor! “Mayıs sonlarındaki” Gazze gezisi de erteleniyor.

Sonunda Erdoğan, ziyaretin Haziran’da yapılacağını ilan ediyor. Ancak durun bir dakika!..

29 Mayıs 2013 tarihinde Taksim’de Gezi Parkında başlayan ve kısa sürede tüm yurda yayılan olaylar nedeniyle Gazze gezisi “bir kez daha” erteleniyor.

Burası da Angaralı’nın: “Adamım! Bi otur yirinde laa!” dediği yer.

27 Haziran 2013 tarihinde, üç defa ertelenen Gazze ziyaretinin tarihi, “nihayet netleşiyor!” Hamas hükümetinden yapılan açıklamada, Erdoğan’ın 5 Temmuz’da Gazze’ye gideceği bildiriliyor.

5 Temmuz Anlamlı bir gün. “İsrail’in 1967’de Gazze’yi Mısır’dan alarak ilhak ettiği tarih.”

Peki Başbakan sizce bu sefer Gazze’ye gidiyor mu? Hayır maalesef gidemiyor!..

3 Temmuz 2013 tarihinde Mısır’da darbe oluyor ve halen kan gövdeyi götürüyor!..

Burası da Kasımpaşalı’nın “bazıları bizim Gazze’ye gitmemizi istemiyor” dediği yer!..

Ay yıldızlı, üç hilalli bayraklar, aslında “Gazze yolunda patlayan ampülün yerine” dalgalanıyor.

Başbakan bir süredir yeniden iç güvenliği 2002’den önce terörü sıfıra indiren “Ülkücülere,” dış güvenliği, 2002’de komşularla sıfır sorun yaşatan “monşerlere” teslim edip süreç lastiğine yama vurmaya çalışıyor. Burası da Angaralının “Yarılmış lastik yama tutmaz!” dediği yer işte!..

“İç dış komple değişecek!..”

Mısır Darbesinin tek sebebi Erdoğan’ın Gazze gezisi değil elbette. Ancak hem ABD’nin Mursi karşıtlığının istikrar kazanmasında hem de darbenin 5 Temmuz öncesine zamanlanmasıyla Erdoğan’ın doğrudan ilgisi olduğu anlaşılıyor.

“Maşallah dediği üç gün yaşıyor!” misali; bu sorumsuz akıncı, modern ve intelijensiyal donanımlardan yoksun dış politikasıyla en başta da dostlarının felaketine kılavuzluk ediyor.

İç politikasıyla Türk  Milletinin felaketine öncülük ettiği gibi…

Şükrü  ANLIAÇIK / ortadoğugazetesi