YAZICI: 3 AYLIK ERTELEME SÜRESİNİ BİZ ÖNERDİK

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Anayasada anayasal kurum olarak nitelenebilecek pozisyonların yer almasının çok doğru olmadığını belirterek, Kurumlar güçlerini anayasada yer almış olmalarından değil, daha çok toplumda edindikleri itibardan kazanırlar dedi.Bakanlıkta düzenlediği basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yazıcı, oda ve borsa seçimleri sürecindeki itirazların NACE kodlaması ile ilgili değil, meslek gruplarının oluşturulması ile ilgili olduğunu söyledi.
Ağrı’daki sanayi ve ticaret odasının üye sayısı ile İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerdeki üye sayısının aynı olmadığını dile getiren Yazıcı, ”Oradaki (Ağrı) üye sayıları daha düşük, komitelerde kaç kişi olacağı belli. Komiteler, en düşük 25 ve 50 arasında kişilerden oluşuyor. Bir meslek dalında bir komite oluşturmak için 25 kişi yoksa ne yapacaksınız- O mesleğin en yakını ile birleştireceksiniz. Bu birleştirmelerle daha önceki seçimlerde var olan bazı komiteler, haliyle ortadan kalkmış. Kalkınca da o komitelerde yer alan kişiler tepki veriyorlar” dedi.
NACE çalışması ile her faaliyet alanının oda meclislerinde temsil edilmesinin amaçlandığını dile getiren Yazıcı, bu sayede bu faaliyet alanlarındakilerin sorunlarının da meclis toplantılarında gündeme geleceğini söyledi.
İtirazlar arasında doğru bulunanların olduğunu anlatan Yazıcı, ”Bu süre içeresinde bunlar düzeltilecek. Türkiye, hiç kimsenin itiraz edemeyeceği bir seçim sürecini yaşayacak” diye konuştu.
Bakan Yazıcı, bir gazetecinin, ”Şikayetlerin hedefinde hep TOBB Yönetimi vardı. Gücünü devam ettirmek istediği, bunun sonucunda hata ve usulsüzlüklerin yapıldığı iddia ediliyordu. Sizin de hep burada bir değişimi savunuyordunuz. Bugün gelinen noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz-” sorusu üzerine, sorunların neden kaynaklandığına ilişkin bir tartışmanın içerisine girmeyeceğini kaydetti.
”Bizim süreçlerde hep söylediğimiz şey şu: Açık olmalıyız” diyen Yazıcı, kendilerinin temsil ve adaleti gözettiklerini dile getirdi. Yazıcı, bu hedefe yönelik süreçlerin yönetilebilmesi için çok şeffaf olunması gerektiğini ifade etti.

-”3 aylık erteleme süresini biz önerdik”

Ertelenme süresinin Bakanlık tarafından mı yoksa Bakanlar Kurulu tarafından mı belirlendiğine ilişkin bir soru üzerine de Yazıcı, ”Biliyorsunuz. Bu tip şeylerde Bakanlar Kurulu Kararı’nın oluşumunda ilgili Bakanlık var. Bu konuda da ilgili Bakanlık, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, biz yaptığımız çalışmalar sonucunda 3 aylık süreyi önerdik. Bakanlar Kurulu da bunu kabul etti” dedi.
Bir gazetecinin daha önce katıldığı bir toplantıda erteleme olacağı yönünde bir mesaj vermediğini hatırlatarak, ”Bir anda ne değişti-” sorusunu da yanıtlayan Yazıcı, insanların süreçleri gözetirken çok fazla dikkat etmediğini söyledi.
NACE çalışması sonucunda meslek komitelerinin nasıl ve kimler tarafından oluşturulacağının mevzuatta yer aldığını belirten Yazıcı, meslek komitelerinin oluşturulmasına ilişkin sonuçların 7 Ocak’ta teslim edildiğini buna karşın itirazların geçen hafta yükseldiğini kaydetti.
Yazıcı, ”İnsanlarımız maalesef seçim takvimi alınmadan, seçim kurullarına listeler gönderilmeden önce bu süreçlere dikkat edip bakmıyor. Bu takip, çok sıkı bir şekilde yapılsaydı eminim ki bugün nispi de olsa yaşadığımız bu sıkıntıları yaşamayacaktık” değerlendirmesinde bulundu.
Yeni anayasada kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının olmayacağı yönünde haberler yer aldığının hatırlatılması üzerine Yazıcı, kendisinin bu konuda bir bilgisi olmadığını dile getirdi.
Yeni anayasanın çok uzun olmaması gerektiğini kaydeden Yazıcı, detaylara girmemiş, yönetmelik tarzında kısa bir anayasa olmasını arzu ettiğini belirtti.
Yazıcı, ”Bugün anayasada, anayasal kurum olarak nitelenebilecek pozisyonların yer almasının çok doğru olmadığını düşünüyorum. Kurumlar güçlerini anayasada yer almış olmalarından değil, daha çok toplumda edindikleri itibardan kazanırlar. Toplumun çok fazla itibar etmediği konuyu siz anayasaya koysanız onun itibarı yükselmez. İş dünyası da bu anlamda itibarlı bir alandır” diye konuştu.

-Yemen’de yakalanan oyuncak silahlar-

Yemen Gümrüğü’nde yakalanan silahlar ile ilgili bir soru üzerine de Yazıcı, konuyla ilgili incelemelerin sürdüğünü dile getirdi.
Yemen ile Türkiye arasında gümrüklerde idari yardıma yönelik anlaşmanın henüz yapılmadığını kaydeden Yazıcı, Mart ayında Yemen’e yapacağı ziyarette bu kapsamda bir anlaşmanın imzalanacağını söyledi.
Geçen yılın Kasım ayında Mersin’den yola çıkan gemide silah bulunduğu iddiası ile ilgili incelemenin Türkiye ayağının tamamlandığını ve iddianın doğruluğu ile ilgili bir bulguya rastlanmadığını belirten Yazıcı, Yemen Gümrüğü ile yazışmaların sürdüğüne işaret etti.
Denetim elemanlarının sorularına henüz yanıt gelmediğini anlatan Yazıcı, ”Karşılıklı idari yardım anlaşması olsaydı bu tür cevapları daha erken ve doğrudan yazışma ile elde edebilirdik. Öyle bir anlaşma olmadığı için bu tür yazışmalar, Dışişleri aracılığı ile gerçekleşiyor” ifadesini kullandı.
Yemen’de birkaç gün önce kaçak Türk silahı ele geçirildiğine ilişkin iddialara ilişkin de konuşan Yazıcı, ihracat gemisindeki ürünler arasında plastik ürünlerin yanı sıra kuru sıkı oyuncak tabancalar bulunduğunu söyledi.
Kuru sıkı tabancaların birtakım operasyonlara tabii tutularak silaha dönüştürülebileceğinin iddia edildiğini anımsatan Yazıcı, ”Bu konu ile alakalı çalışmalarımız devam ediyor. İhracatçının beyannamesinde, Yemen’e sevk ettiği aşağı yukarı 10 bin dolayında kuru sıkı tabanca, sanırım bin 114 de av tüfeği vs. var. Silahların diğer aparatları var. Bunlar kuru sıkı oyuncak tabanca. Oyuncak tabancaların da uluslararası ticareti serbesttir. Bunların ticareti serbest ama biraz daha hassasiyet göstereceğiz” dedi.

AA